Betonlaşmayı korumak enkaz altına kalmak

korumak enkaz
altında kalmak

EPREM yaşadık, sel felaketi yaşadık,
D başımıza gelmedik iki musibet kaldı. llki

“fare-sıçan baskını”, ikincisi “kolera
salgını”…

Şimdiki hükümet “Enkaz devraldık!” diye
miyor. Dilleri varmıyor.

Bir öncekinde de kendileri vardı çünkü…
“Enkaz kaldımıak” diyorlarİ Amaaannnn!
“Kendi enkazımız altında kaldık, kaldıramı
yoruz!” desinler, yeter de artar, adam olana
çok bile…

i**

Deprem bölgesindeki yıkıntılar kaldırılıyor, ya~
kın çevredeki tek yeşil alana dökülüyor. Ormanlar
ölecek, “çevreci” dostlardan ses-çıt çıkmıyor.
”Tutarsızlıklar Cenneti” olduk…

O çöken binaları. 0 beton mezarlıkları kimlerin
yaptığını sorırıuyor, soruşturmuyoruz…

“Çevre” ne hâllere düştü, sormuyor, soruşturmuyoruz…

Sorumlu aramıyomz. ..
‘k i’ *k

“Çevre-çevreci” dediniz de aklıma bir olay
geldi.

On yıl kadar önceydi. “Çevre Yürüyüşü”
yapılmıştı. , ‘

Miting meydanı tam “ana-baba günü”…
Yeşil bayraklar, yeşil flamalar, yeşil zeminli pankartlar… En önde yeşili kaltanlı Fatih Sultan
Mehmet…

Neymiş o? Tabiatı sev, yeşili koru!

Arkasında, deniz laciverti zemin üzerinde
gökyüzü mavisi harflerle yazılmış, Fatih’in ünlü
sözleri… `

“Ağaç kesen baş keser! Onun da başı
tez kesilel” _

Niyeymiş o? Tabiattaki yeşillik korunacakmış,
“Çevre Günü” kutlanıyormuş…

Miting meydanında doluşan kuru kalabalığın
ortasında dımdızlak bir nümayişci, elinde aykırı bir
pankart… “Betonlaşmayı imruyalım” `

Uşüşmüşler etrafına… Evire çevire dövdükten
sonra sormuşlar… : i `V

“Nereden buldun b

is&

. i t ..
usloganı?” › l ‘ii
Adam yerde perperişan vaziyette, vızıldanmış… “Bütün .güzel sloganları arkadaşlar aldı. bana da bu kaldı…”

O dönemin aykırı sloganı, espri bile olsa. mev

î
ğ
i.
î

cut inşaat sektörüne “düstur” oldu.

i’ t ‘K
. Türkiye değişti.

Yeşilin yerini betonarme aldı. . _

Yeşilin kuruyup bıtmesı. ağaçların kesim ve*
lerine beton direkêerin çakılması mıdemı bulandırı
, ”z zevkimi ozuyor. _
yor l-îkilerin “tarz-ı mimari,” dedlkle” Şey de de’
ğişiycır bu arada… u u _ A_

iyiden kötüye, kotuden betere… Baıokian la
zoka, oradan groteske… _l H.
ş Çürük mimari, insanca yaşanıamlî d @ma l l
oldu.

i’ l i’ i’

Kanûııi Sultan Şüleyrnan asabi biriınsançlı.
3 Göz zevki, mimarı estetik. anlaylêl Vaâ? l-f 1
*î (Bittiği yerlerde görduklerıne sınıı len ı, ermaı

çıkardı. _ ,

Hassa mimarlarmm başı Sinan û
hüküm ki. _ v

Rumeli ‘den ve sair yerlerden gelır› 1109’
ramacılık ve bina bilgismden lıabersız Zelnasipsiz olarak, tamamen_ ehllyıîts” 59 I’m*
de, ellerine cedvel alıp_ mımarll Yaßfîîa
dırlar. Bina eylediklerı evlerın ekserıya k_
ocaklan tutuşupvyandlglndân› büysîıuüi ‘v

Bu emri aldıgında. bu konuda ı a _
olup, bina, doğramacılık ve duvarcılık bılgisinden yoksun bulunmakla beraberıelme
cedvel (arşun) alarak mimarlık yapa? arc!! n
yasaklayasın, senın bılgm ve -ıznırıı lc: _il
o gibi elıliyetsiz kımselere mımar ı e n’
meyesin… __

Kanûni Sultan Suleyman

Fi 17 Safer 980 (29 Haziran 1572)

‘k ‘k i’

Enkaz devralmak… Enkaz kaldırmak…

Kıçıkırık üç müteahhit “SCaIWSOaİ (gunah
lekesi) yapılabilir.

Başka hiç mi suçlu yok? w b k ‘

Herkes, sabahları uyandıgınclö, aynaya a Sm
î
3
s.
î
î
î
î

– . .. a&