Medya özel sayısı

Eylül – Ekim 1996 Yıl 2 Sayı 11 Fiyatı 850.000 TL. ISSN 1500-4174

bu sayıdai s
m e d y a

öi e~«l s a y ı s ı I

siyaset adamları, bilimadamları, uzmanlar
Ve medya mensuplarürıdan 265 makale,

İnceleme Ve araştırma y e n i ı i k ç i ı i k
MEDYADA YENİ ~ ARÃYIŞLAR, MEDYANIN YENİDEN
YAPILANMASİ, MEDYA REFORMU / GELECEGIN MEDYASI / YENI
İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ e l e ş t i r e l b a k ı ş l a r MEDYA
VE ETİK / MEDYANIN YOZLAŞMAvSI, KİRLENMEsİ_ VE MEDYA
TERORU /MEDYANIN SAYGINLIGI VE OZELEŞTIRI / BASIN
HURRIYETİ VE BASİNIN SORUMLULUGU / OZEL HAYAT VE
KİŞİLİK HAKLARI / RTÜK, DENETİM, ÖZDENETİM VE SANSÜR /
PROMOSYON, TİRAJ VE “RATING” / REKLAM VE TÜKETİM /
MEDYADA_ TEKELLEşME / MEDYANIN GÜCÜ / MEDYA VE
YONLENDIRME / MEDYA VE ŞİDDET / MEDYANIN SORUNLARI
demokrasi, siyaset ve medya MEDYAVE
DEMOKRASİ / MEDYA VE SİYASET / SİYASİ PAZARLAMA,
KAMUOYU OLUŞUMU VE KAMUOYU ARAŞTIRMALARI / MEDYA
VE DIŞ POLİTİKA / MEDYANIN KÜRESELLEŞMESİ i l e r i ş i m
a r a ç 1 a r ı GAZETECİLİK / TELEVİZYONCULUK /
RADYOCULUK / YEREL BASIN /’ HABERCİLİK / TOPLUMSAL
OLAYLAR, TERÖR VE MEDYA / HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM
/ SANAT, MÜZİK, sİNEMA, VİDEO iz 1 e y i c i 1 e r MEDYA
VE İZLEYİCİ / AILE, KADIN, ÇOCUK VE MEDYA / MEDYA VE
EĞİTİM çeşitli açılardan medya HUKUKVE
MEDYA/ EKONOMI VE MEDYA / MEDYA VE DİL / MEDYA VE
MİZAH / MEDYA VE SPOR / MEDYA VE PSİKOLOJİ / MEDYA
VE DİN / KÜLTÜR VE SOSYAL DEĞİŞİM / FELSEFE, İDEOLOJİ,
TEORI VE METODOLOJI / TARİH / ÇEŞİTLEMELER

Ba dergi Yeni Tzirıéiye Medya H izmet/eri tarafından yayınlanmaktadır.

l romosyon, tiraj Ve “rating”

“ Olabilir.
sında Promosyon
. Basına sansür uygulamak isteyen her si” yasi iktidar, basına baskı yapmak için her türlü
A bahaneyi bulur.
enCere-Tava” Üç kısa anekdotla girmek istiyorum

“ promosyon” meselesine…

_ebiyatının Tersi:

#tü

v tüm Mesele› Hürriyet dergiler grubu olarak, Aralık

1985 tarihinde, “Playmen” dergisini çıkardık.
e Gazete SOkrnakur Nisan 1986’ya geldiğimizde, 1.500 lira birim
to fiyatıyla, 150.000 dergi satıyorduk.

“Küçükleri Muzır ve Müstehcen Neşriyatxan Koruma Yasası” adı altında, basına sansür getiren bir yasal düzerıleme yapıldı.

ANAP hükümeti tarafından…
Niye böyle oldu?

Sebep basitti.

Siyasiydi.

Playboy dergisi Fidel Castrdyla siyasi
röportaj yapan, yapabilen tek dergiydi. Mülevves Kennedy familyasının hışmına ugramıştı.

.` “Basında promosyon” meselesi Türki- l Aynı ?şey de başmnza geldi’
‘de çok tartışıldı. Tartışmalar devam ediyor. ıcı- :ım Ubımı,

(v) Pro_. Dr., Hizmyeı-Tempo Yazan, Siyasalßilgiler Fakültesi 11;_ ç .

