Jül Sezar’ın Roma’ya, Eco’nun halka Neco’nun aslına dönüştü!

27 Nisan 1997

ÜLENT Ecevit, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda
meclis kürsüsüne çıktı.

Konuşmaya başladı.
Kendisine muhalif olan, ama,
henüz partiden kovulmayan bazı
kişiler, meclis kulisinde, aralarında gülüşüyordu.

,“Başkanlığa da, kürsüye
de bir tek bugün lâyıktır.
Günün anlam, önem ve kıymetini bilsin…” .

Bülent bey konuşmaya devam etti.
Bütün münafıklar sustu. Dinlemeye koyuldular. Bir tek, esas duruşa
geçmediklen’, ceket düğmelerini iliklemedikleri kaldı.
Münafıklardan biri mırıldandı;
ı “Hep böyle konuşsana sayın
‘ başkanım… Sezar bile Roma’ya
. böyleıdönmemişti…”
i’ ‘A’ ‘k
~ Ecevit’in^sine-i millete dönüşünü
dehşetle izleyen RP sıralanna baktım.
Şimdiki Refahin atalan olan Milli

Nizam Partisi’nin, Milli Selamet Parti
. sinimrnilletvekilleri, eski dostlar vardı

‘ #Varalanndaiı ” l

. ..Eski yazılarımdan birine gitti aklım… _28 Temmuz 1996 tarihli yazı…

*i*

. O zaman_ dünyaya bakışları
değişikti. Demokrasi istiyorlardı.
12 Mart darbesini izleyen
günlerde, MNP’nin üst yöneticilerinden biri, ilginç bir mesaj
iletmiştibana… “üstümüze gelmeyin, ` hepimiz demokranz… Si
y;

– Partilerimiz birkaç arayla

kapatıldı. t ..

biriydi.

‘ MSP’ııin aynı üst yöneticisiyle,
Haabayram Camii’nde, müşterek
dostlanmızdan birinin cenazwin
onayladım. ‘ , 1 _’
‘ Birkaç gün arayla, ben üniversiteden kovuldum, o sürgüne gitti. ~
-k v; t
Ecevit konuşurken RP sıralarına

j, bazilari bağırıyordıı. ‘

‘ iKURTHAlifFlŞEK-vgî”

_ zin .içinl141-142 neyse, bizim .İş
için 163 odur…” o

1 2 ` Eylül ‘ü “izleyen _günlerden ı
de karsılaştıkßunık bakıştık.’ ` ,

“Hâlâ demokratız, değil mi?”
diye sordu. Başımı sallayarak_

. . , : i# î
,- bêktzm- .îıßı/ıımguianakıanna göre:: li:
Ö :İ.;.-.’Ã.’İİ v .-.:1

Jül Sezar’ın ‘ya,
halka, Necdnun aslına dönüşü!

OĞUZHAN ASİLTÜRK – Sözünü geri alsın! , – ~›

SALİH KAPUSUZ – Bugün böyle
konuşma mı yapılır? Sus! _

ALTAN KARAPAŞAOGLU Yalan söylüyorsun… Yalancısın!

BEDRİ İNCETAHTACI – Yalan
söylüyorsun, iftira ediyorsun… V

OMER VEHBI HATİPOGLU
Ayıp. ayıp!

NECMETTİN ERBAKAN – Tüh!
Tüh sana! Yazıklaar olsun!’

i’ t’ i’

TRT-3’teki canlı yayına_ döndüm…
İmamlar yellenirken cemaat işi büsbütün azıtmıştı. Sakallarından salya akan
bazı yeniyetmeler vardı. ‘

160 değil de, 276 olsalardı, .

Ecevit’i orada linç ederlerdi alimallah… ‘
Zaman tünelinde gezinirken, beni
ilk yanıltan RPli Şevket Kazan’dı.
16 sene önce “Sizin için 141142 neyse, bizim için de 163
odur!” diyen demokrat kişi gitmiş,
16 sene sonra onun yerine_ tuhaf birisi gelmişti. ~ ‘
Cezaevlerindeki insanlar .hakkında

‘ konuşuyordu: ‘ ı- .

“Görüşmeler,bitti. Bu son ri
~ camyBu protesto eylemlerine

son verin. Bizi müdahalede bulunmaya mecbur etmeyin. Eninde sonunda müdahale edeceğiz.
Bir tek önlem kaldı; o da müda
lıale.. Bu son çağrımdır, ölüm
ğ-,iorucundaki insanları bize teslim
‘ etsinler. Yoksa- müdahale etmek

zorunda kalırız. Müdahale edersek de”. .bunun hukuki mesneti
vardır.” › _
1 i’ f «Av

= Dün MGK toplantısı vardı. ı
Bugün demokrasiye, hoşgörüye
hepimizin ihtiyacı Ayar.. – ‘

:__aıııaını