Ve Çelik’e su verildi su akar, Türk bakar

EVLETlMlZlN
dokuzuncu cumhurbaşkanını yine

tufaya getirdiler.
Türkiye’yi yirmi birinci, yirmi
ikinci yüzyıla taşıyacağı rivâyet olunan Şanlıurfa tâlî kanaletlerinirı açılışında bulundıırmadılar.

Şili, Arjantin, Patagonya
ve Brezilya’ya “demokrasi
dersi vermek ve ticarî
münasebetleri geliştirmek için” gitmişti. Yokluğunu fırsat
bildiler, GAP’a ve ÇELlK’e su verdiler. .

Türkiye’deki bütün denizlerin, ırmakların, çayların, kahvelerin debisi
ş ni ezbere bilen, orada yüzen balıkla- ‘

rın annelerini, babalarını, çocuklarını
ilk isimleriyle çağıran su müdürümüze
ayıp ettiler. _

“Su gibi aziz olan” cumhurbaşkanımız, bir ara memlekete dönerse,
elbette bunun intikamını alır.

t**

GAP projesini küçümsemiyorum.’ `

Kendi hesabıma korkuyorsam nâmerdim.

Dünyanın en büyük silahlarından
biridir “su”…

Çöllerinin altında “su” bulunmayan “körfez ülkeleri”nin bazı bedevîleri, çöl kumlarıyla tahret alırken,
[Jetrol bulmuşlardı. Lâfla peynir gemisi, suyla otomobil yürümediği için
çok keyiflerımişler, dürıyanın karşısına petrolü “silah” olarak çıkarmışlardı. i

Dış dünyanın jetonu geç düştü,
ama, düştü. “Su” silahını kullandılar, bizim bedevîleri, uzlaşmaya, uy-_
sallaşmaya zorladılar. `

Petrole karşı su… Parola o ol
. du.

i’ k’ k..

Bunun bizimle ne ilgisi olduğunu
sormayın… Çok ilgisi var.

Suyun ne işe yaradığını pek bilmeyen bir ırkın ahfâdıyız…

Adriyatik denizinden Çin seddine
uzanan bifıtün efsanelerimize bakın…
Türk’ün başına ne belâ geldiyse,
“su” yüzünden gelmiştir;

Su akmış, Türk bakmıştır.

Ve Çelik’e- su “verildi
su akar, Türk bakar

uıHAııri

KIIBIIIAN
ııocn
vnzııron

Yer yarılmış, içinden su fışkırmış,
bizimkiler boğulmuştur.

Musluk suyundan bile korkmuşuzdur. `
i’ i’ ‘k

Harran’a su akacak… Suyun kıymetini bilen Cumhurbaşkanımız, en
son haberini aldığımızda, Brezilya’ya
geçmek üzereydi.

Duyan duymayan Şanlıurfadaydı.

Suyu gördüler, korktular, bakmakla yetindiler. ”

i**

Değişik kanaletlere su verilmesiyle
Harran Ovası’nın bereketlenmesi arasında hiçbir ilişki yok…

O bölgedeki toprakların yüzde
80’inden fazlasını kontrol edenlerin
sayısı, 50-55’tir. Toprak ağalanciır.

Oranın yüzde 99 nüfusu yanaşmadır, üçurdumcudur.

Toprak reformu olmadan, sâdece
Çelik’e Su Verilir.

OstrovskPnin çeliğine değil,
Tansu’nun Çelik’ine…

*t*

“Dostlar hamamda görsün”
misali, GAP’a su veriliyor bugün…
Kullanmaya korkuyoruz. O akıyor,
biz bakıyoruz;

Aktığı da yok… GAP, 25 yıldan
önce bereket göremez…

Harran Ovası “su” görse bile, o
yörenin insanı açtır, işsizdir, 50-55
ağanın eline, beline bakar.

Suyu kontrol eden, Irak, Suriye ve
İsrail’i, dahası körfez bedevilerini
kontrol eder. Su akar, biz bakarsak,
yine başımıza bela gelecek. _

Son operasyondaki gibi ceset say
maya devam edeceğiz. J