3 ı

. ı’
_`

3

İl* * ı ‘ l’le konuştuk. Yasak- Eski satış rakamlanrnıza yaklaştık o sa’ yıda…

_ç Oltan Sungurlu, onun okuyucuya yansıtrnadık prezarvatitle l, ertesi gün, tepemize rin maliyetini…

A( Zâten “aile planlaması programları” çerçevesinde bedavaya almıştık.

,A 0 2 bin dolayına düştü. Küçük bir parantez açayım… Aklın yolu
birdir.

‘i ” yapmaya karar verdik.
i_ Aynı prezervatif promosyonunu Söyapacağız? ke’de yayınlanan bir gazetemiz bizden 10 se
“İl-sorduk kendi kendimize… ne 501W tekrarladl
h* ” ‘ Patronlar sordu: ttMas’ Net satışları 4 misli arttı.
ak olmaz mı?” “Olmazl”

tü.

_aylık cirosu 225000000 Gelelim ikinci anekdota
2.7o0.000.000 (2 milyar

bir dergiçlkanlyorduk. Tercüman gazetesi, 1988 yılında, tek

kuponlu çekilişle “uçak” verdi.

ı d; .o mah& 68150lirayd1′ Vanlı bir vatandaşımız verilecek uçağı

“concorde” zannetti, kuponlanrıı özenle kesip

5.- kuruna vurursanız, yıllık 385
n milyar lira dolayındaydı. Yolladı
»ı nefesleıini ensemizde his- Kazandı da” ‘bhniz vardı’ Ama, kazandığı uçak, “Concorde” degil,
v0, Erkekçe” devletten emekli olmuş bir zirâî ilaçlama pırpıi, “ nydı.

*o yıllık cirosu 1 trilyon ci
” Uçağını alıp bazısı yaya, bazısı eşek sır
5 tında gezinen hemşehrilerine hava basmak

d_ ,yapmaya karar verdik sc› için, Van dağı mücavir alamndaki 10 dönüm
‘ l lik arazisini ipotek etti, otobüs biletinin parası
_d _li 7 nı toplayıp İstanbul’un yolunu tuttu.

.. ; e ne ven r.

_ _ dik l da Altı ay sonra vardı oraya…

ji› acemısıy o sıra ar

,m sesler çıkmaya başlayınca, Uçağımn başına vardığında, hem vera_tavurduk_ set-intikal vergisi, hem uçağın havaalamnda

. altı ay beklemesirıin yer kirasını istediler ken
_ı verelim” dedik, “Yatılı disindenm

“› lerinde su içinde 50-60

İ Van Dağı’nda “uçak kuponu” kesen va- ğ

tandaşımızın o 10 dönümlük arazisi de elin
in. /suyımu çıkarmamaya ka- den alındı_ _ ğ

anlam ve önemine uygun î

ğ zervatif”, dağıttık. ° ° * g:

î

386

YENITİJRIGYE 96/11

Geldik üçüncü anekdota…

Promosyon savaşının tırmanmasına en
çok gülenlerden biri, Millî Piyango genel müdürü, Mülkiyeli agabeyimiz Cevat Kâni Üner’di.

“Türkiye’de Talih Oyunları” konulu bir
açık oturuma katılmıştık.

Bana döndü.

“Sizden iyi promosyon yapıyoruz…” dedi, “Piyango bileti satmak için, yanında, hiç
degilse bedava gazete vermiyoruz…”

Promosyonu Biz İcat Etrnedik
Herkes Yapıyor!

Promosyonun suyunu çıkarmadık mı?
Elbette çıkardık.

Ama, promosyonu biz keşfetmedik.

Herkes yapıyor.

Mesela, Ingiltere’ye, Amerika’ya bakalım…

Dünya basını genellikle mahallidir.

Yerel basının promosyon yapması kolaydır.

Sun, Express yapar.
Nasıl yapar?

Gazetenin verdigi kuponlardan dördünü kesen ev hamnılan, aydan geri kalan 26-27
gün boyunca, etraftaki süpermarketlerden, bakkal-çakkaldan yüzde 40 indirimli alışveriş yapabilir.

