kından server kutudan kaset şapgadan başbakan
çıkından servet
kutudan kaset
şapgadan başbakan
ENİM bu satırları yazmaya oturduğum
fjlalaîda. sayın Cumhurbaşkanımız,
temel atma” ve “kurdela kesme”
turlarına devam ediyordu.
t Turgut Ozavm yerine, Çankaya Köşkühe
ırrnanırken, bu konuda zâten söz vermişti herkese… * .
“Arkaırıanbakmayacağıml”
Ehli::. şozunu tutuyor. Arkasına bakmıyor.
n ra da nelerin olup bittiğini sorrnuyor.
t**
Peki, Ankara’da neler oluyor bu arada?
llgınç şeyler oluyor. Her yerden “bişiler” g_
kıyor.
tÇıkınlardan servet, posta kutularından kase
çıkaYciğııîğpeki, sihirbaz babanın şapgasından ne
Tavşan mı, civciv mi, gu ?
Yoksa, başbakan mı? Şmu i
‘k i’ i’
Kimin çıkacağı belli oldu nihayet…
Yalım Erez oldu.
Uygun isim… lşçi-işveren meslek kumlu
şları
ß’t’l“”_?’kâtî'”dê— Toplu pazarlıkiarın kilitlendiği,
k 9 OITQ ennın sokaklara döküldüğü, işten çıama am* yoğunlaştığı bır ortamda Erez uygundur› Ortalığı vatıştırıp dengeleri tutabilir.’ En
allfıîdan, seçime kadar… “
hersmeî Sßdzsin olabilirdi. Cihat-i askeriyeyle
_Zafmfn İvalog kurup surdüımüş bir ağabeyımızdır.
_ı Kaya Erdem olabilirdi. lleri görüşlüdür
Baüefleîe Para yatırmanızı ben mi söyljcğdliçm? Başınıza geleni çekersirıiz!” mealin__ Onuşmuş_ Rastelli Faciası haberini çok
onceden vermişti.
Sumer Oral olabilirdi. Arkasından bürokrat
::lzrgğıngıilekêîğfdiestimediği sayılı maliye bakanları
A A_
ı h.. .
61 numara Borsalino şapga bu… lçinden
w: her, şey çıkar. h . , ,-.,,.,«’,’BaşganIık Sistenıi’,’,İ,bile..-…i . . ,w ,,
Ama, Yalım Erez çıktı. l-layırlı olsun…
i’ ‘Â’ i’
Rahmetli Atatürk’ün üç başbakanı oldu. Cephe yoldaşı İsmet İnönü, lttihatçı yoldaşı Fethi
Okyar, Ege havalisi çetecilerinden Celal Bayar…
Gerçi lsmet Paşa’yı devre dışı bırakırken, Okyar’a, “Fethi’ciğim, gel başbakan ol, işine
karışmayacağım!” demişti, ama, Çankaya’da
oturduğu 15 yıl süresince, devletin dizginlerini
elinden bırakmadı.
Rahmetli lnönü başbakanların ömür törpüsüydü. Celal Bayar’la bir süre idare etti, arkasından Refik Saydam, Şükrü Saracoğlu, Recep Peker, Hasan Saka ve Şemsettin Günaltay geldi, geçti. Her kararı kendisi verdi.
lki “pembe köşk” vardı. Ya birinden, ya öbüründen tebligatta bulundu.
Rahmetli Bayar tek başbakanla yetindi. Adnan Menderes… Kimin kimi yönettiği, kimin
icranın başı olduğu, Yassıada duruşmalarında 0rtaya çıktı.
Rahmetli Cemal Gürsel kader kurbanıydı.
“Ben yapabilir miyim?” diye düşündü, önce
kendisini “başbakan” yaptı. Olmadı, getirdi __lsmet Paşa’yı… Arkasından Suat Hayri Urgüplü’yü, arkasından Demirel’in.
Rahmetli Cevdet Sunay üç başbakanla çalıştı. Demirel, Erim, Melen… Galiba en kurnazlarıydı Sunay… Mavi boncuğun kimde olduğunu hissettirmedi, DP’nin genelkurmay ikinci
başkanıyken onun devamı olan AP’nin oylarıyla
Köşk’e çıktı.
Rahmetli Fahri Korutürk yanlış zamana
denk geldi. Talu, Ecevit, Irmak, Demirel
derken, tastamam 8 kere “başbakan tayin
karamamesi” imzaladı.
__ Kenan Evren’in nasbettikleri, Ulusu’yla
Ozal’dı. Bu sonuncusunun başbakanlan Akbulut, Yılmaz ve Demirel oldu. llk ikisi söz dinledi, üçüncüsü kafa tutar gibi yaptı.
“Baba” Köşk’e çıktı, arkasında Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan ve
tekrar Mesut Yılmaz’ı bıraktı.
***k
Şimdiki sayın Cumhurbaşkanımız, arkasındaki
Ankara’ya bakmadan, temel atmaya. boru döşemeye gitti.
Döner dönmez, aklına koyduğunu yaptı.
Yalım Erez…
Bilsem, cumhurbaşkanı olmaya özenirdim…
Başbakan değil…