YÖK kurulduysa kurulmuş demektir
°° NlVERSlfrE önemli bir
olaydır. Oğrencisi ciddidir.
çalışanı ciddidir. ocakçısı cid
n didir, şoförü ciddidir.
Oğretim üye ve yardımcılannın daha bile ciddi olması gerekir.
Omrümün 33 yılı üniversitede geçti.
Altı yıllık talebeliğimin ilk iki yılı.
“kimya mühendisi” olmaya özenerek uçtu. Necmettin Erbakan “mekanik”. Süleyman Demirel “su kaynakları”, Erdal İnönü “fizik”. Turgut Ozal ”aritmetik” anlattı.
llk üçünün anlattıklarını anlamayıp kimya fakültesinden kovulunca, idare-siyaset bilimcisi oldum. Doktor, doçent. profesör falan…
Asker emeklisi, yeniyetme ressam Kenan Evren YOK’ü icat etti. 27 tanesi
Sßlîfli, 77 kişi 1402’lik olduk.
Universitemi 15 yıldır özlüyorum. lzliyorum’ .. ..
YOK’ü suçlamıyorum. Nasıl RTUK’ü
suçlamıyorsam. onu da suçlamıyorum.
Kader (ve cunta) kurbanıdır ikisi de…
Başlama geleni çekiyorlar.
iki
Neyse, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi hakkında bir yazı yazdıydım geçenlerde… 288 sayfalık bir rapor vardı elimde…
RP-MHP ağırlıklı Konya-Kayseri-Erzurum üçgeninden Samsun’a nasıl “takviye birlik” gönderildiğini belgelerle açıklıyordu.
Rektörden (ProLOsman Çakır) yazılı
tepki geldi. Once onu aktarayım…
Makalenizde sözü geçen rapor tamaınen düznece olup, gerçekleri saptırmak amacıyla yazılmış, yazarı belli
olınayan, gece gündüz demeden çalışan, Cumhuriyetimize gönülden bağlı,
Atatürk ilkelerine sadık insanlan karalamak amacıyla akar ilişkileri bozulan
insanlar tarafından kaleme alınmıştır.
Ondokuz Mayıs Universitesi Cumhuriyetin temel ilkelerine gönülden bağlı
insanlar yetiştirme azim ve kararlılığındaııasla taviz vermeyecektir.
Üniversitemizde yasal süresi
1 dolmadan yapılan tek bir tayin
yoktur. Bu yasa dışı bir işlem olup,
asla dýru değildir.
Üniversitemizde yapılan tayinzlerde insanların hangi şehirde
doğduğu veya mezun olduğuna bakılmaz. Liyakat, bilgi, yayın, kadro ve
ihtiyaç durumlan yanında Cumhuriyetin temel ilkelerine olan bağlılığı esas
alınır. __
Üniversitemizde süresi dolmuş,
doçentlik unvanmı almış ve kadroya atanmaınış tek bir doçent yoktur.
Profesör tayinlerinde akademik
4kriterler, ihtiyaç ve kadro durumlan dikkate alımr. Sadece süre doldurmak yetmez. süresini doldurduğulıal
ÖK urulduysa
kurulmus
emektir
de profesörlük işlemi başlamamış sadece iki üyai vardır.
Rektörlük görev sürem olan 2
5 yıl 3 ay içinde, Atatürk Universitesihden (Erzurum) 7, Selçuk Universitesihden (Konya) 1, Erciyes Üniversitesi’nden (Kayseri) 0 (sıfır) öğretim üyesi ailevi nedenler veya yükselme amacıyla üniversitemize gelmiştir.
Hiçbirinin yüce Cumhuriyetimize karşı en küçük bir faaliyeti veya beyanı
söz konusu değildir.
428’i öğretim üyesi olınak üze6re toplam 1.200 öğretim elemanının, yaklaşık 28.000 öğrencinin
bulunduğu bir üniversite yönetimini
düzmece ve kasıtlı hazırlanmış bir
raporla bu şekilde suçlamanın, “takviye birlik göndennekten” bahsetmenin ne derece insafsızlık olduğunu
takdirlerinize sunuyorum. Saygılannıla.
i**
Gazeteciliğin “asgari namus gereği”
olarak, ama, kerhen, bu açıklamayı yayınlıyorum. Gerçi Cumhuriyefte Deniz Som,
Hikmet Çetinkaya ve Ahmet Taner
Kışlalı, Samsun Halk Gazetesi’nde Hayati
Kaynar ve Şenol Kocatepe, orada olup
bitenleri, dönen dolapları, yüz kere, bin kere yazdılardı. Ama, olsun. ben de yazmış oldum…
Onümde şimdi bir faks metni var. Samsundaki üniversitenin akademik, idari ve
teknik personelinin 746 tanesi, güzeller
zeli öğrencilerden 441’i, açık isim ve adreslerini cesaretle vererek imzalamış…
t**
Sevgili Kur-than Hocamız,
3.11.1998 tarihinde köşenizde
“taşra” üniversitelerinin geleceğine
ilişkin politik oyunları sergileyen yazınızı büyük bir zevkle okuduk. “Büyük” kentlerdeki meslektaşlanmıza
anlatamadığımız daha doğrusu anlamak istemedikleri ve bizi desteklemekte geç kaldıklan bu konuyu, bu
kadar açık bir şekilde ortaya koyduğunuz, Cumhuriyetimizin 75. Yılını
coşku ile kutladığımız bugünlerde kurumumuzdaki irticai-ırkçı kadrolaşmaya ve uygulamalara köşenizde yer
verdiğinlziçin .* , ‘ ‘ ürler… .