erçöp, çöpçü balığı, çöpçatan…
PERŞEMBE
BİR ııııüıı İKÂESİ
KURTI-İAN FİŞEK
ceıcön. cöııcü balığı, cöııcatan… s
AŞBAKANANAMIZA bazı “parti
içı” akıllan kimin verdiğini bilmiyorum, ama, kim veriyorsa yanlış ya
pıyor.
_ Meselâ, DYP için hayali önem_ taşıyan
Istanbul seçim kampanyasının Umraniye’deki Hekimbaşı çöplüğünden başlatılması hatânın daniskasıydı. Başka yer olabilirdi. Çöp yığını Umraniye değil, oy deposu Bakırköy seçilebilirdi.
Tekrarlıyorum, Çi|ler’e_ büyük taktik
hatâ yaptırdı akıl hocaları… Iki sebeple…
Belediye başkan0_ lığının ilk dört yılında o çöp dağlarının
büyümesini görmezlikten geldi Bedrettin
Tamam, ken
yanı.. SECIM mrıPmvAe-_ı_
FlIAN AorıızrıvıAı/u- P0_LEMıEıE
voıııçııpmmueesessmın ırıuaıvıııa..
nüp bakmadı, burnunu tıkamakla kaldı.
“Istanbul seçmeni” değişik insandır.
Protestosunu sandık başında yapar, sever
görünür, sandıkta şutlar. Tıpkı 1989’da
yaptığı gibi…
‘k ‘k ‘A’
Hayatının en büyük siyasi hatâsını yaptırdı lar Çiller’e…
Üç aylık koca bir seçim kampanyası
boyunca kullanılacak mizah malzemesini
muhalefetin eline tutuşturdular.
Bazısı gazetelere
yansıdı, bazısı arkadan söylendi.
“Ne de olsa çerçöp
parti…” (Uluç Gürkan) ‘
dis; çöp dökmedgı “Bunlar çöplük horokendisinden.çok önce ZU-J’ lNUrem” Sözelll_
başlamıştı “Yığı|ma”___ I İâVUl( n kendı
Hatta, arkasına teneke Çoplugünde Oîefm”
bağlanıp büyükşehir (Emğlul GÜMY)
belediye başkanlığından uğurlanmadan
“Çöpçatan olduklarını söylememiş miy
evvel, o çöplerin nasıl , dik?” (Halil UrÜnl
kaldınlabileceği konu- ” “ÇÖPÇÜ ballğ’ atik
sunda bir “fizibilite ” bile hazırlat- Yer-İ’ (Arlonlm)
maya başlamıştı. Ama, gerçek ortada… “OY eşeleüecek başka ÇÖPlÜk bulsun’
ANAP’ın SHP5nin altında patladı. lar…” (Anonim)
g Umraniye’deki çöplük patlayıp 34
kişi öldüğünde, Çiller devlet bakanıydı, DYP genel başkanlığıyla başbakanlığa hazırlanıyordu. Londra dönüşü ayağının tozu ve çöpüyle oraya gitti, “âfet
Eşi” ilân etti. Güzel şovdu, ama, başba
n olmasının üstünden onca zaman geçmesine rağmen, kılını kıpırdatmadı, dö
“Ölü Phoenix kendi küllerinden çıkar.
Bunlar çöplükten çıkıyor…” (Güneş Taner)
‘k ‘k ‘A’
“Görmediğimiz, düşünemeyeceğimiz
kadar komik bir seçim kampanyası başladı. Işin en komiği, kimin, kim hesabına, ki
me akıl verdiğini kimse bilmiyor.
Aptal dostla akıllı düşman ilişkisi…
!.. .ÇIKNUAZSA
NZAPıCAZ ßAKAuM f..
?iyANeo BİLETİ ALDıêMbAN l
BERİ ßÖ/LE
İtis-kalııs basladı…
ELLERİNİ ANAP’ın attığı, SHP’nin alı tında patlayan Umraniye çöplüğünde iki
büyük itiş-kakış oldu. ş_
Başbakananamızı Istanbul’a götürecek
uçakta “elektronik caz ır” Erkal Zenger yer
bulamadı. Uçaktan Pa aspandıras indirildi,
sonra geri çağrıldı, Koşaradım bindi.
Çöplük açılışında, televizyon kameraları
Çiller’in sağındaydı. “Istanbul beyefendisi”
Dalan da oraya “konuşlanmıştı”, Devamlı sağa kaydı, Çiller’in önünü, yüzünü kapattı. Miadı dolmuş profesyonel aktörlerin gençlere
yaptığı gibi, onu seyirci karşısında “markeledi”. Çiller’in iki koruması, çeyrek saat sonra,
Dalan’ı iki kolundan tuttukları gibi, ”Başbakananamızın sol tarafına geçirdiler. On plana
(televizyon kameralarında) Çiller çıktı, Dalan’_ın haliçmavisi gözleri görülmez oldu.
lki olay… İki başkent…
Sinyaller şimdiden geliyor.
r- . “Herkesin kendisine
‘iv’ f! baktı nızannetmek,
.~ suçlu rın telâşıdır…”
(Geoffrey Chaucer,
1386)
İnsanların girdikleri siyasi partiden ayrılmalarına karşı değilim…
Yollar ayrı düştüğünde, düşünceler ayrıldığında, yolcu yoluna gider, hancı hanında kalır.
Ama, “kırmızı laka”ya bu kadar endekslenmiş ir siyaset anlayışı ancak bizde olur.
“Ben sayın başbakandan beni
bakan yapmasını istemedim…”
demişsin, sonra eklemişsin…
“Herhalde bende bazı vasıflar
görmüş olacak ki, yaptı. Sorarlar.
Beş ayda hangi vasfım eksildi ki
bir daha yapmadın? Bazı şeyleri
gururuma yediremediğim için
DYP’den ayrılıp ANAP’a geçiyorum…”
Senin söylediklerin, Türkiye
seçmenine uyarıdır.
Kişilere oy veriyorsan ver. Se
nin gülhakkın… Ammaaaaa, partiye oy veriyorsan, niye bakan olduğunu anlamayıp bakanlıktan neden düşürüldüğüne şaşan bazı
şaşkınlara da dikkat et!