Aklıma bir laz fıkrası geldi

^ AKLIMA BİR LAZ FIKRASI GELDİ
5 m _Şimdi herkes birbiriyle kavgalı…

V’

f› ,l Bir koldan olimpiyat komitesi, bir yandan spor
,İlbakarılığı, ben taraftan belediye kanlı-bıçaklı… Müba rekler, neredeyse öldürecelder birbirlerini…

gi ıı Niye?

l tı Niyesi basit… Olimpiyat düzenlemelşerefi kimin
olacak? ` ^

. .- ‘ “Kimsenin olmayacak!” lafı sona kalsın,. aklıma
i* birlazfıkrası geldi. `

i,

Bizim kuzeysoylular balığa çıkıp ağlarını serpmişler… . ` 1 .› ^

Bekle babam bekle! Balık yok…

, Aylak bakkalın billurlannı tartarak boş zamanlannı değerlendirmesi misali, “Şu bizim ağlara balık değil
dedefine takılsa nasıl olur?” diye sormuş biri…

, Balıkçı teknesi beş saat sonra iskeleye yanaş
Güverte kan yatağı, her taraf ceset dolu… Hayatta kalmayı başaran tek adama sormuşlar: “Nasıl oldu,
ne oldu?” _

“Defineyi paylaşamadıkl”

“Peki, define nerede?”

“Mesela deduk…_”

Olimpiyat paylaşamıyoruz.

“Mesela” diyoruz.

QLİMPİYAT NASIL’ DÜZENLENMEZ?

Daha o zaman yazmıştım. Kusura bakmayın,
kendimden “intihal”, tekrarlıyorum:

Önce “Olimpiyat nasıl düzenlenmez?”
sorusuna cevap verelim.

Yüzbinde 16’lik ekonomik büyüme
hızıyla, ”Madem çağ atladık, gavur ne yaparsa biz daniskasını yaparız…”‘v diye varsayım içinde uarsayımlarla, “Bizlkimin ahvadıyız? Evvelallah, gerekirse yelkenleri
atlastan, halatları ibrişimden yaparız…”
gibisinden şoven gazlarla, olimpiyat molimpiyat düzenlenmez…

Ya nasıl düzenlenir?

Bir kere, üç olimpiyat öncesinden
uluslararası komiteye başvurmak gerekir.
Çok istisnai bazı durumlar dışında, olimpiyatlara ev sahipliğini kimin yapacağına
da, altı yıl evvelinden bu uluslararası komite karar verir.

İkincisi, olimpiyat düzenlemek paça
(pardon, para) ister. Harcamaları altı yıla
yaysanız bile, bugünkü parayla yılda 3-4
trilyona gelir bu… Tesisleri büyük ölçüde
tamam olan ülkelerde bile altyapı harcamaları toplam harcamaların yüzde 65’ı’ni
oluşturduğunu göre, bizim gibi sıfıra ya›
kın tesis ve yüzde 80 civarında enflasyon
hızıyla olimpiyatçılığa soyunanlar, çıkmaz
yüzyılın son olimpiyatına belki yetişirler.

Üçüncüsü, bol tesis gerekirx1896 Atina Olimpiyatları’nı düzenliyor olsaydık,
topu topu ‘9 spor dalı ve 13 ülkenin 311
sporcusu için, Mermer Stadyum Aver0ff’la yanındaki hangar yeter de artardı.
Şimdiyse, 64 ana tesis (stadyum, yüzme
havuzu, kapalı salon, velodrom, vs.), 216
yardımcı tesis (antrenman için), 470 soyunma odası, 300 teknelik bir kayıkhaneyle 280 teknelik bir yat limanı, dört
tam teşekküllü hastane, 150 ülkenin 22
bin adamına dar geliyor.

Durun, daha bitmedi. Bir de Olimpiyat Köyü meselesi var.

` t**

Köy dediysek, yanlış anlamayın, meramımız Şemdinli’nin mezra7köyleri değil… O köy dediğimiz yer, olimpiyatların
başlamasından üç hafta önce açılıp bitmesinden dört gün sonra kapanan dev bir
sporkent…

Uluslararası otelcilik standardlarına
uygun olarak, bir odada en çok iki kişi,

her odaya birbuçuk vasıflı otel personeli ,

hesabıyla, tam bir ay, 25 bin kişinin yiyip
yatması, içip eğlenmesi sağlanacak…
Sporcu başına günde 200 litresi soğuk,
50 litresi sıcak hesabıyla, musluklarından, duşlarından su akacak… Müslüman
mahallesinde domuz, hristiyan mahallesinde kandil simidi yenmemesi, çingene
mahallesinde _musandra aranmaması için,
25 bin kişiye dünyanın yüz küsur mutfağından çeşitlemeler sunulacak… Sinema
59

sı, tiyatrosu, diskosu, konser salonu, kü
› _ tüphanesi olacak…

Olması gerekenler bu kadarla da kal
mıyor.

