Kötümser olmanın dayanılmaz cazibesi

21 şubat

1995 SALI

Kötümseı-i :kılma

davenılmaz

olağan, 14 olağanüstü, 8
küçük, 7 bütünleşmecibirleşmeci kurultay yaptılar.

Arada boş durrnadılar, didiştiler, hizipleştiler, bölündüler,
bölüştüler, birleştiler.

Birkaç tanesini atlamış olabilirim, ama, az zamanda çok iş
yapan bir partinin devamı olarak, hiçbir şey yapmasalar bile,
az zamanda çok kurultay yapıyorlar.

ı OSYAI. demokratlar ve
Sataları bugüne kadar/SO

_***

Kurultaydan (şimdilik sonuncusu)
Hikmet Çetin çıktı. ‘
CHP’liler zil takmış oynuyorlardı.
“Saf vebâkir bir Anadolu çocuğudur kendisi…” der gibi hâlleri vardı
hepsinin, “Onu nasıl olsa kafaya alır,
gaza getiririz… Ağustos’ta da lmrultaımızı patlatır, kerizleri kapının önüne
yarız…”
Deniz Baykal da çıkmadı, Murat
Karayalçın da çıkmadı.
ç iktidar olmak (veya hükümet etmek)
baldan tatlıdır. Ağustos? kadar görürler

günlerini… Kurultay yorgunluğunu at- ‘

mak için 10-11 saat uyuyan sosyal demokratlar, pazar sabahının ilerleyen sa.. atlerinde uyandılar, asıllarına rücû ettiler.
“Kimler olacak?”
i’ *k ‘k

Kimlerin bakan olacağı tartışmaları
pazartesi akşamına kadar devam etti.
lki cephe oluşmuştu.

“Vallaaaa abicim, Hikmet Bey, A
takımından söz etti. Anlamışsınızdır
herhalde, benden bahsediyor…” diyenler vardı.

Sevgili Çetin’in “A Takımı” benzetmesine bozulanlar vardı. Bence de
yanlış oldu, yersiz-zamansız kaçtı. Yeni
kabinede yer alması ihtimali zayıf,
ama, müşterek örgütte “hatırı sayılır”
yeri olan bir bakan homurdandı..

“Onlar A takımı da, biz Ayak Takımı mıyız?”

Şimdiden başladılar.

Hiç şüpheniz olmasın, devam
edecekler…

ı

i**

Kurultaya “karamsar” gittim,’”kötümser” çıktım. ş ‘

Ben kötümser bir insanım… .

“PKK’nın beli kırılmıştır!” diyen bir
içişleri bakanının, PKK’nın belinin kırılması için, daha kaç kişinin ölmesi gerektiğini söylemesini beklerim… Söylemezse rahatlarım, “İyi ki umutlanmadım!” derim… , .

“Enflasyon hızı yüzde 37’ye inecek!” diye gaza gelmem… Yıllık bütçemi yüzde 150’Iik enflasyona göre be
‘ saplarım, yüzde 149.99’da kalırsak se
vinirim.
‘A’ ‘A’ ‘A’
2000’li yıllara yaklaşırken, herkese
bir tavsiyem var.
Kötümserliği elden bırakmayın…
Kötümser olan insan, dünyaya karamsar bakan insan, sâdece “tatlı”
sürprizlerle karşılaşır.
Her şeye tozpembe bakan insan,
yalnız ve yalnız, hayal kırıklığına uğrar.
Karşılaştığı sürprizler tatsızdır.

*i*

Bu sabah çok mutluyum, tatlı bir
sürprizle karşılaştım. ,ç

Hikmet Çetin, ikiselefini kastede:::lâ “ikisine de minnet borcum yok!”

ı. .

Küçük şeyler beni sevindirir. Büyük
lâflara şüpheyle bakarım.

Sevgili Çetin’i seviyorum. Seviyorum, çünkü, beni sevindirdi. “Seni buraya biz getirdik!” demeye getiren bazı
kişilere, “Siz suya ‘bu’, yem e ‘mama’
derken, ben siyaset yapıyo um…” dediği için… `

O kadar lâf bile, ideolojisiz sosyal
demokrasiye mesaidır. ‘