iller’in önündeki 2 sınav…

cillerin önündeki

ra, özel televizyonlara hiçbir zaman sıcak bakmadı. Ilık bile
bakmadı.

Balsaydı, ya problem şimdiye kadar
çoktan çözülür, ya hiç çıkmazdı.

Önce minik bir açıklama… Radyo
yayıncılığı, televizyon yayıncılığı, eline
mikrofon alıp carcar etmeye benzemez… Para ister, yatırım ister. Laf çok,
para azdır. _ .

Ankara, İstanbul, İzmir, lçel, Adana
ve Gaziantep belediyeleri ”sosyal demokrat” taifesinin elinde… Çöpçüleıine
vermezler, ama, paraları boldur. Uydu
tutu yayının her türlüsünü yapacak kadar l…

Konya Refah Partisi’nindir. Özel radyolara yasak geldiğinde, aklımda yanlış
kalmadıysa, 13 tane Refahçı radyo istasyonu kapatıldı orada…

Radyonun sesi var, DYP’nin nesi
var?

Bir tek Cavit Çağlar’ın Bursa’sı…

Yerel seçimlere 8 – 10 ay kala özel
radyolara, televizyonlara sıcak bakmadı,
bakamadı DYP… Ferman buyurdu, “Kasım’a Kadar Ismet Abim” sloganıyla T.C.

D OĞRUYOL Partisi özel radyola

Kurthon FISEK

2 sınav…

siyasî hayatına ebediyyen geçen içişleri
bakanımız, jandarmayı, polisi, uzatrrıalıyı, bekçiyi, nöbetçiyi, özel dedektifi seferber etti, valileri kafaya aldı, hepsini
yasakladı. .ı
i**

“Dünya ahiret bacımız” (ve başbakanımız) Tansu Çiller değişik ses, değişik
nefes… lki şey söyledi.

0 Gençler haklı, radyomu istiyo
rum… Isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara…

TBMMMMMM, bütün yaz ayları

boyunca devamlı çalışacak, uzatmalı olacak, özel radyo ve televizyonları
serbest bırakacak, siyas^ karar makamları (Ankara) gençlerle (`l’.C.) kucaklaşacak…

Tereddütlerim var.

Aslında, topla, çıkar, böl, çarp…
DYP’yi sevmeyenler, sindiremeyenler
bu kadar çokken, DYP’nin karşısındakilere_ megafon, mikrofon verir mi DYP?

Ilk sınav_ özel radyoların serbest bırakılmasıdır. Ikinci sınav meclisin yaz boyu çalışmasıdır. Sınav başarılı olur mu,
olmaz mı, iyi mi biter, kofti mi çıkar, akşam üzerine doğru anlarız…

_ oöııuvoı KongD resi’nin kulisleri

neşeliydi. Adayla- ‘« _

rın salona girerken aldıkları alkışlara bakanlar, ‘Tamam, Tansu bacımız, anamız
malı götürdü!” dediler. Dedikleri çıktı.

Sonra geyik muhabbetine döndü iş…

Memleket ekonomisinin nasıl kurtulacağı, Tansu hanımın bu konuda neler
yapacağı, yapabileceği gündem dışına
çıktı, 0 kadar hareketli (ve terli) bir ortamda elbiselerini, iç çamaşırlarını ne yapacağı konuşulmaya başlandı. i

Meclis lojmanlarının çok yakın bir
mücavirinden geldi dedikodu… Kimse
bana kızmasın, dedikodu taşıyana zevâl
olmaz…

Aranan ıııeâı ıüıieııcr ııuıunııu

u “Elbette kendi çamaşır#
* İ › la_rını kendisi yıkamaya
cak… Çamaşır makinesi

`var;5 Ama, ‘o kadar terleme yüzünden,

makinenin dört kiloluk haznesi yetmiyor.
Tam on adet olan beyaz elbiseleri biraz
pahalı, _ıslandıkça kuru temizleyiciye gi
diyor. Iç çamaşırları göndermek ayıp

oluyor. Toplu ambalajlı, onarlık paketler
alıyor, işi biteni çöpe atıyor. Bir gün, bir
paket… Halit Narin’i ihya etmenin en
kestirme, en dedikodusuz yolu bulundu…”

.Bıyıklarını tıraş etseler de, etmeselerde, doğruyolcular maçoluktan kurtulmaz… Ayıptır söylemesi, S. Çiller’in de
işi zor…

GULHANE
AsKısızî rı_ı>_
AKADEMİSİ (GATA)

ÜRRİYETin

dünkü

haberini
okurken tüylerim
diken diken oldu.
“Eski
cumhurbaşkanı
Evren’in prostat
kanseri olduğu,
tamamen şans eseri
olarak ortaya çıktı.
Doktorlar şüphe
üzerine prostatın 6
ayrı yerinden parça
aldılar, 5’i temiz
çıktı, kanserli
hücreye raslanmadı.
Ancak, büyük şans
eseri, altıncı kesimde
6-7 milimetre
çapında kanserli bir
nodül tespit edildi.
Altıncı kesimde de
kanserli hücre
bulunmasaydı,
Evren’e temiz raporu
verilecekti…”

Emir-komuta
zinciri içinde (12
Eylül sonrası)
Türkiye’nin en iyi iki
– üç hastanesinden
biri haline getirildi
Gülhane… Fakülte
sayıldı, sonra
akademi yapıldı.
Modern
makinelerle,
akademik
unvanlarla donandı.

Prostat kanseri
teşhisi tesadüfe
bağlı…

Sahi, Adnan
Hoca’nın “askerlik
yapamaz” raporunu
veren de orasıydı
galiba…

“Zırva tevil
götürmez…”
(Anonim)