Olimpiyat statüsüne göre, hakemlik
gibi teknik hizmetleri, eu sahibi ülke örgütler, iyimser bir hesapla, yirmi küsur
spor dalının 8 bin uzman personeli nerede? Gazoz kapağından çıkmıyor mübarek
~ ler…

Sonracıma, binlerce gazeteci yüz küsur ülkeyle nasıl haberleşecek?

Daha sonracıma, sporcu, gazeteci,
idareciyi bir yana koyduk, üç haftalığına’
gelen bir milyon civarında turist nerede
barındırılacak, bir yerden ötesine. neyle
taşınacak? Dolmuşla mı, otobüsle mi,
neyle?

Olimpiygtlara en yakın organizasyonumuz olan 1971 İzmir Akdeniz Oyunları’nda mimarcılık-şehircilik dehamızla

Olimpiyat Stadı’nı (öyle 6 tane gerek) Hal- .

kapınar’a, Olimyipat Köyü’nü lnciraltı’na

(onun 10 katı büyük bir alana ihtiyaç var)

kurmuştuk da, garibim sporcular, o kırk
beş dakikalık yol yüzünden bilmem kaç
yarış-maç saatini kaçırmışlardı.

Diyelim, arslanlar gibi kükredik, ka
rıncalar gibi azimlendik, papatyalar gibi,
açtık, arılar gibi`çalışmayı aklımıza koy
duk. ‘
– Yani, mesela deduk…

Yine diyelim, son altı olimpiyatın or
talamasıyla, harcamaların yüzde 25’i, ülkelerin sporcu başına katılma paylarıyla
karşılanıyor, televizyon şirketleri sponsor
lar da (boyalı gazozlar, kauçuk pabuçlar~

vs.) katkılarını yapıyor. Altyapının büyük
bölümü tamamsa, biraz genişletmeyetiyorsa, azıcık zorlanmayla olur bu iş…

Ya sıfırdan, sıfıra yakından başlanı- 1

yorsa?

Öyle bir ülke vardı. Bolivya.. Yüzde
bilmem kaç binlik enflasyonu,_elli kuşağı
ipotek altına almış dış borçları, ekonomik
krizi falan unutturmak için, iş başındaki

` askeri cunta, olimpiyat düzenleyeceğiz de
miş, bir ay sonra da (Temmuz 1982) içki.

ve sigaraya fahiş bir Olimpiyat Vergisi
koymuştu. Dört ay sonra düştü cunta…
Sözüm cemaatten dışarı, dertli milletin iç
kisiyle, sigarasıyla oynarsan, olacağı bu
dur. t

Gelelim sadede…

‘ ` Gazetelerde on beş gün önce haber vardı. Coca
Cola Çin’e dönmüş…

1996 Olimpîyatlarını Coca Cola ve CNN, “Atlan
ta” ismiyle almışlardı.

Tükürdüğümü yalamaktan, tahminlerimde yanılmaktan hoşlanmam, ama, 2000 Olimpiyatlarfnı Pekin alacak gibime geliyor.

Neyse, bizim sporumuzu IMF yörıetiyor zaten…

İnşallah olimpiyatları alınz… Verirlerse Maşallah
deriz.
Olmazsa da, İiesüphanallah ne güne duruyor?

60

nen cinayetlerin ivedi ve eksiksiz bir soruşturmasının
yapılmasını talep eden karar hatırlanarak, uluslararası
üne sahip yazarlann,›bütün PEN üyelerinin ve delegelerinin temel insan hakları ihlalleririi soruşturmaları,
bu tür vahşet olaylarıyla ilgili bilgilerin denetlenmesi
konularına eğilmeleri önerildi. «

4. Toplantıda tüm yazarlara, özellikle kitle ‘iletişim
araçlanyla yürütülen ve yaşanmakta olançatışmalann
artmasına yol açacak, Balkanlar’daki durumu-daha
tehlikeli hale getirecek toplumsal ve ulusal nefret kam
panyalanndan uzak duımaları ve bunlara etkin biçim- ‘

de tepki göstermeleri çağnsında bulunuldu._

5. Toplantıda eski Yugoslavya’da bulunan beş
PEN Merkezi’nin beşi tarafından da önerilen ve Rio
Kongresi’nde kabul edilen, onaylamadıklan bir savaşa
katılmaktan kaçınmak amacıyla yerlerini terketmiş
olan tüm mültecilerin yurtlarına dönmelerinin sağlanması yolundaki karar yeniden gündeme getirildi ve bu
kararın desteklendiği belirtildi.

