‘Yargısız infaz’ yeni değil…
Kurthan FISEK,
‘Yargısız infaz’ yeni gemi…
sında) kapınız çaldı. Uyku sersemliğiyle sordunuz: “Kim o?”
Kapının öbür tarafından cevap: “Aç
lan! Polis!”
“kimliğini göster, sonra açarım!” diyemezsiniz…
Taraka başlar,
ölen ölür, kalan
sağlar polisindir.
Sevmediğiniz
birisi varsa, arayın
15S’i, “Komşu
apartmanın falanca
dairesinden şüpheleniyorum, gireni
çıkanı belli değil…”
sevimsiz
komşunuzdan da,
kirasını geç yatıran
kiracınızdan da
kurtulursunuz…
Hepsi, herkes terörist…
900’lerin cılkı nasıl çıktıysa, l55’in
cılkını da öyle çıkarmaya başladık.
i**
“Yargısız infaz” aslında yeni bir şey
değil…
27 Mayıs müdahalesinin en gerelsiz
kurbanlarından biri Dr. Namık Gedik’ti.
Ne kadar ipsiz-sapsız adam varsa, onların hepsinin faturası, içişleri bakanı olduğu için, ona çıkmıştı.
Türkiye’nin en korunmalı yeri olan
Yassıada’daki demir parmaklıklı hücresinin penceresinden düşüp öldüğünü yaz
Sabahın köründe (veya gecenin yarı
mıştım. Yanılmışım, clüzelttim. Kara-n.
Harbokulu’ndaki demir parmaklıklı
hücre penceresinden kendi rızasıyla atladıydı.
Açıklama geldi. Çok yılların eskisi bir
dostumdan, Nurhan Demirağdan…
“Merhum Dr. Namık Gedik, Harp
Okulu’nda gözetim altında tutulduğu
odanın penceresinden intihar etme amacıyla atlamadı. Birileri tarafından Süngülenerek öldürüldükten sonra, kargatu
› /umba pencereden
aşağı atıldı. Namık
Gedik benim eniştemdi. Oldürüldüğü gece kapısında
nöbet tutan Harp
Oku/u son sınıf öğrencilerinden Suphi Sabah Turan da
benim dayımın oğluydu. O da yüzbaşı iken bir trafik
kazasında ölmüştür. Cenazeyi teyzem Me/ahatCedik, oğlu Arda Gedik, kızı Ayla Akarca (Gedik), eniştem
Salih Zeki lpekoğ/u, ablam Ayhan Ipekoğlu ile almaya gittiğimizde bize merhumun cesedini göstermediler dahi. Bir
askeri” tim nezaretinde Asn” Mezarlık?
getirip gömdük. Kimi gömdüğümüzü bile anlayamadık. Gömdüğümüz kişi Namık Gedik miydi, yoksa bir başkası mıydı? Hâlâ bilmiyoruz. Seneler sonra mezarını yaptırırken /âhit aralığından elimi
sokup kafatasını ince/ememi söyledi teyzem. Zrâ elmacık kemikleri çıkık olduğu için el yordamıyla bile mezarda yatan
kişinin Namık Gedik olup olmadığını
anlayabilirdim belki. Elim/e yok/amama
rağmen anlayamadım…”
Hep demişimdir: “Sınırsız sanılan iktidarın sonu vicdansızlıktır. Kendini
mahkeme zanneden, sonunda mahkûm
olur…”
MAvıcıuıu, MADomAvuıiu ‘ – E^^M°Öêi4
»asus CARLSWN ııspiwzs i57^”9“’- °^”
5ELAMI we… ~ ş
YENİ ÖE İDS!..
/ı
Helal! tehlikesi hiışğşımiuluğundakiöiöğlgğdş_ lâ›Betalı tehdıılı iiîgrJöldg-&İîiğßeêîîîîi hegğlğêeiif
Sayın valim… Gelmeyen istihba
ylllnl” Mart ai/”Tda rat raporlarını beklerken çok zaman
k] apllîcşlhbııelefgııy; . . kaybolduğunu biliyorum, ama, Anaş a” ‘g’ Seçlm em” e am” kara’da çok cidd^ dedikodular dolaş
götürür mü?
Eskiıerin deyimiyle, “mümkün ve maya başladı. sıkıyönetim ilân edile
cekmiş senin oralarda…
muhâemewdl” _ i Sıkıyönetim “kısmw başlar/kül?’
l/Oneienle Seçmen# imamla olur. Yani, toptana gider. Allah sakla
Cemaati birleştiren tek Parti Onlaiß- _ sın, geri kalanların da encâmı hayrol
Günde iki defa beraber oluyorlar. Sung
Sabah namazında, öğle namazında… Oıağanüsiü hâi rejimini anıataMahalli’ seçimin önemli özellikleri macun”. Kabahat senin değil, hem
vardır, “merkezî” takım anlamaz… merkezin, hem ora milletvekilleri
Hafîani” her günü, Ölellikle decuma nin… Olağanüstü hâl rejimi, askerî
öğle namazlarmda buiuşulur, yönetimin sivil altematifidir.
konuşulur. Bir göz İstanbul’da, mesken orada
Eleştirmiyorum, üstüme düşmez, olmaz… ‘
ama, 1994 Marfında Refah Partisi Esas olan sivil kalmaktır.
“uzak ara kenter’_’ gelir gibi geliyor ‘
bana… _
Refah Panisi’nin önlenemeyen e› “Gerçekleri”
yükselişini “tehdit”, “tehlike” l ne olduğunu
sayanlara önemli bir uyarım var. *”- bilmiYommı
Kendilerini yenilesinler! Soldaki oylan Eğin& _
Refah’a niye kaptırdıklarını sorsunlar! soYleiieiile”
ıısosyaı adaıetıı, 505W’ tekrar ediyorum…”
demokratların tekelinde değildir! (Sil Walter 550W l8l ll