Genelkurmayı ‘dinleme’ mecburiyetini polisimiz hangi sebeple hissetti?

‘ Genelkurmayı ‘dinleme’
*jîlmecburiyetini polisimiz
QVhangİ sebeple hissetti?

_ {`~< m, . İ uızrııAwıırişısx MERlKA'nın çok önemli iki gazetesi, New York Times ve Washington Post, Amerika'nın Vietnam'a bulaşıklığının saçmalıklarını ortaya döken "Pentagon Belgeleri"ni yayınlamaya başlamıştı. 1972 yılıydı. Derin devlet kuwetleri araya girdi, yayını " r durdurdu. lki gazete, birlikte, ABD Yüksek Mahkemesi'ne gittiler. Bizim Anayasa Mahkemesi'nin muadili ~ olan yüksek mahkeme, "Yayına devam!" ' 'kararı verdi. * , v: a: * .g g,, Ama, "derin devlet" iyiden iyiye pimpiîiriklenmişti. İ: Derin devlet derin düşünür. Bunun arkasında, mutlaka, MDP vardı. Muhalefetteki Demokrat Parti... ' llk tedbir alındı. ` . Amerika'nın gizli-derin devlet örgütü olan FBPın bazı alt düzey yetkilileri devreye girdi, ş `_ anılan gazetelerin bütün patron ve mensupları l nın telefonlarını dinlemeye aldılar. Bakalım, kim kime hangi haberleri sızdırı v A yor, onlarda ne olup bitiyor? H* w a: . ,Onca teknoloji varken, bu kadarcık sınırlı dinleme kesmezdi, kesemezdi. . ' ` Muhalefetteki Demokrat Parti'nin baş , İkent Washington'daki Watergate binasına İ i_ dinleme cihazı koymaya kalkışıldı. ' Görevlendirilen telekulakçılar cahildi, gerzekti, tedbirsizdi. Henüz binaya girerken, telekulaklan erleştirirken yakalandılar. Olay büyüdü. gnce muhalefet partisinin telefonlannı dinlemeye kalkışan acemi kerizler yakalandı, bir sürü hapis cezası yediler. ' 1 Arkadan olay büyüdü. Devlet başkanı Ric l hard Nîxon'un bu olaydan hem haberli, hem E.) ,bilgili, hem, azmettirigi olduğu ,anlaşıldı, sal lswınsdêmelîlşêlttla "haberleşme 'hürriyetiİ', . dır. Nix0n'a teklif gitti. "Ya görevi bırak, affedelim... Ya biz düşürür, seni hapse atarız!” Nixon istifa etti. *t* Haberleşme hakkı kutsaldır. Tamam... Amerika'da tantana koptu. Tamam... Avrupa dünyası duyarsızdı, ilgisizdi, hatta vurdumduymazdı. "Watergate Skandalı" adıyla, Amerika'yı yerinden, devlet başkanını koltuğundan oynatan gelişmelere karşı tık yoktu. Fransız Komünist Partisi genel sekreteri Georges Marchais'ye sordular. "Amerika'da devlet başkanı düşürüldü, sizin gazetelerde sekizinci sayfanın dip köşesinde tek sütunluk haber olarak giriyor. Bu konuya niye bu kadar ilgisizsiniz?" Marchais'nin açıklaması önemlidir, ibret dersidir. "Devlet bu... Her şeyi bilmek zorun dadır. Dinlememiş olsalardı, asıl o za- ' man şaşırır, mesele yapardık..." *k *k *k Haberleşme hakkının kutsal ve dokunulmaz olduğu memleketler vardır. Dinlemenin, dinlenmenin "Allah emri" olduğu merkezci devletler vardır. Amerika'nın Washington P0st'unda Bob Woodward ne yaptıysa, bizde de, Hürriyet'in Kadir Ercan& aynı şeyi yaptı. Kimin kimi dinlediğini ortaya çıkarttı. Faruk Bildirici de kitabında, kimin kimi nasıl dinlediğini ayrıntılı anlatmıştı. Ben de yazmıştım. ' 'Mesut Yılmaz dinleniyor!' ' Elbette dinleniyor, eski türkçeyle istirahate çekildi, konuşmalarındaki duraksamaların, teklemelerin arasına reklam bile alıyor. *i* Anlamakta zorluk çektiğim tek şey var. Genelkurmay: dinlemek mecburiyetini polis niye hissetti? Soruşturma falan-filan olacaksa, "kilit soru" budur.