Bunun adı promosyondur.

Gazetenin biri, bagh oldugu büyük holdingin bütün kaynaklarından yararlanır, “haksız rekabet” şartlarında fiyat kırar.

Ona promosyon denmez, “damping” denir.

Ucuza giden gazete çok satar.

Çok satıştan öteye, satışlarını dörde, beşe katlar.

Ü!!

Türkiye’nin bir talihsizligi mahalli basırıın yetmezliğidir.

Istanbul’da, Ankara’da, İzmir’de bulu
nan magazalardaki indirimli satış imkanlarını
Türkiye’ye yayamazsınız, şubeleri yoktur.

Ikinci talihsizlik, mahalli bir gazetenin,
ulusal “havuz” sisteminden yararlanarak damping yapamamasıdır. Yapamaz, çünkü, kaynakları kendileriyle sınırlıdır.

Kapitalizm bizde o kadar örgütlü ve
yaygın degil…

Laf Aramızda, Promosyon Osmanlı’da
da Vardı

Basının “promosyon” yapması nedense
antipatik…

Bunun tek sebebi var.

Ne kadar çok gazete satılırsa, mevcut siyasi iktidarlar o kadar, rahatsız olur.

Osmanlı’da da promosyon vardı.

Kültür Lisesi edebiyat öğretmeni Yusuf
Yıldınmün “Tarih ve Toplum” (Nisan 1996)
dergisindeki yazısına göre, ilk promosyonu
1914 yılında, “Şehbal” yaptı.

Aynı kaynağa göre, Şehbalîn ilarıı şöyleydi.

Şehbal, Karilerine Kura ile 5000 Kuruş
Hediye Takdim Ediyor!

Bilâistisna herkes için açık bir tâli.

Risalemiz, şerâit-i âtiye dairesinde kari’
ve karfelerirıin kâffesine şaınil bir hediye kurası tertip eylemiştir:

Esas Kura

1. Bu nüshadan itibaren iki ay zarfında
intişar edecek dört nüshanın, yarıi 86, 87, 88,
89’uncu nüshaların son metni sahifeleri nihayetinde birer kuponluk mahall-i mahsus tefrik
olunarak buraya her bir defa-i intişar için birden dörde kadar sıra numarası vazedilecek ve
89’uncu nüshadaki kupon fazlaca kura numarasım hâmil bulunacaktır. Işte kuraya bu son
numara esas olacaktır.

Kuraya Şerâit-i iştirak

2. Kuradan gerek abonelerimiz, gerek
diger karileıimiz istifade edebilirler. Kuraya iştirak için yapılacak yegane şey: 86, 87, 88,
89’uncu nüshalann kuponlarını kesip her birinin arkasına ayn ayrı adresi yazdıktan sonra
mecmuunu birden nihayet 1 Şubat 1529 (14
Şubat 1914) tarihine kadar idarehanerrıize isâl
etmekten ibarettir.

3. Kuponların nüshalar intişar ettikçe
peyderpey kesilip münferiden gönderilmesi
câiz degildir; hepsi birden irsâl olunmak ve
her bir kuponun zahnna sahibinin mufassal
adresi yazıimak meşrûttur. Zarfın bir köşesine
“kura” kelimesi yazılmalıdır. Kuponlar 1 Şubat
1329 (14 Şubat 1914) tarihine kadar idarehanemize gelmelidir.

4. Idarehanemizden meccanen veya mübadeleten gönderilen nüshalar kuraya dahil
olamazlar. Zaten bunların kuponlan hin-i irsâlde iptal edilir. Abone bedelânm tamamen
tesviye etmemiş olanlar da buna mukisdir.

5. Bu 2, 3 ve 4’üncü bendlerde muharrer
şeraite tamamiyle tevfık-i hareket etmeyenlerin kuraya hakk-1 iştiraki yoktur.

6. Kura 1 Şubat 1329 (14 Şubat 1914) tarihinden sonra ve başkaca tayin ve ilan edilecek bir gürı ve saatde keşide olunacaktır.

