Kendisini ‘belediye’ zannedip ‘iki turlu seçim’ isteyenlere ithafımdır!

”kılları/au FİŞEK

Kendisini ‘belediye’
zannedip ‘iki turlu seçim’
ısteyenlere ithafımdır!

ELEDİYE başkanlığı çok önemıı
B bir kurumdur. Hiç bir itirazım yok,

mahalli idare ve iradeyi temsil

eder. Ama, bazı belediye başkanları vardır, kentlerine yolu düşen ne kadar zerzevat varsa, hepsine, ya “fahri
hemşehrilik beratı”, ya “kentin aıtm
anahtarını” verirler. l
k_ Niye yaptıklarını bilmezler elbette nete
ım…
El alışkanlığıdır. Yalakalık gereğidir.

i***

Oysa, kentlerini ziyarete gelen “devlet
büyüklerine anahtar vermek”, eski bir
anglo-sakson geleneğidir. Bağımsız belediyeciliğin gereğidir.

Magna Carta’dan, l.S. 1215’ten kalmadır.

O tarihlerde feodalite vardı. Kenti ziyare”te gelen, kral da, kraliçe de olsa, o anahtarı
almadan içeri giremezdi.

“Bu kente ancak benim iznimle girersinl” anlamına geliyordu.

i***

“Mahalli idare” çok önemlidir, haysiyet sembolüdür.
_ Ama, herçşeyde ve her yerde olduğu gibi, bunun dafsuyLmu çıkardık.
lpını koparana “kentimizin altın
_anahtannı” veriyoruz.. .
“Belediye başkanı ayakta, vali ayakta, dı
. dının dıdısı bir “devlet böyüğü” makam.

koltuğunda.: Boynunda “kentin anahtan!’

“Mahalli hükûmet” elpençe divan duruyor, merkezi hükümete tekmil veriyor.
Ya anahtar alanlar? Onlar da, “Anah
taru bendedurl” havası basıyorlar.

t**

Birer gün arayla, “iki turlu seçim” ko
ğğêpıgsunu yazdım.

‘Şöyle bir işlemin, sâdece Fazilet Partisi nı değil, ozellikle solumsu-solumtrak
Partileri yok etmeye yönelik bir plan oldu
wğunu anlattım.

En garip tepkiyi Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı, sayın Aytaç Dura.
k tan aldım.

ı ‘ İAdresimi herhalde bilmiyor ki, çalıştığım
gazetenin Ust yönetimine birkaç kopya faks

yollamış… Bana gelmedi, gelen dostlardan
lklüııç aldıııı.

8 ,H, _ 3 ..
i 31 Ocak 1999 günlü Hürriyet Gazetesi değerli yazarlarınızdan Sn.
Kurthan Fişek’in sütunlarında yera`lan 80 ilimizin Belediye Başkanlığı
seçimlerinde 1. ve 2. sıralamada yeralan partilerin oy yüzdelerinde istihbarat noksanlığından kaynaklandığına inandığımız büyük yanlışlıklar yeralmaktadır. a
Adana örneğinde olduğu gibi; Sayın Kurthan Fişekin köşesindeki tabloda, Adana’da birinci parti olan
ANAP yüzde 20.8, MHP yüzde 18.2
değil, T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü’nün yayımladığı
27.03.1994 Mahalli ldareler Seçimi
resmi sonuçlarına göre ANAP 31.5,
SHP ise 17.4’tür. Bu örnekleri diğer
şehirler için de çoğaltmak mümkündür. Sayın Kurthan Fişekin köşesinde verdiği rakamlar, 27 Mart 1994 ll
Genel Meclisi seçim sonuçlandır. Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgisi
bulunmamaktadır.

i***

O yazının hiç bir yerinde “belediye
başkanlığı seçimi” demedim.

lsarla “belediye seçimleri” dedim.

Bazı tipler suya “bu”, yemeğe “mama” derken, bendeniz, Mekteb-i Mülkiye’de “mahalli idareler dersi” okutuyordum.

Elbette “il genel meclisi”nden söz ediyordum.

Genel seçimlerdeki oy dağılımını
en iyi, hattâ bir tek o yansıtır.

Belediye başkanlığı, iktidarın kişiselleştirilmesidir.

ll genel seçimleri, iktidarın paylaşılması, beraber kullanılmasıdır.

Köylerdeki ihtiyar heyeti, ildeki genel
meclis, “mahalli parlamento” sayılır.

Bazı tiplerin “benden daha akıllı ve
bilgili” olduğunu bilirim, ama, Lıyamklara
da sinirlenirim…

İl genel meclisi seçimlerinden söz ettim elbette… Ulusal Sandık’a o yansır…

Kendi partinle olan problemlerini, kendi
adaylığını hâllet önce… “Belediye seçimleri” dediğimde, kendini de “Belediye”
zannetmekten vazgeç!

lki turlu seçim isteyen herkese tavsiyemdir.