Peki, yollar nasıl aşınacak?

‘ men yanımızda da

17 Ocak 1994
PAZARTESI

, ııüiıııssi
KuıırıııırırışısK.

lşbölümü vardı aramızda… Biz yürürdük, onlar coplandı.

Yaşım biraz kemâle erdikten sonra da
cop yemeye devam ettim. En son __copumu
1979 yılının haziranında yedim. Universitenin spor örgütüne emaneten verdiği bir
doçenttim, Ankara Spor Akademisi’nin
başkanıydım. Yani, rektör gibi bir şey…

Türkiye’nin bütün mili^ s rculan akademi öğrencisiydi. Atletler TlP’li, bolsörler

GŞNÇKEN az polis copu yemedim.

Dev-Genç’çi, pehlivanlar MSP’|i, judocu
larla karateciler
MHP’li, basketbolcularla voleybolcular .
tarafsızdı.

19 Mayıs spor
kompleksinde, he
“fruko” tâbir edilen
toplum polisinin merkez karargâhı vardı.

Milli sporcuların
o dönemdeki psikolojileri ilginçti.

Kamplara beraber
girer, kondisyon salonlarını beraber kullanır, millî formayı
paylaşır, istiklâl marşını beraber söyler,
öpüşüp koklaşır, derse ‘rdiler mi de-solcu-sağcıkesilip erdi.

Hayatımın en uykusuz gecelerini akademi başkanlığı sırasında geçirdim. Son
coplarımı da o zaman yedim…

_ i’ ~k t
Uykusuz gecelerimin uyanık kâbusu, o

talebe kavgalarından birinde milf sporcu__-.._

lardan birinin ölmesiydi.

Pek, yollar nasıl asınacakî?

Sporcu bu… lspenç horozuna benzemez… O kondisyonuyla, oiboyuyla, o kilosuyla vurdu mu gebertir. Dışarıda patırtı
duydum mu fırlardım. Yumruk atmaya çalışan milî boksörle göğüs çaprazına giren
milli pehlivanı, milli çekiççiyle amansız
karateciyi ayırmaya çalışırdım.

Eşofmansız halime bakan polisler de
kavgacıları bırakır, beni coplamaya başlardı. “Ajan provokatör” sanırlardı zâhir…

Kavga oracıkta kesilir, bizim öğrenciler
polisi durdurur ” i, y yın, o bizim

. * aka eminin başkanı!” diye beni sopalanmaktan kurtarırdı.

Polisin birinin copu havada kalakalmıştı. Dediğini hatırlıyorum: “Otursun
oturduğu yerde… Sizin aranızda ne işi
var?”

*k ‘A’ ‘A’

Üniforma giymek
insanı değiştirir.

Uniformalı, coplu
polisler, memurları
acımasızca dövdü. Bakkalın, manavın,
enflasyonun, M00dy’s ve gâvur finans kuruluşlarının, ölen arkadaşlarının, terörün,
PKK’nın hıncını yürüyen insanlardan aldı.

Hürriyet güzel bir espri yaptı: “Copunu kullanan o polisi alıp …. ..memur yapacalcsın…”

Zâten memur… Yürüyemez. Asker
denli… Yürüyemez…

Babacığım… Kimse yürüyemezse, o
yollar nasıl aşınacak?

M _ LLEMiıd E5NAFI __
K2 D! Nergis/tu DLISÜEMUQ

I ııı

Nerede
yaşıyoruz?

O YOZGAT’tan İzmir’e giden bir otobüs, tek
kurşunlu bir silahı paylaşan üç soyguncu tarafından soyuldu. Soyulan 33 kişinin şikâyeti üzerine
operasyon başlatan polisler, sardıkları inşaatta
kimseyi göremeyince dağıldılar. Soyguncular az
sonra ellerini kollarını sallayarak inşaattan çıktılar
(lzmir-hhal..

O KONYA Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “aile planlaması” seminerinde, devletimizin eski bakanlarından Cemil Çiçek, Amerika’da
nüfus artışının sınırlı olmasının sebebini buldu:
“ABD başkanını seçenlerin çoğu eşcinsel…”
(Konya-hhay..

O ÇANAKKALE Çıraklık Eğitim Merkezi birinci sınıf öğrencisi H.O., bayan öğretmeninden
utanıp izin alamayınca, ders sırasında altına kaçırdı. Olay okul müdürlüğüne alGetti. H.O. okuldan atildı (Çanakkale-lıha)… ..

; u
jî) .ı ş lnsanı hayvandan

_.._.__,:.x~ ‘ ayıran, karşılıklı saygı
duygusudur…”
(Konfiçyus, M.Ö. 490)

IACQUES CHIRAC
PARİS belediye başkanı
olmana İtirazım yok… Zâten
olamaz, 0 Fransızların proble.mı

Ama, İstanbul büyükşehir
belediye başkanlığından atılalı
dört yıl olan Bedrettin DaIan’a
“Le ion d’H0nneur” nişanı
ver irten bütün kulisi senin
yönettiğini öğrenince şaşırdım.

Niye?

Türk-Fransız dostluğunu
ilerletmek için TBMM’de bir
şey yapmadı Dalan… Zâten
meclisin en devamsız milletvekiliydi.

Zurnanın zırt dediği yere
geliyorum.

Dalan’ın büyükşehir belediye başkanlığı döneminde
Fransa’yla hangi işler bağlandı? Kazâra seçilirse, bundan
sonra “ortak yapım” hangi
projeler var?

“Bayram d il seyran de
ğil, eniştem benı niye öptü?”

diye somıaktahaksız mıyım?