Alerjiden tansiyona 4 parti ve tedavisi (2)

8 Mart 1994
SALI

ııiıı uüü ııııâvıssi
KuıııHAıv FIŞEK

Aleriiden tansiyoneı
4 parti ve tedavisi (2)

RK tıbbında
“ters” bir kavramdır allerji… Niye

terstir, izninizle izah
edeyim. Benim zamanımda “allerji” yoktu.
Gıcık olurduk. Sinirle- f›
nirdik, asâbımız bozu- .
lurdu, tiltolurduk. ,

Tıbbın izah ederne- _
diği her şeyin adı “allerji” oldu. `

Tedavi şeklini Türk *
Dil Kurumu buldu. En- ‘
tellektüellerden kurtulmak için bir “l” attı, hepsi “entelektüel”
oldu. “Allerji” kalmadı, “alerji” verelim.

Dün başlamıştık, koalisyon ortaklarını
hâllettiydik.

Bugünkü gündemimizde muhalefetin
ağır topları var.

i**

ANAVATAN PARTISI

Baş ağrısı: Genelde başağrısı tekrar durumunda hastayı rahatsız etmek/e birlikte,
gerçek bir tehlike taşımayabi/ir. Bazı kişilerce önemsenmemesine karşılık ciddi bir
hastalığın belirtisi de olabilir. Pek çok çeşidi ve pek çok nedeni vardır.

lsteri: Eskiden isteri nöbetindeki çırpınma, haykırma ve ağlamaların cinsel bozukluklara bağlı olduğu sanılırdı. Günümüzde ise bu hastalığın nevroz tipinde bir
hastalık olduğu tespit edildi. Isteri nöbeti

“ _ßlALıA DOKTORLuuMI., ,

bu MUHALEFET TEDAvıGı

ÇoK iYi GELDlm ıîiN VE?’

” seniz o: ÇıKsAM
. w, Ara-mt..
. genellikle hoşnutsuzluk gibi bir etmen/e orta ya çıkıyor.

Romatizma: Ha5ta~
Iığın doğal eğilimi eklemleri yıkmaktır. Bu
yüzden tedavi edilmezse, bir kaç yıl içinde bÜyÜk sıkıntılara
yol açar.

t û t
REFAH PARTİSİ

Raşitizm: Hastalık
hızlı gelişme içindeki

ı bir bedende oluşan, D vitamini eksikliğine

bağlı. kemikse/ bir bozuk/uktur. Çarpık vü(cjut ve bacak/ar genellikle raşitizmin eseriır.

Kulak uğultusu: Kulak uğultusu kişinin
varolmayan bir uğultuyu algılaması olarak
nitelenir. Kulak uğultusu, kişiden kişiye
değişir, kiminde kalın, kiminde inCedir.

Hava yutma: Hava yutma (Aerofaji),
yani mideye aşırı hava gitmesi, aslında bir
hastalık değil, sadece bir belirtidir. Söz ko
nusu hava besinlerle birlikte yutulabilir ya
da bazı ,ruhsal bozuklukları olan az ya da
çok bilinçli bir tikin söz konusu olabileceği kimselerde gözlenir.

*i*

İki günkü yazıma son noktayı koysam
kızmazsınız inşallah…
Tedavinin yüzde doksanı, teşhistir.

“ ?Acı/Mı

BÖYLE DEéisTiızsE/vı
ANLAMLI OLUIZMU ACABA

Secaat arzetmelı…

RKİYE Cumhuriyetinin sakinleri kah
l ramanlık taslamaya bayılır. Taslarken
de suçunu söyler.

Bursa-hha’mızın haberine göre, Bur
sa’nın Karacabey ilçesinin Cambazlar kö
‘yünde oturan 17 yaşındaki H.T., mücavir

köylerden A.M. tarafından kaçırıldı, defalarca tecavüze uğradı, duruma vaziyet
eden güvenlik kuwetlerince yakalanıp

Bursa İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıka- `

rıldı. A.M. avukatından tembihliydi. “Evlenmek üzere anlaşmıştık, emrîvâla” yaptık.
Zor kullanmadım, beraber olduk…” diyecekti. Dedi.

Kız tarafı, zorla kaçırıldığını, evlenmek
istemediğini belirtti.
lki arada bir derede kalan hakim sordu:
“Ama, artık bakire değil… İtiraz etmedi
mi?”

A.M. şecaat (kahramanlık) arz etti: “Et-Q

mesine etti de, kaçırdığım kıza sahip olamasaydım, köyde bana erkek demezlerdi…”
Tastamam 13 yıl hapis cezasına çarptırılan A.M., kelepçeli çıkarken “kader kurbanı” olduğunu söyledi.
Nasıl koalisyon ama?

BORİS YELTSİN
HERKESE kötü örnek oldun, Yüksek Şura’yı topa tuttun, koskoca tarih*
binada ölenler öldü, “isyancı’,’ parlamento mensupları teslim oldular.

Herkes kendi meselesini “kendine özgü” şekilde hâlleder.

TBMM’yi “ayrılıkçı unsur”lardan
ayıklamak için, “senden mülhem”
bir operasyon yapıldı bizde… Topa
tutmadılar, dışarıda beklediler, alıp
götürdüler.

CNN televizyonunu seyrediyorum. O operasyonda tutuklananların
hepsi “milf kahraman” olarak çıktı.
Biri sivil “komünist” kıyafetiyle, öbürü “Kızılordupaşası” üniformasıyla…

Kötü örnek oluyorsun… Gazete
miz baskıya girerken, hepsi birer-ikişer tahliye ediliyordu.

Başta Hasan Mezarcı…

*o “Büyük
,J v g şehirle
kalabalık
şehir aynı
şey değildir…” (Aristo, M.Ö. 340)