6. Toplantıda, tüm yetkili makamlara, özellikle de
Birleşmiş Milletler’e, eski Yugoslavya topraklarından
sürülen herkesin ülkesine dönebilmesi, taşınmazlarının
geri verilmesi ve kayıplannın tazmin edilmesinin sağlanması çağnsında bulunuldu.

7. Toplantıya katılan temsilcilerce, tüm PEN
Merkezleri’ne, özellikle de bölgedeki PEN Merkezlerine, tüm olanaklarını seferber ederek, PEN ilkelerinin
gerektirdiği sorumluluklan uyarınca eski Yugoslavya
topraklarından kaçan mülteci yazarlara her türlü yardımı yapmalan çağnsında bulunuldu.

8. Toplantıya katılan temsilcilerce tüm ülkelerdeki PEN üyelerine dikkat ve düşüncelerini yaşanmakta
olan trajedinin boyutlarına çevinnelen’ v2 Balkanlar’da
gelişmekte olan dramatik olaylardan dogan toplumsal,
ahlaksal ve ruhsal sorunları yazılarının ana konusu
olarak işlemeleri çağnsında bulunuldu.’

9. Toplantıda ayrıca, aydınlar ve yazarlar arasında siyasal uzlaşma ve kalıcı barış arayışına uygun bir
ortamın hazırlanması için gerekli diyaloğun sürdürül
mesinin önemi vurgulandı. Bu tür bir diyaloğun özenle
korunması bölgede trajediyi yaşayan taraflar arasında
başka bir temasın bulunmaması nedeniyle bu diyaloğun güncel_ çatışmalann dışında ve üstünde kalması
gerektigi de belirtildi. Bazı aydınlann, yazdıklanyla ve
açıkladıklan görüşlerle, günümüzde yaşanan felaketin
oluşmasına bir ölçüde katıldıklan gözönüne alınarak,
aydınlann bu tür bir diyalogu başlatma ve geliştinne
konusundaki sorumluluklannın özel önem taşıdığı dile
getirildi.
10. Bu bağlamda, toplantıya katılan temsilciler,
Rio Kongresi’nde alınan Makedonya ve Yunanistan
PEN Merkezleriyle, yazarları ve aydınlan arasında bir
diyaloğun kurulup geliştirilmesi yolundaki kararı gündeme getirdiler ve desteklediklerini belirttiler.

1 1. Konuk temsilciler, Türkiye PEN Yazarlar
Demeği, Mülkiyeliler Birliği Vakfı ve Ankara Belediyesine, Bled’de başlatılan ve Budapeşte, Ohn’ ve Viyana

toplantılarıyla sürdürülen bir geleneği izlemek üzere i

Uluslararası PEN Başkanı ve Genel Sekreteri ile Balkan PEN Merkezlerini biraraya getiren toplantıyı düzenlemelerinden dolayı teşekkür borçlu olduklarını ifade ettiler. _

12. Bu tür toplantılann ne denli önemli olduğunu _
vurgulayan temsilciler, Uluslararası PEN’e ve bölge

PEN Merkezlerine bu bölgedeki işbirliğini artırma, etkinlikleri eşgüdümleme yolunda çağrıda bulundular.
Gerek çıkarlan, gerek karşılaştıklan sorunlann niteliği
açısından.bu merkezlerin etkinlikte bulunduğu bölgenin kendine özgü bir bölge olarak nitelendirilmesi
önerisinde bulundular.

13. Temsilciler, Nisan 1993’te Dubrovnik’te yapılacak 59. Uluslararası PEN Kongresi’nin önemini vurguladılar ve Hırvat Delegesi’nin Kongre hakkında verdiği bilgileri değerlendirdiler. Toplantıya katılan temsilciler, bölgedeki yetkililere bu çok önemli Kongre’nin
güvenlik içinde yürütülmesini ve başansını tehlikeye
sokabilecek her türlü eylemden, özellikle de askeri nitelikli eylemlerden uzak durrnalan konusunda çağnda
bulundular.

57

“iki KITADA ~

OLİMPİYAT YAPMAK”
NASIL SLOGAN AMA!.

