Boğaz’dan geçmek, boğazımızdan geçmek…

– ‘KURIHAN FİŞEK
Boğazîlan gecmek,

hoğazımızdangecmek…

° STANBUL B0ğazı’nın girişinde iki

“Kıbrıs Rum” tankeri çarpıştı. iki ki
lometre daha içeride çarpışsalardı,
ne lodos, ne poyraz, ne karayel para
ederdi.

istanbul’un bütün yalıları (bu ara

Türkiye o` dönemde kabul etmek durumunda kaldığı bu hükümlerin değiştirilmesini istiyor, bu amaçla uygun bir org tam/n oluşmasını
**i bekliyordu. Böyle
bir ortam 1930’İarın
ortalarında doğdu;
Hitler Almanyası ve

da başanamızınki) Mussolini İtalyayanardı. sı’nın Ortadoğu ve
Aykırı düşünme Akdeniz’de etkili olhastası olduğum _. ma çabaları, Loiçin sordum: ”Tan- zan’ın iki karşıt devkerler kimin?” *F leti İngiltere ve TürCevap geldi: ‘ kiye’yi birbirine
“Kıbrıs Rum bandı- yak/aştırdı.
ıası taşıyorlar…” Türk hükümeti,

Sormaya devam ‘
ettim: “Bir sürü zarar verdiler. Ama,
dünyanın ‘Kıbrıs’ olarak tanıdığı devlete, biz, ‘Kıbrıs Rum Kesimi’ muamelesi
yapıyoruz. Tanımadığımız bir devletin
gemılerinin bizi uğrattığı zaran uluslararası mahkemelere götürebilir mi
iz?”
y Yine _cevap geldi: “Ortalığı bulandırma! Özel şirketse götürürüz, bizim
deniz ticaret mahkemeleri hâlleder…
Değilse, başımızın çaresine baltarız…”
i’ ‘A’ *k

Ben, sen, o, biz, siz, onlar, hukuktan
ne kadar anlıyorsak (çoğul), hariciyemiz de (tekil) 0 kadar anlıyor.

Ansiklopediye baktım.

Çanakkale ve İstanbul boğaz/arının
Lozan Antlaşması ‘yla belirlenmiş statüsünü Türkiye lehine değiştiren ve Türkiye, Avustralya, Bulgaristan, Fransa, Ingiltere, /aponya, Romanya, SSCB, Yugoslavya ve Yunanistan arasında imzalanan uluslararası antlaşma (20 Temmuz 1936). 2 Mayıs 7938’de Italya tarafindan da imzalanmıştır. ”

‘k *k ‘A’

Lozan Antlaşması (24 Temmuz
1923) kapsamındaki Boğazlar Sözleşmesi Türkiye’nin egemenlik haklarını
kısıtlayıcı bazı hükümler içeriyordu.

İngiltere’nin Akdeniz’de aleyhine bozulan dengeyi yeniden kurmak amacıyla Ankara’ya yaklaşmak istediğini saptayarak, ll Nisan
1936’da Lozan Boğazlar Sözleşmesi ‘ne
taraf olan devletlere birer nota verdi.
Notada, Boğazlarün si/ahtan arındırılmasını ve Boğazlar’dan geçişi denetleyecek uluslararası bir komisyonun kurulmasını öngören sözleşme hükümlerinin değiştirilmesini istedi. o
i’ ‘k ‘k

Hukuktan anlamam, ama, “okuduğunu anlamak” gibi bir alışkanlığım
vardır.

Uluslararası antlaşmaları değiştirmek, dünya dengelerine bağlıdır.

B0ğazlar’ımızı gündeme getiriyoruz. Can pazarı…

Montreaux, neresinden bakarsan
bak, Lozan’dır.

Ağız-kulak-kuaför irtibatımız tamamsa, sonuna kadar varım…

1 ‘ /a “Demokrasi,
sınıf aynnıı
gözetmeden,
herkese

, tahakküm etme sanatıdır…”

(George Bernard Shaw, 1929)

17 Mart 1994
PERŞEMBE

“İlhan abim y
ilılslne Iıes hasar!”

ZJLFÜnün “bayram evveliyatı konseri” vardı. Sultanahmefte… Ama, aynı
aatte, Ibrahim Tatlıses de, SHP’nin
Ankara konserine katılacaktı. ”
Karayalçın ikisinde de bulunmak zorundaydı. Tatlıses’i beklemeden İstanbul’a
uçtu, Zülfü’ye mülâki oldu. Dört progra
mını “sosyal demokrasi uğruna” iptal ›

eden Tatlıses kamışını attı: “En ettikleri şey, halk ekmekleridir. Ö lecene

özel ekmek fiyatlarını dengeliyor annış… ‘

Seçim bitsin, kazansınlar, bunlar ekmeğin
parasını da ikiye katlarlar…”
Ya müzik kalitesi?

Müzikten anlamam, anlayanların yalancışıyım…

“Olmüş adamın elektrokaıjdiyograrııı”
benzetmesi yapıldı biri için… Obürü semboldür, “bişicilder” söylenmedi.

Ama, müzik eleştirmenlerinin görüşü
ortaklı: “llhan abi (Kesici) ikisinden de
iyi… Onun gibi türkücüm olsun, milyar
borcum olsun…”
Dedim ya! Müzikten anlamam, siyasetgiyim…
Koro halinde “İnleyen Nağmeler”i
söylemesinler de…

BOĞAZ’da büyük
bir felâketin eşiğinden’
döndük.

Iki kilometre içeride

Ulusal politikamız gereği, dünyanın petrol ihtiyacını Boğazlar üzerinden karşılıyoıuz… Yine ulusal politikamız gereği, hem emniyeti fazla, hem
avantası çok olduğu için, kuzey komşularımızın petrollerinin yeraltı boru
hatlarıyla Anadolu üzerinden aktarıl

“ça ışma” olsaydı, Os- sı, pazarlıkçısıdır. -ı
man ı’dan kalma tu- B0ğaz’dan Geçişlumbacı (itfaiye) örgütü leri Düzenleyecek
hiçbir şeye yaramazdı. Tüzük hariciyeyi ikiye böldü. “Hiçbir

masını istiyoruz… ,
Dışişleri bakanlığı, ‘.

ülkemizin çıkarlarının

dışarıdaki pazarlayıcı
yabancı devlet, 60 ıl önce imzalanmış bir antlaşmayla bizi bağlayamaz!”
diyenler var. “L0zan’ı da 70 yıl önce
imzaladılardı, antlaşmalara dokunmadan tedbirimizi alalım!” diyenler var.

Nasıl hariciye ama? En önemli bir
meselede ikiye bölündüler.

KAÇAK VAP! DEĞİL
_MEMUR BEY…
leTe RUHSATı