Kuyruklu yalandan kim ölmüş?
Kurthcın F.lSEK
Kuvruklu yalandan kim ölmüş?
nız, hemen gidin, bir tane alın…
Çok şık bir elkitabı vermişler…
En Güzel Yalan Söyleme Rehberi…
Her derde devâ, her döneme uygun, her meslek grubuna özgü yalanlar var kitapta… Ufak at, kedilere yem
B U haftaki TEMPO’yu almadıysa
olsun cinsinden… ş 6 Üç çeşit yaGazete başlık- – ` Ian vardır.
larındaki “aspara- Masum yalan, tehgaS” -(uydurma ÖYLE KALDIRIVO likeli yalan ve istahaber) türler_i he- N^^P5’””– tistikler (Benjamin
min dikkatimi Disraeli)…
çe İl. Peki, politikacı. . . _ nın yalan söyledirğilréıniğ: g: ğini nereden anlayacaksınız? TEMvam ederken, altı Fonun rehberin_
ay içinde, ikinci
defa hamile kaldı. de? da var’
Bir erkevin lcraatından çok,
inan İ.’ mgaz aılesı hbakkında bıl.. ` hi iyseniz
ıtırafı: “Regl ol- . g’ Sa ‘ _
dum( menopoza › ekonomik _
*H projeler önerıyor fakat bır türlü mal
Öbür yalanlar yenilir, yutulur cinsten değil, ama, “restoran tabldot”…
Yani, “yersenl”
Ozellikle de politikacılarınki…
Politikacıların hepsi aynıdır.
Nehir yokken köprü vaat ederler
(Nikita Kruşçef)… *
Politika, oyları yoksullardan,
kampanya masraflarını zenginlerden alıp her iki tarafı da birbirine
karşı koruyacağına söz verme sanatıdır (Oscar Ameringer)…
Ben dürüst bir politikacıyım…
Beni satın alanlara aslâ ihanet
etmedim (Simon Camer0n)…
Başkanlarının bir sahtekâr olup
olmadığını öğrenmek elbette
halkın hakkıdır. Ben sahtekâr değilim.
Sahip olduğum her şeyi alnımın teriyle kazandım (Richard Nixon)…
beyanında bulunmak istemiyorsa,
> Vizyon sahibi olduğunu iddia edi__y0rsa,
b Ekonomik paketinin içinde vergilerin artırılması yolGa,
> Sizin sıkıntılarınızı paylaştığını söylerken malikânesinde yaşayıp limuziniyle dolaşıyorsa,
b Sizden sabır ve anlayış bekliyorsa,
> Köpeği kendisinden çok daha fazla
ilgi çekiyorsa, 0 politikacı yalan söylüyor demektir.
Benzetmek gibi olmasın, bizimki- ş
ler üstlerine alınmasın.
gb
*ima*
Babanın sankaları
Babanın taktikleri
° SMİ şimdilik bende
I saklı kalsın, CHP’nin
önde gelenlerinden
biri aradı. “SHP-CHP
birleşmesi olmaz!” dedi,
“Süleyman beyi hâlâ
tanıyamadılar…”
“Nesini
tanıyamadılar?” diye
sordum/Ne zaman ciheti askeriye duruma vaziyet
etse (nasıl Türkçe?)
şapkasını bırakıp gitti.
Haysiyetli ve demokratik
tavır ben buna derim…”
Telefondaki ses araya
girdi: “Ilk gidişinde
başbakan değildi, etkili bir
parti üyesiydi. Eski DP’liler
kuyudan çıkacaktı, inönü
çıkardı. ikincisinde, sosyal
haklar ekonomik bedene
bol geliyordu, bırakıp gitti,
Tağmaç-Gürler-ErimMelen-Talu-lrmak altılısı
anayasayı hâllettiler,
döndü, 0 anayasaya
kondu. 1980’e gelinirken
sıkıntılıydı, iktidarı
müsteşarına bıraktı, 24
yOcak kararlarını ona
uygulattı. Şimdi de
Çankaya’da… ‘Kürt
Meselesi’ var. O problemi
de birilerine hâllettirip
vestiyere bıraktığı şapkayı
geri alacakmış gibi bir his
var içimde…”
Yok, 0 kadarı fazla…
Tamam, tesadüf bir olur,
iki olur, üç olur, ama, dört
kere olmaz…
GÜNÜN
”Ordu niye siyasete
İSMAİL KÖSE :ğvßeyêyirıılm gğgsk
e ı, ran 0 ız mine altematif olarak
bölümü tırnakla- geliştirilmiş&
rını, dişlerini, bllllzaşlzmılh ‘gidin karışır.? Herkestendaha
süngü uçlarını blınplııorısrîßı- â: ş: örgütlü veıdisiplinli
göstermeye baş- ‘g’ ‘r 5 a” olduğu ıçın. ”
hediyem olsun… Yetkilerin tek ki
#de toplanması& n (Alain Rouquie,”1982)
ladı. Herkesin asgari müştereklerde birleşmeye çalıştığı bi_r sırada
“askerîmüşterek” çabasındasın… Iyice belli oldu.
Erzurum’da, seçim bölgende, “Artık sıkıyönetim
kaçınılmaz oldu, başka çaremiz kalmadı!” demişsin…
Gönlünden o geçebilir.
Ama, “Sıkıyönetimle birlikte caydırıcı tedbirler alınmalı, yetkiler de tek elde toplanmalıdır!” demeye hakkın
yok… Biliyorum, “sıkıyönetim istemiyoruz, ama, yan
cebime koyl” diyenler var.
Onların mikrofonluğunu
yapma…
Haaaa! Az kaldı unutuy0rdu`m. Bask Modeli’nin
gündeme geldiği günlerde,
”Bu model Franko zamanında da denenmiştilî’ dediydin
televizyonlarda… Sesimi çıkarmadım, dilinin sürçmesine verdim. Bilmiyorsan, şim