Hediye-i Nakdiyeleıin Mikdan ve Suret-i
Keşide

7. Kuranın keşidesi ve hediye-i nakdiyelerin tayini şu suretle vukubulacaktır;

Kura numaralannı hâmil olan kuponlar
bükülüp kıvrılarak bir kap içinde ve arzu buyuran karilerin nazar-1 murakabesi huzurunda
kanştırıldıktan sonra birer birer on beş numara çekilecek ve

Paramn Suret-i Tesviyesi

8. Hediye-i nakdiyeyi kazanan zat taşrada ise para, posta ile kendisine gönderilecek
ve Istanbul’da ise idare hanerrıizce tesviye edilecektir.

İştirak Edenlerin Hakk-ı Murakebesi

9. Kuraya iştirak edenlerden arzu buyuran zevat binnefs veya bilvekâle esnâ-yı keşidede hazır bulunarak suret-i keşideyi müşahede ve murakebe edebileceklerdir.

Ilk çekilen numaramn sahibine 2000 kuruş
Ikinci çekilen numaranın sahibine 1000 kuruş
Üçüncü çekilen numaranın sahibine 500 kuruş
Dördüncü çekilen numaramn sahibine 400 kuruş

Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci.
dokuzuncu, onuncu,on birinci, on ikinci,
on üçüncü, on dördüncü, ve on beşinci

çekilen numara sahiplerinin her birine

yüzerden 1100 kuruş
takdim olunacaktır, ki ceman
on beş zata 5000 kuruş

İl!

Bir koldan ilk dünya savaşı, ikinci koldan Ittihat-Terakki cuntası, kendilerine sıcak
bakmayan “Şehba1”in üstüne çöktüler.

Çökerttiler.

Öyle yaptılar, çünkü, çok okunmaya
başlamıştı “Şehba1″…

Lehinde konuşrnayaru susturursun!
Çok okunam, bakılam susturursun!

Diktatörlüklerin, diktatör özentilerinin
altın kuralıdır.

Okunrnasın, bilinmesin… Yazılmazsa, i

okunmazsa bilinmez!

387

YENI TÜRKIYE 96/11

388

Promosyonun Ekonomi Politiği veya

“Kiminle Dans Ediyoruz?”
Buraya kadar kendimizi eleştirdik.
Şimdi biraz dışarıya bakalım.

1-21 Eylül 1996 tarihi itibariyle, Türkiye’de, ulusal dagıtıma giren 36 gazete vardı.

Aynı dönemde, ortalama günlük milli
gazete satışları, 4.891.059’du.

Aynı dönemde, o dönemdeki fiyatlarıyla, günlük ortalama cirolannın toplamı,
226.145.910.000 TL ediyordu.

Türkiye’de günlük basının yıllık cirosu,
82.543.257.150.000 TL’ye gelir.

Ya ilan gelirleri?

Ilan tarifeleri esnektir, gazeteden gazeteye çok değişir, ama, “bire bir” sayılabilir.

Yani, ilan getirisi, satış getirisine yakındır.

80 trilyon çarpı 2…

Yılda 150-200 trilyon TL. ciro üreten bir
sektördür basın sektörü…

Aynı ciroyu üretebilen kaç sektör var
Türkiye’de…

Sormuşken söyleyeyim. . ..

Televizyon sektörünün cirosu yazılı

medyanın 4 katıdır.

İl#

Ayrıca, küçük bir tesbit daha yapmak
istiyorum.

Sabahın altısındaki gazete ya 10 bin liradır, ya 50 bin…

Akşam saatlerinde (12 saat sonra), hurda kağıt fiyatına, 5-10 kuruş etmez, çöpe gider.

Yarıi, mahalle bakkalının rafa yeleştirdigi konserve kutusu, galeıicinin vitrinine yerleştirdiği araba degiliz…

12 saatte ya satarsın, ya çöpe atarsın..
û t t

Dediğim gibi, kapitalizmi biz icat etme
dik.

Rekabeti de biz icat etmedik.

Burada savaş veriliyor.

“Evlere okunacak malzeme sokma” savaşı…

Kimse kimseyi kınamasın. ..

Eve biraz daha fazla “matbû kagıt” girecekse, bunu tencere-tava edebiyatına dökme
yin. ..
Ayıp oluyor.