Noolmuş, noolmuuuuşşşş? Meğer “sansür” kalkmış (2)

IS”
25 “İJÃİJEÃQİL

Noolmuş, noolmuuuşşşş?
Meğer ‘sansür’ kalkmış (2)

ANSÜRÜN tarihi
çok yazıldı. Celal
Bayar’ın dediği gibi,

“Ben de Yazdım!”
1992 yılında… TEMPO`da…

i***

“Sansürü ilk defa
1961’de tanıdım. DaktiIosundan zehir damlayan
genç bir spor muhabiri
olarak, Kolej-Harbiye
maçına gitmiştim. Kolej
yenilmekle kalmadı, oyuncusuyla, seyircisiyle, maçın öncesinde,
sırasında ve sonrasında bir dolu
sopa yedi. Ben de gazeteye koşup zehir-zemberek döşendim.

”27 Mayıs ihtilalini gerçekleştirmiş bulunan şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı kendini bilmez mensuplan, üniformalarının dokunulmazlığına sığınarak zorbalık yapmayı kendilerine hak saymaktadır. . . ”

Ertesi sabah sıkıyönetime götürdüler.

sıkıyönetim paşası Cemal Madanoğlu, beni çeyrek saat esas
duruşta beklettikten sonra,
önündeki dosyayı kapattı, başını
kaldırdı, buyurdu: “Ulan piç kurusu! Dua et ki, deden komutanımdı,
baban da müsteşarımız… Asker hakkında bir daha yazarsan iki bacağını
kendi ellerimle kırarım. . . ”

Yazmadım. “Oto-sansür” diyorlar galiba…

iz**

Sansür konusundaki ikinci
tecrübemi Talat Aydemir’l_e Fethi
Gürcan asılırken yaşadım. Iki müteşebbisin sabaha karşı Ankara
Merkez Cezaevi’nde idam edileceklerini öğrenmiştik. Sürüsepet
gazeteci, kargalarla beraber
ayak üstü kahvaltı edip fırladık
oraya…

Sıkıyönetim paşası Cemal Tural’ın sözlü uyarısını birkaç dakika farkla kaçırmışız meğerse…
“Cezaevinin etrafında gazeteci görürsem oyarım…”

İnfaz mahalline varalı çeyrek
saat olmuştu. Bindirilmiş askeri
ekiplerin, tepe ışıkları yana söne, üstümüze geldiğini görünce,
erkekliğin onda dokuzunun kaçmak, onda_ birinin hiç görünmemek olduğunu bilen iki kişi, ben
ve Ceyhan Baytur (aa eski genel müdürü) sık çalılıklara doğru hızla
seyirttik. Ozgür basın faaliyetin

de direnen öbür arkadaşlar geceyi merkez komutanlığında geçirdiler. Ertesi sabah anlattılar.
El konulmuş fotoğraf makinesini
arayan Mustafa lstemi, makineyi
Tural’ın masasında bulmuş… Paşa özlü konuşmuş…

“Bir daha benim ‘yapmayın’ dediğim şeyi yaptığını görürsem, makineni orana tıkarım…”

lstemi yapmadı. Sıkıyönetim
boyunca hangimiz yaptık ki?

‘A’ ‘A’ ‘k

“Sözümona sansürsüz” Türkiye’yi ben çok yaşadım.

Alpay Kabacalı da memleketimden sansür manzaraları anlatıyor.

“Tekirdağ’daki askeri tayyare
kazası hakkında Türk ve ekalliyet gazetelerinde hiçbir malumat
verilmemesi, 12.7.1942…”

“Universitedeki talebe ve fikir
hareketlerine dair gazetelerde
neşriyat yapılmaması Orfi İdare
Komutanlığı’nın emirleri iktizasındandır. Tebliğ olunur.
4.4._l_944…”

“Orfi ldare’den: Ali lhsan Sabis’in yarınki mahkemesi hakkında gazeteler mahkeme safahati
ve iddiadan bahsedebilecekler,
lakin maznunun emekli generalliği mevzuubahs edilmeyecek,
sadece Ali lhsan Sabis denilecektir. 5.8.1944…”

*i*

Sansür 87 yıl önce kaldırıldı Türkiye’den… Hulki Aktunç’un “Büyük Argo Sözlüğü” önümde…

KALDIRMAK f. Çalmak; çalıp
götürmek: “Oğlanda hırsız suratı da
var. Belki fabrikanın paralarını kaldırdı, kimseye çaktırmadan kırdı. ” (Tarık
Dursun K., Rıza Bey Aile Evi). Erkeklik organı sertleşip dikelmek. -(Bir
erkeğin) Cinsel duygularını tahrik ederek cinsel organının dikelmesine yol
açmak. AyrbklNDlRMEK.