Tek ihtiyacımız seyyar kenef!

l ”ruyor.

Tekihtiyacımkız

seyyar kenef!

Kİ tane piç kurusu (uygun [görürI senizhoçocuğu), ,babalarının haram-kara parasıyla aldıkları ‘moto- ,

‘ sikletlerle Antalya sokaklarında gezini yorlar. `

Megafonla bağırıyorlar. *Deprem
olacak yine… Evleri boşaltın…”
Herkes- yorgan-döşek sokaklarda.
Antalya emniyet müdürlüğü duruma müdahale ediyor. Eşek sıpalarını
kovalayıp yakalıyor. Döve döve öldür
ıseler yeridir. .A v
4 Kıçakıllarınca kafa buluyorlar mil- f
letle… ;-‘

‘ Kibarlık yapıp şeffaf karakollara alıyor, iki tokat atıyorlar.

› ‘ Sonra bırakıyorlar.,

*i*

‘î ‘~ Deprem oluyor. Korkudan, her
kes sokaklarda… : ı ‘7 – «
lstanbulun İstiklal Caddesi 6-7 Eylül havasmda… 4
Sekiz dükkanın Camları indiriliyor,

ç !talan başlıyor. ‘

Halk müdahale ediyor, vurgun du
l? ll l l 4 ı
Polis yetişiyor. Ortalık yatışıyor.

, Langa !hıyarı büyüklüğündeki bir
devlet büyüğü, yardıma muhtaç böl
gelerimize’ koşan yabancı uyruklulara
kuşküyla bakıyor. “ = Ç ‘

‘ *Öbür hliyann biri, sosyal güvenli- .

_iğifhâlletmiş sanki, ‘devletin her ”şe
İ~ ye kaadir olduğunu anlatıyor. * ` l

Evler yıkılmış… Okullar yıkılmışj.
Memleketi .ok götürüyor. `
Levent-Gölcük arası helikopterle
birkaç kilometre… . v r
‘ Hemen_ gitsen ne olur? . _
Olmaaaazzzz! Aile fotoğrafçısı gel
medLıOnce fotoğrafıçektiririzýsonra .
‘ lslamköyİeuğnar, daha sonrada’ dep;.,,`~
.:, rem bölgesine uçup .ffdevletin :her

türlü yarayı ıaracağını” söyleriz… A
.A- -4 4

‘ iri”

/ ı

” KaraborsamıKuyruk… Benzin ithali… lçkiye, sigaraya, yani acil tüketim maddelerine zam! Benzine,
akaryakıta, tüpgaza zam!

Haberiniz olsun, her şeye zam geli
Äyor. ,ı

Belki ekstra vergi… Belki KDVsi
içinde, belki dışında…
i’ *k *k
Doktora, hemşireye) laboranta ihtiyacımız yok… Kendimize yeteriz…
Peki, neye ihtiyacımız vargfljûeyyar
keneflere var. ‘
Niye var? Ortalık yere millet işemesin, sıçmasın diye… ›
i r a: a:
Henüztelefonla ulaşamadığım bir

‘ okuyucumdan faks mesajı geldi.

lsmini ,vermiyorum, .. “Milletimizin, halkımızın korkusuyla alay
etmenizden ve sizden iğreniyotum!” diyordu. f

Korkudan değil, kokudan huylanıyorum… ‘

Hayvan sevgisiyle özenip bezenmiş
bazı insanlarımız, çocuklarını evde
unutup önce kedi-köpeklerini
açık, havaya çıkartmıştı.

FA***

lnsanlar elbette korkuyor. Ölmekten herkes korkar. v
Ama, öncelikle, memleket kokuyor» ‘

Sağlık bakanına kızamıyorum.

“Doktora, hemşireye ihtiyacı
! mız yok!” diyor, ekliyor. “İlaç yol
layın, seyyar kenef yollayın!”
Vatandaşı seferber… Deprem felaketzedelerine aybaşı-pansuman bezi,
bayatlamış aspirin, uyduruk-osuruk
antibiyotikler, eski-püskü çarşaf ve pijamalar gönderiliyor.
Gönderen kim? Allah kerim! Gö
l türen kim? Yine Allah kerim!

***k

Çınarcık’tan haber yok… Bize göre, haber yoksa mesele de yok…
Kötü haber tez gelir, ama, onların

` MOŞSAD-‘ı bizim MlT’e birkaç ba
sar.
, 15 İsrailli turisti Çınarcıktaki enkaz
altından çıkarmak için 300 kişilik kur
tarma ekibi geliyor. Üç-beş dakikada.

iş bitti.

“Hazır gelmişken, kurtarılacak başka kimse var mı?”

Cenazelerimizi kimlerin kaldırdığını, neredekimlerimizin öldüğünü başkalarından öğreneceksek, tek ihtiyacımız içine edilecek seyyar keneflerdir.