Benim gençliğimde hayvanat bahçeleri modaydı

Benim gençliğimde
hayvanat bahçeleri modaydı

en küçükken, ailecek el

ele tutuşur, cumartesi-pa
zargtlnleri, Atatürk Or
man Çiftljği’nin hayvanat
bahçesine giderdik. Tek eğlencemiz oydu.

“Mohiniý isimli bir filimiz
vardı.

Ceviz kadar aklımla, onun
cinsel hayatının nice olduğunu
merak eder, dururdum. Boy desen boy, bos desen bos, kuyruk
desen kuyruk, hortum desen hortum…
Takımtaklavatı dört dörtlüktü. Herhalde rahmetlik oldu,`seks hayatı sır. kaldı.

-Gel zaman, git zaman, “özenme
‘başladım › r

Meselâ, “Gülhane Parkı” dillerde
dolaşmaya başlayınca, ben de oradaki
maymunları merak ettim. Büyüyor, serpiliyoruz ya, maymun türünün erken
boşalmaktan mustarip olduğunu, üstelik herkesin gözü önünde pervasızca
“çiftleştîlderi” söyleniyordu.

Yalvaryakar oldum anneme, babama… lstanbuI’a tek başıma gönderdiler.
Benim de ilk gittiğim yer Gülhane Parkı’nın hayvanat bahçesi oldu. Maymunların birlikteliğinden bir şey anlamadım, köskös Ankara’ya döndüm.

ç i’ ‘k *k `

Azıcık ilerleyen yaşımda Gülhane
Parkı’na dadandım.

ı Yaş ilerleyince siyasal bilinç de ilerer.

Ceviz ağaçlarına merak sardıydım o
sefer… Bıraktık sevgiyi, sevgiliyi, siyasî
polisin bile farkında olmadığı ceviz
ağaçlarına merak sarmıştım. Neyse, çabuk geçti sevdam…

“Saçmalama lan!” diyorum kendi
kendime, “Devletin istihbarat örgütlerinin haberdar olmadıkları ceviz, kestane ağacı mı olurmuş?”

*k ‘k ‘A’

Benim gençliğimde hayvanat bahçeleri modaydı. Yeni uyuz eşeklerin
gelip bahçeye salınması, uyuz köpekIere yem borusunun çalması, memleketin gündemini değiştirirdi.

Türkiye artık çağ atladı, vizyon sahibi oldu.

Tek eğlencemiz olan “hayvanat
bahçesine gitmek”, yenilerin deyimiyle

KURTHAN FİŞEK

“out” (dışarlak) duruma düştü.

“lkame eğlence yerleri” türedi.

i’ . v; +1.* -”

Ben çocukken, hayvanat/bahçeleri
‘rıitgezememaklıma hep’ aynı soru takıı ı. – –
“Biz önlara baki’ eğleniyoruz,

ama, demir Karmaldı ann arkasından
acaba onlar izi nasıl görüyor?”

Emlak Bankası olayı yeni değil…

Tarihimizde hep öyle oldu, öyle olmaya da devam eder.

Banka müdürleri içeri girer, Iehte ve
aleyhte şahitler bulunur, “günah tekeleri” hep vardır. Atatürk Orman Çiftliği’nin, Gülhane Parkı’nı’n özel bölümlerinde bekleyen, bekleşen, çiftleşen,
çiftleştirilen hayvancıklar “dışarı bakar”.

Fındık-fıstık atılsın, sevgi gösterilsin
diye…

Attıkları fındık-fıstık sözümona
“hayvan sevgisi” sayılabilir umuduyla,
hayvanlara yaranmaya çalışanlar elbette çıkar. Onlarla eğlenip sonra zemmedenler de çıkar.

‘A’ i’ ‘k
Türkiye’nin son iki haftalık günde
‘mine bakıyorum.

Gayrettepe’ye, degemeye, mapus
damına girip çıkan kelepçelileri izliyo
~ rum.

Hem gülüyorum, hem çocukluk eğIencem olan hayvanat bahçesi ziyaretlerimden tiksiniyorum.

Tek şahitle adamların asıldığı tek ülkedir Türkiye… Bozacının şahitliğini şıracının, umumhanecininkini meyhanecinin yaptığı bir yerde, Gülhane Parkı’na gideceğim…

Hayvanat bahçesinin yeri değişmediyse…

9 Ekim 1994’

PAZAR