Sosdemlerimizden ancak ‘mutluluk çubuğu’ olur!

. ‘ sıkıntı ve baygınlık

A SHP’nin, ya
ş CHP’nin müteaddit kurultaylanndan biriydi.
Kürsüdeki’, ko- i
n içime fenalık,”
gelmîşüi .
ı_ Bahçeye kendimi zor :attımfg:
l “ğrüplaşmalara kulak misafiri*
`-‘öldum, moralim birdenbire

İnuşrfıalarda

, beyler… Kamu işçilerlnennemuıjlaraş, emeklilere
kapik çalıştırnıadılaryama, KİT’leri ,satınalacak kadar parası A
olanlara yapmadıklan kıyak kalmadı. Bize, emekçiye hayırlar-ı
yok bunların…’_şKıyakçılığın sonu_ , .
avakçllıktır…” î ‘~ › .
* Konuşması ,kurultay _
tersti. Kürsüdeki devlet büyüklerindem;
birinin sesi hoparlörden_ duyuluyordu: t’,
“Bastırdık, CMUK’u çıkarttık.
Biz olmasaydık zor çıkardı o kanun… lnsan haklarını güvenceye
. aldık…” _ .o

Tam o sırada bir hareketlenme 01-,
du. Polisler bir adamı yaka-paça götürdüler. Kurultayların, mitinglerin sü- .
lilğü olan bir yankesiciymiş…

Yanımdaki bilge kişi devam etti.

“CMUK diyorlar. Güldürmesinlerl O CMUK’larını alsınlar,
başlarına çalsınlarl Sâdece yankesicilere, üçkâğıtçılara. gariban
hırsızlara yarar. Biz düşsek karakola, ‘Ne CMUK’u lanl’ diye
sopa yeriz!”

**ir

Biraz daha “sosyal demokratik
feyiz” alabilmek için, kurultay salonundan tekrar bahçeye çıktığımda, yine aynı bilge kişiyi gördüm. Yanına
yamacına yaklaştım, kulak kabartmaya devam ettim.

lnsan haklarından sınırlı-sorumlu
devlet bakanı Azirnet Köylüoğluha
takmıştı bu sefer… ‘

“Azimet efendi kalkmış, öldürülen her PKK’lının devlete lO
milyar liraya mâlolduğımu söylüyor. Bu maliyeti yaratan hükümetin ortağı ben miyim, o mu?”

İlginç bir perspektif getiriyordu.
Cankulağı kabarttım.

“Güneydoğu’nun problemi iş

a, “°’ş°””‘°›1 Şubat 1995 r o o

_ lsizliktir. @Ama .Sa-gunu 40-50
_ağaşııéıın malına, mülkül ne,“i“arazisine“,“”t;i`ftliğine akıtacak
, dumcuya dağıtın toprağı… Bunu

.jkürsüsüneîiîlîi

sosaemıerimizdenianéak
*mutluluk çubuğu’ olur!

HAN FlK

lar…- O bölgede toprak reformundan bahsetmenin tam zamanıdır. :Getirin reformu, _ marabaya, yanaşmaya, gyarıcıya, üçur
bile akıl edemiyor bu andavallar…” ›
`7_ ediyoııdu.

“Köy enstitülerinin tam zamamdır, ‘toprak reformunun tam
zamanıdır, köykentlerin tam zamanıdır. Orada aş ve iş bulama- ın
yıp buraya geliyorlar, ya marjinal sektöre, ya teröre, ya ,suça
bulaşıyorlar. Onlara da hak .veri- ;é
yorum! Ekmek parası… çalıp/fî!
çırpmaktan başka ne yapsın-gi
lar?” – . . ,. .::İl

‘ Aklı başında bir sosyal demokrata ?î
kavuşmanın heyecan ve gözyaşlarıyla ;şi
döndüm. “Kürsüye çıkıp bunları !Ş
sen söylesenel” dedim. . g, g’

Meğerse “kurultay delegesi”
değilmiş… Emekli memurmuş. .. Eşi-ra:
nin hazırladığı ekmek içi peynirleri
satmaya gelmiş…

Günlük nafakasını eve götürürken
“tokatlanmış”…

***k

Nostaljik takılmamın tek sebebi `
var.

lki “solumtrak” partinin, ya
ANAP’a, ya DYP’ye, aktif koalisyon
desteği vermeyi ciddi ciddi düşündüklerini, kurullannda görüştüklerirıi dün
duydum.

ANAP + DSP + CHP + Bazı
DYP’liler! veya C

DYP + CHP + DSP + Bazı.
ANAP’lılar! ş ı

O kurultaydaki eski hükmümü tek- î
rarlıyorum.

Bizim sosyal demokratlardan
ancak sağ hükümetlere “mutluluk çubuğu” olur!