Siyasette seviye, üslüp…

,,,,.

ANA birisi “yavşak” dese, iki
şeyden birini yaparım…Ya döverim, ya dayak yerim… A

Yani, altta kalmam, o Iâfın hesabının görülmesini adl’ süreçlerin ağır işleyişine bırakmam…

Bana, anama, babama, yakın akrabalarıma “Hacı Hüsrev Ailesi” diyen
biri_ ıkarsa, yine iki şey yaparım…

ânce Hacı Hüsrev’in nerede olduğunu sorarım… Coğrafi (ve demografik) mekân hoşuma giderse, Ajda
Pekkan’ın yaptığı gibi, ”Teveccühünüz!” der, geçerim… Yok, beğenmedim, diyenin adresini bulup kapısını
çalar, ya döver, ya sopa yerim…

Birisi bana küçük torunuyla oynamamı, popomun üstüne oturmamı
teklif ederse, duruma bakarım,… Vaktim varsa ikisini de yaparım… Yok, bunu Tophane ağzıyla söylemişse, kapısına dayanır, hesap sorarım…

Hem kibarlaştı, hem kabalaştı’

memleket…

Hepsi de 24 Ocak kararlarından ‘

sonra oldu.
.. * ‘l’ i’
Rahmetli Ozal, Allah uzun ömür

l .
Ã

siyasetle seviye,

Kurihcın F SEK

ıı A
IISİIIII…

versin, İhsan Sabri Çağlayangife kız-ı
mıştı. “Bursalfdırl” dedi. Birine kızdı,

“Senin yaptığını Çorumlu yapmaz!”

diye buyurdu. ‘

Pötürge ağzı…

Aslında, ağız bozmanın öncüsü,_
mimarı Hüsamettin Cindoruk’tuğ
Ozal hanedanı için “Hacı Hüsrev Ailesi” dedi, Özal’lar mahkemeye gitti,
Hacı Hüsrevli’ler sokağa döküldü.

Eskişehir ağzı…

Mirasçısı Cavit Çağlar oldu. “Yavşak” dedi, dediğine pişman oldu, özür
diledi.

i**

ANAP’tan Giresun milletvekili biri
var. lsmi Burhan Kara’ymış… Cavit
Çağ|ar’ı hedef_ almış, “Sultanhamam
köçeği” demiş…

BursaINlar, Çommlwlar, Hacı Hüsrevli’ler, Sultanhamamlrlar, birleşiniz!

1994 yılı Mart ayında belediye seçimleri var.

Yakışılsız yakıştırmalardan, seviyesiz siyasetçilerden ve birikmiş çöplerinizden başka kaybedeceğiniz hiçbir
şeyiniz yok…

ilgili!. BAŞBAKANLI GA
ET EDNOR…
TUGA oTuızAAAz…

4:’ .Wm v.’ A İ

*l

l

r

Siyasetçi nasıl
“genç” gorunur?

EKİZ yıldır beklenen ziyaretini

yaptı Helmut Kohl… En ilginç

sohbeti, Hüsamettin Cindonık’Ia
olanıydı. Espri yaparken bile “asık suratlı” olan Cindoruk’a tavsiyesi oldu
Kohl’un… “Otuz beş yıldır politikacıyım, hep güldüm, gülümsedim… Zararını görmedim, devamlı seçiliyorum… Siz de deneyin…”

_ Toplantı verimli olmuştu. Çıkışta
flaşlar patladı, güleç yüzler görüntülendi. Bir de iki devlet büyüğü el sıkışırken resim istedi fotoğrafçılar… “Az
önce basın toplantısı yapmıştık, bol
bol resim çektiniz!” dedi Kohl., “Çok
fotoğrafının, çok demecinin çıkması
siyasetçiyi gençleştirmez… Her gün
gördüğün birine göz alışır, kulak, beyin alışır… ‘Yıllardır bunu görüyoruz,
artık emekli olsun’ diye tepki gelir…”

Cind0ruk’un son birkaç gündür sö

zel-görsel arazi olmasının anahtarı bu (Antik Yllna” özdemir
dost muhabbetindedir. M.O. 400’ler)
FÜSUN ÖNAL
NV EP demişimdir. Herkes haddini
4* s bilsin… Aziz Nesin, “Türk halkı

va*

.A ı .
kan tartışmalara katılmadım… Ikı sebep
l Köksal Toptan
başbakan olmasın!

AŞBAKAN Demirel’in “arkasına

bakmadan” yaptığı nokta tarifine

herkes sevindi. Nalıncı keseri gibi,
yontan yontana… Öbür tarafa değil, habire kendine… Bazılarıysa sevinemedi.

Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Hastanesi’nde yatıyor Saadet Toptan…
Kendisi 67 yaşındadır, maarif vekili Kök
-sal beyin annesidir. Babanın Çankaya’ya çıkarken “Haletîm 40-50 yaşlarında olsun!” demesine bozuldu, oğlunun
damat tıraşlı vaziyette Güniz Sokak’tan
çıkarkenki resmini görünce karalar bağIadı.

“Milletvekili olmasını, siyasete girmesini istemeıniştim…” dedi, “Onu da,
gelinimi de çok özlüyorum… Süpürge
gibi, çat orada, çat burada, çat kapı arkasında… Başbakan olursa hiç göremeyeceğım…”

“Körlerin memleketindeki tek
hükümdar tektepegözdür…”

nın yarısı aptaldır!” dediğinde çı
:5 ten… Kendimin hangi sınıfta olduğunu
bilmiyordum, 80-100 kitabı olan bir
gözlemcinin belki bir bildiği vardır diye düşünmüştüm. Ama, Adana’da,
neyin nesi, kimin fesi olduğunu bilmediğim bir imza gününde, Ferdi Tayfur’un “Emmoğlu”suna bulaşırsan, hem şarkıyı, hem klibini “kültürsüzlük”
diye damgalarsan, taraf tutarım, sesimi yükseltirim… Üç sorum var. Bir, yıllardır yaptığını zannettiğin müzik tam olarak neyin nesi? İki, hayatında kaç
parçan çok satar listelerine girdi? Üç, imza gününde kaç kişi vardı? Arabeskin ne tutkunuyum, ne dinleyicisi… Ama, dinleme zevkleri değişik olanlara
“kültürsüz” diyecek kadar cahil , demokrasiden de nasipsiz değilim…