Kaşımayın sivilcemi, deşerim yaranızı!

ri

PERŞEMBE, 2 Mayıs 1996

Kaşımayın sivilcemi
deşerim yaranızı!

SAT Kıratlıoğ
lu’nun, hem dediğini,
hem demek istediğini
çok iyi anlıyorum:

“Yolsuzluk molsuzluk,
sûiisîmal mûiistîmal… Bırakın bu gevezelikleri…
Birbirimize düşmeyelim,
birbirimizin ümüğüne basmayalım… Sonra asker
gelir haaaaa!”

Asker masker gelmez! Onu
çıkarın kafanızdan…
”Dörıüşümlü” sivil-asker işbirliği
günleri bitti. “

Eskilerin çok sevdikleri deyimle,
“keriz uyandı artık…”

Mataracı gitsin de Şahinkaya mı
gelsin?

i’ ‘A’ ‘A’

Sayın cumhurbaşkanımızın, hem
dediğini, hem demek istediğini daha
iyi anlıyorum.

Dediği belli… “Ortalık pek o kadar tozpembe değil… Altı sene
benim resimlerimi gazetelerde
bastırmadılar. O günlere dönmeyelim…”

Demek istediği de açık… “Bu
ANAYOL şimdilik yürüme: görünüyor. Aklınızı başmıza devşirin,
bir-beraber olun, herkesin dilediğini yaptığı, söylediği bu günlerin
kıymetini ve benim kıymetimi bilin… Yoksa asker gelir haaaaa!”

Asker masker gelmez artık…

Keriz uyandı. Köylü uyandı. Herkes uyandı.

i**

Yazmak, söylemek istemediğim
şeyleri söyletecekler bana…

Sayın cumhurbaşkanımızın (o zaman başbakandı) en şikâyetçi olduğu
konu, anayasal özgürlükler, özellikle
de sendikal haklardı.

kısası, 1961 arıayasasıydı.

Dönemin genkurbaşı Memduh
Tağmaçün özlü sözleriyle, “Mevcut
anayasa sosyal bedene fazla bol
geliyordu…”

Ama, dönemin başbakanının elindeki siyasî güç, o anayasayı değişmmeye yetmiyordu. Şapkasım bırakıp

a

giri.

i

* i ı
gitti, geldi 12 Mart 1971…

Döndüğünde baktı. Bir de ne gör-i
sün? i

Aaaaaaaaa! Kendisini koltuğundanîı,
ve şapkasından eden o cunta, o köro-s;
lasıca anayasayı, tam istediği şekildefîm
değiştirmemiş mi?

Ne tesadüf! Allah bin bereket ver- sin! `

&{

***k

On yıl önce, on yıl sonra… Sayın
cumhurbaşkanımızın (o zaman başba-^
kandı) en şikâyetçi olduğu konulardan:
biri terörse. öbürü sol ljıareketti. Ana– yasaydı. Sendikalardı. Universitelerdi.’ ‘
Ama, eli kolu bağlıydı. Yüce mecliste
bir önceki hükümeti oluşturan sayısal
“sol ağırlık” vardı.

12 Mart anayasası hile fazlasıyla bol geliyordu sosyal bedene…

Aaaaaaa! O ne? 12 Eylül darbesi
oluverdi.

Daha daha neler oldu?

“Sürgündeki demokrat”, resimlerinin gazetelerde 6 yıl çıkmamasının rantını yedi. Tekrar başbakan oldu, ilk defa cumhurbaşkanı yapıldı.

Anayasa değişmiş, Türkiye’nin
mevzuatı değiştirilmiş&

Demokratik ağzına lâyık şekilde…
Yeme de yaninda yat!

i’ i’ i’

Askeri darbeden ne söz edin, ne
onu ihsas edin…

Kimse yemez! Yemez. çünkü. keriz, köylü. herkes uyandı artık… ı::

Laf aramızda, her asker-kı darbeden en çok zarar görmüş görünenlerin, ondan en çok yarar (ve çıkar) sağlayanlar olduğunu da ben gördüm.

a
‘ûıvoıuv