Bütçe açığını biz mi kapatacağız yani?
Bütçe açığını biz mi
kapatacağız yani?
LAYMEN dergisinin
Şubat 1987 tarihli sayısında Fulden Uras’ın 18 adet erotik pozu
vardı. “Muzır Kurul” bunlardan bir karesine taktı.
İstanbul 2. Asliye Ceza
Mahkemesi de, Muzır Kurul’un verdiği resmi bilirkişi rap&
runa dayanarak, o tek kare
fotoğrafı yayınlayan Playmen dergisini 530 milyon
lira para cezasına çarptırdı.
Mahkeme yerden göğe kadar haklıydı. Virgül sektirmeden, yürürlükteki
kanunları uygulamıştı.
Ama, o zamanın parasıyla az-buz
değildi ceza. ..
1 adet Amerikan Dolan, 762 Türk
Lirası ediyordu.
Yani, şimdinin parasıyla, 65-70
milyar lira…
û ‘A’ ‘k
TEMPO dergisindeki arkadaşlardan rica ettik. araştırmaya koyuldular.
Tesbitleri ilginçti.
‘A’ i’ ‘k
“Adalet Bakanlığı’nın iki yıl
gecikmeyle tuttuğu istatistiklere
göre, 1982 yılında, 126 ağır ceza mahkemesi 2 milyar 512 milyon lira para cezası vermiş… Aynı rakam, 1983 yılında 4 milyar
936 milyona, 1984 yılında 8
milyar 116 milyon liraya çıkmış… 1985 yılında Türkiye’deki
bütün mahkemelerin verdiği para cezalarının toplamıysa 10
milyar 224 milyon lira… Döviz,
altın, elektronik eşya, silah kaçakçılığının her türlüsünü, rüşvet, ihtilas ve görevi kötüye kullanmayı, hayali ihracatı, Türk
parasını kötüye kullanmayı kapsıyor bu cezalar…
Devam eden davalar sonuçlandığında, ilk tahminlere göre
30-35 milyarı bulacak bu rakam…
Bir de ‘Mataracı Davası’ görülmüştü Türkiye’de… 1977 Genel Seçimleri sonrasında oluşan
Ecevit Hükümetleri ‘nde, Gümrük
ve Tekel Bakanlığı yapmıştı
Tuncay Mataracı… 12 Eylül Müdahalesi’nden sonra gözaltına
alındı, tutuklandı, ‘Yüce Divan’
görevi yapan Anayasa Mahkemesi’nin karşısına çıktı.
Rüşvet almak, vermek, rüşvet
suçuna ortak olınaktan 7 dava…
Görevi kötüye kullanmaktan 4
dava… Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefetten 1 dava… Toplam 36 yıl hapis cezası yedi Mataracı… Aldığı söylenen 30 milyon liralık rüşvetin 5 katı cezayla rüşvetten 150 milyon liraya,
toplam 787 milyon lira para cezasma mahkûm oldu.
llginç davalar görülebilir Divan’da… Sözgelişi, açlıktan tek
yumurta çaldığı için 3 yıl hapse
mahkûm olanlar, ulusal mevzuat
gereği, 3 kamyon yumurta çalan
birinin .aynı hapis cezasına çarptırıldığrrıı gördüklerinde, ‘Suçla
ceza arasında orantısızlık’ gerekçesiyle ‘Şahsi müracaat’ haklannı kullanabiliyorlar.
Bir kere, basın önceden sansür edilemez, çok, ama çok ‘lstisnai’ bazı durumlar dışmda ifade özgürlüğü kısıtlanamaz.
İkincisi, önceden konulmuş
olan bir ‘Ceza tahdidi’, basına
getirilmiş bir kısıtlamadır, ona
da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeşi izin vermez.
Üçüncüsü, suçla ceza orantılı
olmalıdır. Yani, Ziya Paşa’nın
sevimli ve özlü dizeleriyle, ‘Milyonla, milyarla çalan, deveyi hamuduyla götüren devlet katlar-ında izzet-ikbal görürken, bir kuruş çalana kürek cezası verilmez…”
i**
Hasan Hüseyin Ceylan. Fethullah
Erbaş. Temel Karamollaoğlu. ..
Ozgür basına en muhtaç vatandaşlanmız Sizsiniz…
Avrupa’da yargılanmak istemeyebilirsiniz…
Ama, basına bulaşmayın!
Arabistana giderken, Strasbourgda
bulabilirsiniz kendinizi…