zelleştirmenin devamı yaygın işsizliktir
Ozelleştırmenın devamı
yaygın ıssızlıktır!
5
KUMDA yanlış kalmadıysa, 1977 yıAliydı. Başbakanlık K0nutu’na çağrıldık.
Apar-topar gittik. Çay servisini Rahşan
Hanım yaptı, konuşmaları da Şülent
Bey… l
Dinledik. Çok güzel, çok özlü anlatıyordu.
KİT’lerin reorganizasyonu olacaksa, bunun tek yolunun “özyönetim” olduğunu
anlattı.
_ “Mondragon Deneyimi” ilgimi çok çekti.
Senin doçentlik tezin “İşçinin Yönetime
Katılması” olacak, “Mondragon” denildiğinde haritada yerini bulamayacaksın…
Dört profesör, üç doçent, bir asistan vardı o
toplantıda… Niye çağrıldığımızı anlayamadık…
Mâdem bizden iyi biliyordu, niye bizi çağırdı? Hepimiz huşû içinde dinledik, bilgilendik.;. 4
‘k *k i’
Bülent Bey o gün CHP’nin sonuncu oku
‘Ulan “devletçilik” ilkesini anlattı. “Buna
muhtacız…” dedi, “Türkiye’nin en önemli
problemi işsizliktir…”
22 yıl geçti aradan… Şimdi, devletçiliğin ikamesi geldi.
Bülent Bey’in o gün söylediklerini unutmam,
unutamam…
Konunun uzmanlarından çok daha iyi biliyor
veya bildiğinizannediyordu her şeyi…
“1929 Büyük Bunalımı kapitalizmin üstüne çökmüş, burjuva düzeni iflas etmişki.
Wall Street ve dolayısıyla dünya borsaları,
para piyasaları çökmüştü. Gözde işadamIan düz işçi bile olamayacak çaresiz hâllere düşmüşlerdşi. İşçinin sırtından yükselttikleri gökdelenlerin üzerinden, tepesinden atlıyorlardı…”
7 ç?”
Türkiye’nin tek problemi işsizliktir.
Türkiye’de “devletçilik” bu yüzden doğdu.
Sermayenin yapamadığını devlet yaptı.
CHP’nin altıncı okudur “devletçilik”… ş
Devletçiliktir, çünkü, Türkiye’nin asıl ve
tek problemi, işsizlıiılgtir. v _
– t *Ö ‘t, a; -. .
Türkiye ekonomisinin yığçiêss-soı kayıt dışıdır.
Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 11-12’dir.
Ozelleştirilen devlet kuruluşlannın işten çıkardıklannın oranı yüzde 40 civanndadır.
` Peki, “özelleştirme” ne kazandıracak? .
5-10 milyar dolarlık cukka için, işsiz sayısını
sokaklara dökecek, kayıt dışı ekonomiye, kara
paraya itecek. . .
Nasıl çözüm ammaaa?
“Devletçilik” işsizliğin paradıydı, panzehiriydi.
Ekonomik buhran yüzünden aç-sefil kalmış insanlara ekmek kapısıydı.
Kendi çıkarını gözetmek zorunda olan işadamlarının “rantabl işletmecilik” aracı değildi.
i’ *k i’
“Küreselleşme” (topar/ak dip/ı’ dünya) ilginç
bir söylem…
Türkiye’nin iç borçları belli, dış borç ödemeleri
belli, bütçe açığı belli…
işsizliği artıracak bir özelleştirme formülü bize
ne kazandım?
Bunu taıtışmadık…
Günü kurtarabiliriz, ama, kalan sokaklar bizimdir, sayılan büsbütün artacak olan işsizlerindir.
‘k i’ i’
Çalıştıkları, beraber oldukları, birlikte ürettikleri yeri çalışanlar yönetse kötü mü olur?
Ozelleştirilen KlT’ler mi daha çok kâr etti,
yoksa çalışanlara bırakılanlar mı?
Bu muhasebeyi yapmadan, dokuzuncu ışığı
kesen mi, altıncı okunu kıran mı kazançlı çıka;
cak? ‘ * a*** 3-‘
Söylemek istemiyorum, ama, özelleştinnenin uzantısı işsizliktir.
Dolayısıyla, kayıt dışı ekonomidir.
Çalışan, üreten insanın kendi kaderine,
sokaklara sahip çıkmasıdır.
Peki, aslını inkâr eden nedir acaba?