Hatasız kul olmaz hepsi geçer, üzümle yıkılmadım, ayaktayım
ııuıırıınu
ııocn
rAzıvuıı
i KURTHAN “FİŞEK
?Hatasız Kul Qlmaz
g. psi Geçer, Üzülme
lmadım, Ayaktayım
‘ İ EVGlIJ Cumhurbaşkanımız şu sıralarda kura -dela kesmelde meşgûl… Gerçi Hülya Avşar
, . Okulu’nun açılışına katılamadı,
boyacı-badanacı seleflerinderı birine benzemek
‘, ama, arabesk takılrnaya devam edi
éüttlıı içtenliğimle söylüyorum… Doğru yapı
lsünyanm ve siyasal özgeçmişinin en doğru, en
fm şeyini yapıyor. î
‘k i
. Orhan Gencebay…
Tatlıses…
Benim kitabımda çok önemli isinılerdir bunlar…
Arjantinli çapulcu-çulsuz-donsuz-lumpen taifesi- .
…ı ..ı ın
.. itibar görür. Anadolu insanırun yanıklığım
a. “” edenler ne hikmetse küçümsenir,
‘ Alafranga “ihtilal şarkıları” göklere çıkartılır, ,
duyan esirler dünyası!” diye başlayıp giden En
.. dır, ama, bize, kendimize, özümüze burun büker-f
:Commandante Che Guevara” ses tellerine
hoş, ama, “Ayağında Kundura” kulaklarına
nahoş gelir. , “’ j
. i ‘k i’
Orhan Gencebay (Hatasız Ku! Ojınaz)
Ibrahim Tatlıses (Hepsi Geçer. Üzülme)
Mahsun Kırmızıgül (Yıkılmadlm. Ayak&
ilim›
ı
_nin müziği olan “tango” bizim sosyetik çevrelerde ı
– .v .›I waQ-JAJuuAuOıQJJuIA-.AJ ına! .nın .ıgshpıı
e’
5
huşû içinde dinlenir. “Uyaaann uyan artık uyan, ;
ternasyorıaPi dört-beş lisanda söyleyenlerimiz var- l
ı .o .ı .o ..tut wöwllÖü-I .tıg ,o
x x ı
Türkiye’nin en güzel insanlandır bunlar…
Anlattılar, anlatıyorlar, anlatacaklar Türkiye’yi…
Onlardan sonra gelenler de, gelecekler de anlata
caklar…
“Kahpe Bizans” anlatıyor. Bir yere kadar…
Beethoven dokuzuncu kere terennüm ediliyor,
iyi müziksiyendir, ama, siyasetten anlamaz…
– i’ ‘k ‘A’
Orhan Gencebay’ı tanımayı, aynı masada söyleşmeyi isterdim. Kısmet olmadı. Hatasız kul olmaz elbette, yakın zamanda olur inşaallah!
İbrahim Tatlıses’in ince mizahına kulakmisafiri
oldum: “Beethovenî kıskanıyorum… Bir senfoni yazdı, 200 yıldır aynı şey çalınıyor. Ayağıma kundura geçirdim, Unkapanı esnafı ertesi hafta birkaç mum istedi…”
Sevgili Mahsun’u çok severim, sayanm… Yıkılmadı elbette… Hep ayakta kaldı. Müşterek bir dostu
_ muzun oğlunun düğününde sahneden inmedi, beni
de indirmedi. Mikrofonu ağzıma soktu, türkü bile
söyletti. ` ‘
i’ i’ ‘A’
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, her gafadan bir ses çıkıyor. ‘
Ağzı olan gonuşuyor. Kimisi ağzından, kimisi garnından gonuşuyor.
Ama, “Baba” kesin aday… Kurdela kesiyor.
Türkiye’yi yakaladı galiba…
Geriye bir tek Kemal Özkan’ın sünnet toplu törenlerindeki fiyonglar, kurdelalar kaldı.
Hatasız kul elbette olmaz… Hataların çok oldu
netekim… «
Hepsi geçer, üzülme… Zâten yıkılmadın, ayaktasın…
i’ i’ ‘k
Bir tek korkum var.
12 Mart oldu, anayasa keyfince değişti.
Sezar Roma’ya görkerrıle döndü.
12 Eylül oldu, keyfine göre anayasa değişti. Sezar Roma’ya yine__döndü.
1961 yılında ODTU’de talebeyken, sizden aldığım seçmeli bir ders vardı.
“Su Kaynakları ve Hidrolik”…
Çaktıydım… .
Siyasi haklarınızın iadesi için demokratik kavga
verdiğimiz sıralarda, Güniz Sokak’a gelmiş, izzet-ikram görmüştük…
“Yeltsin tankların üstüne fırladıydı. Darbe
yi caydırdıydı. Siz niye yapmadınız bunu?”
Cevap verdiydiniz… “Güniz Sokak dardır.
Tank sığdi da, üstüne mi tırmanmadık?”
ba Amaaaannnnl Yaşlanıyorum, yaşlanıyoruz gali