Bu yazıyı yazmak istemiyorum…
› Bİ ::ünü ııiııı-:si .
KURIHANfIŞEK s
J 30 Mart 1994
ÇARŞAMBA
Bu yazıyı yazmak istemiyorum…
mahmur, ya şaşkın, ya küskün, ya _
Tıhaf bir telefon geldi. Herkesin ya
.groge olduğu saatlerde…
Obür uçtakı ses konuştıızfYarın nama
maz-yazmaz tesbitleriyle) sisteme küfrettim. 4
“Sonuçlan bekliyoruz” dedim.
“Sen de gazeteci misin?” diye sordu,
za bekleriz…” /–‘“”‘\ suratıma telefonu kaKapattım telefo- . ~ pattı.
nu… &Suiza için ıçaalnğrllê’ ‘ ‘A’ i’ ~k
Yarım saati bul- \z“” ”mms En yüksek katılımadan yine aradılar: 7 mın olduğu bir bele”Naaaber lan hıyar!” diye seçimi geçirdik.
Yine kapattım. Herkes sandık baUykumun bölünme- şına gitti. Neredeyse
sinden hoşlanmam… “herkes”…
Bu arada belirte- t i: i’
yim, sabahın körün- Türkiye’nin en zor
de, kavganın kahvaltı- dönemi şimdi başlı
ya gittiği saatlerde telefonumun çalınmasından (ve çalmasından) hiç hoşlanmam…
Beş buçuktu. Dostlarımdan biriydi.
“Durum ne?” dedi.
Kızdım, “Berlusconi ayvayı yedi” dedim.
Karşıdaki dost sesi duraladı: “Ne dedin?”
“Berlusconi Ian Berlusconi hıyar… Bırak da uyuyayım…” r
. i’ ‘k a:
Ilk cidd’ telefon yedi buçukta geldi.
Salı sabahı…
“Durum nedir?” diye sordu dostum…
Çeyrek saatte tamamlanacak bir oyla
‘ mayı (bilgisayarla) 18 saate uzatan (oku- ç
yor.
Çiller’i doldurdu’ . lar: “Ekonomiyi boş
ver, güneydoğuyu bitir, şakşak-taktak vaziyet en’, anlarsın yani…”
Güneydoğu’nun oyları, Ap0’nun boykotu yüzünden RP’ye gitti. Anadolu’nun
ortası ve doğusu, MHP-BBP-RP koalisyonudur, “koalisyon ortakları” yoktur.
Koalisyona yüzde 40 oy çıktı. Demek
ki, ekonomi iyi…
Refah’ın oylarını anlamadınız mı?
Koalisyona Ankara’nın doğusunda fark
attılar. _
“Askerî çözüm” alternatifi o parti…
i’ *k ‘A’
Bu yazdığım yazı, yaptığım yorum yü
zünden inşallah başıma belâ gelmez…
NE DE OlSA
ESKI’
Koalivonua
İKİIGİKİİ duygular
İLK seçim sonuçları gelmeye başlayınca,
Tansu Çiller gülmeye başladı. Murat Karayalçın olasılıklardan (ve salatalıklardan)
söz ederek mutluluğunu dile getirdi.
Koalisyon devam edecek gibi görünüyor.
Yazının başlığını atmaya çalışırken, “ikircikli” Iâfının ne_ anlama geldiğini merak ettim. Sordum. “llişki, kararsızlık, tereddüt”
(T .D.K., Sözlük) demekmiş…
SHP’li bir dostum derin nefes aldı:
”Koalisyon devam eder…”
ANAP’lı bir dostum devam etti: “Ayvayı
yedik…”
DYP’li bir dostum ekledi: “Sahi, kazan-İ
dık mı?”
RP’liler başa döndü. 1071 ‘e… “Nerede
kalmıştık?”
Yukarıda şu verdiğim atıflar “espri” değildir.
Obürleri ne yaptı?
lkircikleniyorlar.
‘ ,, _ı .1 “itaat,
uyumun kötü
aram-tâ karbon
kopyasıdır…”
(Ralph Waldo Emerson, 1865)
SANDIK SEÇİM
KURULLARI
IZDIRAP çektik… Oy kullanmak isteyen, oyunun bilincinde
olan vatandaşlar, sabahın köründe sandık başındaydı.
Kuyruk oldular. Fenalık geçiril
di, kolonyalar koşturuldu, ambulanslar yetiştirildi.
l Bazıları (Kesici, Karayalçın, Erdoğan, Göymen) kötü muamele
gördüler. Oylarını televizyon-radyo-gazete-dergi refakatinde kullanacaklarclı, sıranın önüne geçmek
istediler. “l-ıhh” gördüler.
Bazıları “en ziyade müsaadeyi
mazhar” (kıyak) seçmenlerdı, sıradaki seçmenleri önce polisler,
sonra sandık başkanları dağıttı,
dağıttırdı. Babamızla anamız çabuk oy kullandılar. Kesmecli, naklen yayına bile girdiler.
Erbakan, Türkeş, Ecevit, “Buyurun, sizi öne alalım efe
, eemmm!” yalakalıklarını dinle
mediler, oy kuyruğuna girdiler.
Onlara ısındı seçmen…
Adama (ve bölgeye) gore, bu
kadar ayrım zor yapılır.
Yapan yapar, 0 bölgelerde de
böyle oy çıkar.