Topal eşekle kervana karışanların öyküsü
› 1-5’
Topal eşekle kervana
karışanların öyküsü
ENİM şu satırları
yazdığım sırada,
Türkiye’nin en
önemli hukukçula
rı, Anayasa Mahkemesi’nin
son kararlarını didik-didik
etmişlerdi.
Bu hükümet güvenoyu almamıştır
netekim…
Kahrolsun
OHAL!
8 Başına “çekiçgüç” kadar
çekiç düşsün…
Hukuk konuşursa, vatandaş susar.
Peki, hukuk konuştuğunda vatandaş sustuğuna göre, kıt zekâmla,
ondan da kıt hukuk bilgimle, bakalım, ben neler söyleyebilirim?
*i*
“İnsanın ceddi kedi, her
seferinde dört ayağının
üstüne düşmesinden belli…”
Siyas; gündemle bunun ne
alakası var?
Çok alakası var.
Sayın eski başbakanın malvarlığı, TEDAŞ-TOFAŞ vakaları, örtülü
ödeneğin sağa-sola saçılması konuşuluyordu. Çiller’e Yüce Divan yolu
açılmıştı.
Gündem değişiverdi bir anda…
Noolacak şimdi?
En güzel cevabı, Yalım Erez
verdi: “Bu iş bitti… Kalleşin
kalleşliği üç ay gitmez… Mesut Yılmaz, Çankaya’ya çıksın,
görevi iade etsin…”
Erez’in hesabı açık… Mesut Yılmaz’ın Anayasa Mahkemesi kararına saygı duyarak görevi iade etmesı…
Sonra noolacak? Sonra, yeni
hükümet pazarlıklarına oturulacak… Koalisyon protokolü yeniden
düzenlenecek. . . “TEDAŞ-TOFAŞCUKKA” olaylarının üstüne gidilmeyecek…
Sonra da, Erez başbakan olacak…
Züüüzzzztttt!
Çiller’in en güvendiği Erez, kendi başbakanlığının ayakoyunlarını
yapıyor olabilir. DYP’nin haziran
kongresine fazla bir zaman kalmadı. Türkiye’nin değil, DYP’nin
5011111!] O…
Peki, Çiller ne yapıyor? Gülüyor, eğleniyor, zil taktı oynuyor.
Gündemi değiştirdi çünkü… Parasını sormuyorlar.
***k
“Topal eşeğin karıştığı
kervandan, ne eşeğe, ne
karvana hayır gelir…”
“ANAYO_I_.” dedikleri şey, kördü, topaldı. Oyle bir koalisyon kurdular.
Iyi mi oldu? Elbette çok iyi oldu.
Herkes herkesi iyi tanıdı. Biz de,
bu vesileyle, sosyal demokratlan ve
demokratik solculan tanıdık.
Hükümetin kurulması sırasında,
Baykal, ortaklığa teşneydi.
Bülent bey çekinserdi. “Çekinser” mi? “Çekimser” mi?
Semantik tartışmaya döndürdüler meseleyi…
Adam gibi oy verseydiniz de,
verdiğiniz o oy, yargıdan dönmeseydi!
*i*
Kıt hukuk bilgimle söylüyorum.
Bu hükümet devam eder.
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını yazması için, bugüne
kadar harcadığı, umûm; ortalama, 6 ay 18 gün ll saat 36
dakika ne kadarsa, o kadar
devam eder.
Peki, “solumsular” ne yapar?
Dil kurumunun şefaatine sığınır.
Boş oy “çekinser” sayılır mı? Meclise gelmesek “boş oy” sayılır mı?
“Boş oy” atsam olur mu?
Yani, abesle (ve abdestle) iştigal
ederler.
Haaaaaa! Az kaldı, unutuyordum.
Başkasının aldırdığı abdestin
”mekruh” olduğunu söyleyenler
de var.