Yeni öğrendim. 2000 yılında İstanbul’da olimpiyat yapacakmışız… Bütün dosyalar, sunuşlar, ikrarrılar
hazırlanmış, “niyet mektubu” sunulmuş…

Doğrusu, heyecanlandım, kıvandım.
Eskiden şehirler yapardı olimpiyatları…

Şimdi, kendi iki yakamızı bir araya getirmekten
aciz halimizle, iki kıtayı bir araya getirip “olimpiyat”
düzeniiyoruz. , İ

Kim yapıyor?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi…
Önce Tabakhane’yi yıksınlar…

Üç yıl önce başlamışlardı, bitmedi. Biteceği de
yok…

tki

Aslında, “iki kıtada birden olimpiy : yapmak” hayali yeni değil… 1986 yılında sevdalanmıştık buna…

Daha doğrusu, “ben” veya “biz” demeyeyim, sev
dalıları olmuştu.

iki kuşak doğma-büyüme İstanbullu’nun sayılannın 340 bine indiği 10 milyonluk İstanbul’da, Bayburtlu belediye başkanı Bedrettin Dalan’la “tam bir İstanbul beyefendisi” olan Arapgirli spor bakanı Metin Emiroğlu birbirlerine düşmüştü.

‘ SFB Eski Öğretim Üyesi, Gazeteci-Yazar

Prof._Dr. Kur-than FİĞEİ( t

Dalan haklıydı: “Olimpiyatları şehirler yapar, belediyeler yapar, merkezi hükümet kanşmaz, kanşamaz…”

Emiroğlu da haklıydı: “Olimpiyat düzenlemek, alt
yapısı en gelişkin metropollerin bile gücünü aşar. Kal
dı ki, bu memlekette spor yapılacaksa, spor bakanı- ”

yım ben, olimpiyatı ben yaparım…”
Ben de haklıyım o tarihlerde…
“Olimpiyat düzenlemenin maliyeti, her dört yılda

` bir, beşle çarpılarak artar. 1968 Meksika Olimpiyatla
rı’nın maliyeti o zamanın parasıyla 23 milyar liraydı,
1988 Seul’de 13 trilyonu buldu…” «

Bayburt-Arapgir kavgası uzayıp gitti.
İstanbul apacık kaldı.

Tam o sıra, memleketin yedinci cumhurbeyi Kenan Evren girdi devreye… Kelam buyurdu: “Vallaaa,
ben bu işten bir şey anlamadım. Uluslararası Olirnpiyat Komitesi adını kendilerine yakıştıran 90 adam varmış, olimpiyatı kim yapar, kim yapmaz, onlar karar
verirlermiş… Tuhaf adamlar bunlar… İstanbul’a kadar
geldiler, toplandılar, konuştular, yediler, içtiler, toplantılarına açış konuşması yapmak için beni bile çağırmadılar…”

Olimpiyat statüsünden, işin raconundan habersiz ş

memlekette olimpiyat yapacakmışız 2000 yılında…
Brehh brehh brehh!

58

Alpaslan IŞIKLI o
Fahrünnisa Akbatur EKREN o

Christina THÜRMER-ROHR o
Songül SALLAN

TÜRK _ŞANAYİ VETURİZMİNİN
ONUNDEKI IMKÃN

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI TÜRKİYE KALKINMA BANKASI
LEASİNG HİZMETİ FACTORİNG HİZMETİ
O Teşvik Belgenizin sağladığı O İhracat ve ithalat hacminizi
avantajları tekrar size yansıtır. . artırır.
O Uzun vadelidir. O lşlemlerinizi kolaylaştırır.
o Düşük maliyetle yatırımın O İhracat alacaklarınızdaki
finansmanını sağlamak amacıyla riskleri yok eder.
önünüzde bir seçenek olarak O Düşük maliyetle ihracatın

durmaktadır. finansmanını sağlamak amacıyla

önünüzde bir seçenek olarak
durmaktadır.

W r
KARARSİZİN!
TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

Anonim Şirket Staıüsünrleki ŞirketlerinTeşvik Belgeli
Yatırımlarına Finansman imkanı Sağlayan,

Bir Kalkınma ve Yatırım Bankasıdır.
Ankara İzmir Cad. No. 35 Kızılay Antalya Deniz Mahallesı İstanbul Buyukcere Cad Flasıı İzmir Şehit Nevres Bulvarı Denlıll Atatürk Bulvarı IN-BA
Tel: (4) 418 39 04. Anafartalar Cad. No: 31 07050 Rıza Sok. No 3 Mecıdıyekoy No: 3 Kat: 2 Alsancak nı Kai: 3 20100 Denızlı
(4)4252412, Tel: (31148 91 7 Hat) Tel: (ı)274 251& T , 51)53o0 45 _@3350311
Faks: (4) 425 18 18 Faks: (31) 41 16 Faks (i) 286 04 42 F .(51) 22 57 55 Faks: (62) 63 47 04