Watergate bantalarını açıklamanın zmaanı geldi, geçiyor bile (3)

İŞ .

Watet larını
açıklamanın zamanı
ş geldi, geçiyor bile (3)

AZETEClLlK zor zenaattir. Hıyarlarla
G uğraşmak zorunda kalındığı için…
Meslek icabı, acurlara tahammül
edilmek mecburiyetinde olunduğu için…
Ediyoruz, edeceğiz…
Ekmek parası netekim…

k**

Herkesin telefonları dinleniyor.
Olabilir. Çuvalla maaş alan kamu görevlileri, bü
, tün gün boş mu otursunlar yani? Aylak bakkal bile,
günü boş geçmesin diye, terazisinde kendi billûrları
nı tartar. A
ir ık û

Muhalif gördüklerinin telefonlarını dinlediği için
“görevden çekilmek zorunda bırakılan” ilk
(ve tek) devlet büyüğü, Amerikalı Riclıard Nix0n’du.

Muhalefet partisinin telefonlarını dinlettirdiği için

. başına gelmedik kalmadı. Bilcümle muhalefet, Be
yaz Saray`ın numarasını verdi. Gazetelerde boy boy
ilanlar yayınlandı.

“Sen benim telefonlarımı dinlersen, dinletirsen, ben de senin telefon numaranı dünya
cihana duyururum…” `

Nixon (ve Beyaz Saray) papazı buldu.

9.9.1202.456 ll 11’i çevirdim, boş çıktı.
Cevap vemıedi.

9.9.l202.456 14 14’e dokunduk…

Sürpriiizzzl

Wßâxü…, .. . t ~
I’ I”ı

RICHARD NIXONeemmmmm!

BOB WOODWARD (Washington Post Gazetesi) -Tongaya bastınız.. Diyeceğiniz var nıı?

NIXON – Sabahın bu saatinde, bunun için nıi
uyandırdın?

WOODWARD – Yes…

NIXON – Ne soracaksan sor, uykum var. .

WOODWARD- Efendim, affınıza sığınarak,
devletin parasıyla muhalefeti oymaya çalıştığınız
söyleniyor. Doğru mu?

NIXON – AID5`li misin, nesin? lkiııci soruyu
sor…
WOODWARD – Hayır, AlDSli falan değilim…
Devletin parasıyla muhalefete baskı yaptınız mı?
Telefonlarını dinlediniz mi? Görevinizi kötüye kullandınız mı? ‘

NIXON – Sen kimsin? ‘

WOODWARD – Gazeteciyim… Washington
Posftan… _

NIXON – No Comment! No comment! Yapmışsak yapmış oluruz.

Helloooo efeee
i’ *k *k
Biraz ciddiyet…
Söylediklerinin duyulmasını istemeyenler. konuşmasınlar. ..

Ne telefonda konuşsunlar, ne kendi aralarında…

Ağzı olanın gonuştuğu yerde, kulağı olan
dinler de, duyar da…

Peki, gazeteci ne yapar bu arada?

Dinler, duyar, yazar…

İktidarın muhalif telefonları dinlediğinin ibret belgelerini üç gündür yazdım. Elimde bir başka komik
mesele var.

1l8’den rejisör Sinan Çetin’in ev telefonu istenmiş… Sabahın körü… Kimsenin afyonu henüz
patlamaınış… Santraldaki kızcağız, isim yanlışı yapmış, Hikmet Çetin’in numarasını vermiş…

Onlar da devletin telebant arşivlerinde var.

BİR sı-:s – Sayın Çetin?

HİKMET ÇETlN – Evet!

BİR SES – Son filminiz çok harikaydı.

HİKMET ÇETİN – Anlamadım. ne filmi?

BİR SES – Abicim, son yapımın süperdi.

i**

Telefon dinlemeyi görev sayanlara ‘üzülüyorum…

Abuklukları dinlemekten “sürmenaj” olacaklar
yakında…

` W?’ ***m

l

î