Kırmızı plakanın kerameti…

l

Kurthan FISEK

Kırmızı ıılakanın tkerameti…

IRMIZI plakanın ne işe yaradığını

hep merak etmişimdir. Bunca yıl
dır sorarım 0 soruyu, cevabını bulamadım… ~

Arabanın sağ ve sol çamurluğunun
üstüne dikilen mini göndere bayrak çekmekse, mümkün değil… Cumhurbaşkanıyla valilere tahsis edilen bir imtiyazdır
o… Teamül olarak, dolmuş ve minibüs
şoförleri de kullanabilir, surumu

Itibar görmekse,
makam odasına bedava çay getirtmekse
o da değil… Meclisteki çaylar sudan
ucuz, kimsenin elini,
cebini yakmaz… Yirmi saate yakın mesai
yapan trafik polisinin
selam çakmasıysa,
birilerinden rica
edersin, ceketlerinin
düğmelerini bile ilikler…

Peki, “bakan” olmanın kıymeti, kerameti ne?

Inanın, bilmiyorum.

Bilmediğim için de, “sen olacan,
ben olacam” kavgalarına, ”niye olmadım, küstüm” dalaşlarına aklım etmiyor.

***k ‘

Meteorolojiden sorumlu devlet baka
nı olsan kaç yazar? Akşamları televiz

yonda hava raporu mu okuyacaksın?
Yarınki havaların dünkünden güzel olmasını mı sağlayacalcın?

Gübre sanayiinden sorumlu devlet
bakanı mı olacaksın? Kaç yazar? “Lâyığını buldu, burnu dışkıdan çıkmıyordu
zâten!” diye kuyruğuna teneke bağlarlar adamın… Mustafa Taşar’a öyle demişlerdi.

Türkiye’de insanların soyu kırılıyor.

Kırılanlar savunmasız anneler, bebeler…

Enflasýonla, hayat
pahalılığıyla, yetersiz
parayla yaşamaya
alıştık, ama, ekonominin gidişi içler acısı…
Ozelleştirme programı yürürlüğe girerse,
yoğun ve yaygın işsizlik de gelecek gündeme… Yani, insanlar
can, kan ve ekmek derdinde, milletvekili
olduklarına bile şaşırıp şükretrnesi gerekenler kırmızı plaka derdinde…

Koalisyon devam etsin istiyorum…

Erken seçim hayhuyu yaşanmasın istiyo- .

rum… Ama, şu son iki gündür devam
eden (ve güven oylaması sırasında devam edeceği anlaşılan) hanzoluklara
baktıkça, “inceldiği yerden kopsun” di’yesim geliyor içimden…

yesiz adam yalan söylüyor!”

ndrdsız
guzellik…

NYA-hha’mızın birkaç

ı(ğaman önceki haberiydi.

kuyunca şaşırmıştım…

Standard (ortalama) erkekliğimizi

tespit ederek prezervatif boylarını

ilan eden Türk Standardları Enstitü
sü (TSE), kadın güzelliğine standard

koyamamış… TSE’nin açıklaması ilgınç…

“Makyaj sanayiine giremedik.
Fondotenin kötüsüyle iyisini denetleyemiyoruz, sadece kalite belgesi
veriyoruz. Kötü malzemeyle kötü
makyaj kanser bile yapar…” ‘

Hanım okuyucularım kusura
bakmasın, kendilerini yarına kadar
merakta bırakacağım… iyi makyajın sırlarını da veriyor TSE…

MÜNİFİSLAMOĞLU

Ayıpların boyunu aştı.
SHP-DYP koalisyonunu bombalamak için elinden geleni
yaptın, siyasî geçmişine pek
uygun düşmeyen MC’sel ittifaklara girdin, sağlık bakanlığı
beklerken sağlıksız şekilde
devre dışı kaldın… Onemli
olan o değil…

Hem üslûp yanlış, hem
sataşma-bulaşma şekli…

Neyin nesinden sorumlu
olduğu henüz bilinmeyen
devlet bakanı Cemil Erhan
(kim olduğunu bilmiyorum,
Ağrı milletvekiliymiş galiba)
için, “Apdnun annesinin elini öpeni Tansu hanım bakan
yaptı!” demişsin… Adamcağız da cevap vermiş… ”T erbi
Içime sinmiyor, ama, bakıyorum, bakıyorum, tekrar
bakıyorum, nur yüzlü İhtiyarların (sen) yalan söylemesini
içime sindiremiyorum. 12 Eylül’ün artıklarından tek ve son
defa kurtulmak için erken seçime gidilecekse, demokratikleşme için telefonla, rica ve
minnetle ”emanet oy” isteyenler utansın!

“Hayatından memnun olmak
istiyorsan, kendini başkasıyla
mukayese etme…” (James
Fenimore Cooper, 1836)