Dün dündür yarına bakalım

SALI, 2 Mayıs 2000

l RKURTHAN İŞEK

Dün dündür
g yarına bakalım

ENİ Cumhurbaşkanımız bugün (yani,
dün) seçilir mi? Siyasi tahmin ve ter’ cihlerimde hep yanılmışımdır, ama,

bizim milletimizi ve dolayısıyla vekille

r ıini iyi bilirim… l Bugün seçilmez gibime geliyor.
l Niye? Milli hasletimizdir de ondan…

“Düşene yerdeyken bir tekme de sen
at!” `

***k

En kuwetli aday durumundaki Ahmet Necdet
Sezer’i hiç mi hiç tanımadırn, yüz yüze hiç gelmedirn… lyi hukukçuymuş…

Burası Ankara… .
Yere göğe sığdırılmayan İstanbul’a benzemez…

_ Yüksek katlı apartmanın (864 metre) en üst
katına çıkarken, elektrikler kesiliverir, iki kat arasında kalıverirsin… ‘ ı

Aşağıya mı düşürürler, yukanya mı çekerler,
Allah kerim!

‘A’ ‘k *k

Yaşım biraz geçkindir. .

Bir tek birinci cumhurbaşkanımıza yetişemedim… Hakkın rahmetine kavuştuğunda, henüz
doğmamışiım… .

İkincisi elini öptürmezdi. Rahmetli dedem
KKK erkân-ı harp başkanıykerr, kendisi cumhurbaşkanıydı. Hürrnet etmeye kalkışırken, elimi büküp ittiydi.

Uçüncüsüne kızardım, Kızılay`da aleyhine nümayiş yapardım…
Dördüncüsü azarladıydı beni… Yeni gazeteciydim, yolunu kesip “Noolacak bu memleketin
hâli?” diye sormaya kalkıştıydım. Azarladıydı.
“Sonra sor! Şimdi egzersiz yapıyorum…”

Beşincisi hakkında fıkralar anlatılırdı. Sonradan anladım kıymetini… Uç darbe teşebbüsünü
önlemis…` . ‘ t l

Altıncısı şapkadan çıktı. Faruk Giirlefe kazık
atmaya baştan niyetliydi TBMM… Once genelkurmay başkanı yaptılar, sonra sandıktan sandığa
dolaştırdılar, dolandırdılar. Yerine gelen altıncısı
sanatseverdi. Ressam eşinin rica ve ısranyla, kırk
yıllık tarihi Türkocağı salonunu “Devlet Resim-Heykel Müzesi” yaptı.

Yedincisini geçelim… Kırk iki adet koruma polisinin gözetiminde, üç sıra dikenli telle çevrili bir
alanda suluboya resim yapıyor şimdi…

Sekizincisi, ODTÜ’de matematik dersi verdiydi
bana… Sevgili Emin Çölaşan’ı kopya çekerken yakalaması dışında,_uzun boylu, atla deve
bir kusuru yoktu. `

Dokuzuncusuna hayatım boyunca muhalefet
ettim. Yine ODTÜ’de talebeydim, bana “Hidrolik ve Su Kaynakları” dersi veriyordu. Çaktırdıydı. lntikamımı aldım sonradan… Kızılay’daki
Adalet Partisi genel merkezini taşlarken, arka
pencereden kaçtıydı. Burslu olarak gittiği Amerika’da biriktirdiği parayla aldığı şapka ve pardesüsünü unutarak…

***k

“Onuncu” kim olacak?
Seleflerinin mesleki köken ve tahsil dağılımlanna bakalım…
6 Asker…
l İlkokul…
2 Mühendis…
Noolacak şimdi? Devlet yönetmek zor zenaatür.
“Tahsil” değil, “denge” gözetir.
‘k ‘A’ ‘k

Saatler dün 14.00’ü gösterirken, cumhurbaşp kanı adaylıklan devam edenlerin mesleki dökümüne baktım. Bir adet tıp doktoru vardı, çekilmişti.
Eski dökümlere göre ilginçti, ayrıktı.
1 Asker…,
1 lşletmeci
2 İktisatçı
5 lılukukçu .
‘ i’ i’ i’

Dünün “dün”, bugünün “bugün”, yarının
“yarın” olduğunu hepimiz biliyoruz… Dokuzuncu başımızın söylemesi, hatırlatması gerekmez…

“Onuncusu kim olacak?” sorusunu sormayın bana…

ç Adayların meslek dağılımlanna bakarak, “Sivîlleştik, sivilleşiyorıız, demokrasi kazanacak!” demeyin… ”

Abanın altından sopa da göstermeyin…

Yollar yürümekle elbette aşmrnaz…

Bir tek, yürürken giydiğin, ayağındaki pabuçlar aşınır.