ankaya’daki virüsler temizleniyor! (2)

Kurthcın F SEK

canlıaııatlalıi virüsler temlzlenlyur! (2)

ÜRKÇFNlN güzel lâflan vardır. lerine veren Özal, bilgisayardan ya’Meselâ, “Müslüman mahalle- rarlanaralç250-300 bin kitap sayfasinde salyangoz satılmaz!” de- sını gözden geçiriyor. Bilgisayar eknir. ranını okumuyor, yülsek sesle konuBunları demesine deriz de, Çinge- şan bilgisayarı dinliyor…”
ne mahallesine musandıra koyar, Hı- Yorum benim… _
ristiyan mahallesine kandil simidi pa- “Ana lculaktan dolma olursa,
zarlarız… dipten delmesi kolay olur…”
“Ben yaptım ‘k i’ i’
oldu!” misali… Gecenin ileri t i: leyen saatlerinde,
Dil, din, ırk, bilgisayarların ‘famezhep, millet, zileti üstüne büsmilliyet, pasaport, bütün konuşmuş
cinsiyet ayrımı cumhurbeyimiz.
gözetmeden, Tür- “Ses veren
kiye’de bulunan özel bilgisayarbütün yabancı lardan, konuşan
misyon şef ve

larından yarar
temsilcilerine “if- Ianma çağına
tar yemeği” verdi geldik artık…
cumhurbeyimiz… Okumaya gerek

Allah kabul et- yok, dinlemek

sın!

Yemek bitti, sofradan tabaklar,
şerbet bardakları toplandı, misafirler
uğurlandı, cumhurbeyimiz bilgisayar
odasına geçti. _

Sordu: “Nerede kalmıştık?”

Semra Hanım cevap verdi: ”Kucağa oturanların renldisini istemiştim
Al da, hayrını gör…” ~

Buraya kadar olanlar benim fantezilerim… Sonrası Ankara büromuzdan Neriman Saraçoğlwnun haberi…

“Başkanlık sistemi anayasası için
hazırlık yapılması talimatını gensek
yeterli… Bkiden askerler memleket
ten gelen mektupları okuyamazdı,
yeterli okuma-yazmaları yoktu.
Okurrıa- yı bilen birini yanına
oturtur, okulur, dinlerdi. Askeriyeyi

_ bilgisayara geçirirsek, mektup oku
mak zahmeti kalmayacak… Herkes
dinleyecek, duyacak…”

Başkasının sesinden, kaleminden
olsa bile…

Karadeniz’de uskumru yok, bilgisayar verelim…

Belki çağ atlarız, ama, karnımız
doyar mı, bilmem…

%04″

size gerek yok

` haha kanatlı

numara “kepenk kapatma”…

Ankara’nın doğusuna, güneydoğusuna gidin, canı sıkılan kepenkleri indiriyor, bir şeyleri protesto ediyor.
Ama, “Yetti artık!” diye kepenk
kapatanlar da var.
l Bakkallar ve Bayiler Federasyonu
başkanı Bendevi Palandöken, 10 Haziran’a kadar süre tanıyarak, başbeyle (SD.) maliye nazırından (defterdar
S.O.E.) bazı isteklerde bulunmuş… Is
T ÜRKIYEDE en büyük (ve son)

` tekler kabul edilmezse, 600.000 bak
kalın kepenk indireceğini söylemiş…
. Böylesine bir kitlesel eylemi (altı
yüz bin kişi) gerçekleştirecek kadar
güçlü olanı (ve paçası sıkanı) alnından öperim, olmaz, ama, bakkallar
da haklı…

Vatandaşların bakkal esnafına
olan borcu 10 trilyon liraya ulaşmış…
“Bakkal” dediğin garip insan… Ondan alışveriş yapan daha “garip
insan”…

Belediyelerin satış mağazaları’, askerin, polisin pazarları “indirimli satış” merkezleri…

Garibim veresiyeci bakkal ne yapsın? Açmazda…

Ayrıca, ” k indimıe” eylemine de gerek yol??

Hafta sonlarıyla bayram tatilini
birleştirip iki gün de kıyak yaptı, kepenkleri 10 gün kapattı baba…

ı

BORI S YELTSİN

Radyolardan duyduğum, televizyonlardan öğrendiğim kadarıyla,
Halk Temsilcileri Kongresi’nin oybirliğine yakın bir çoğunlukla aldığı
kararı elinin tersiyle bir kenara itip,
imzaladığın tekli kararnameyle, 25
Nisan’da referandum yapılmasını
emretmişsin… Seni kesmemiş bu…
O tarihe kadar “özel rejim” (bizdeki “olağanüstü hâl” benzeri bir şey)
ilân etmişsin… Süngülere, toplara,
tüfeklere göğsünü siper edip tankın
üstüne fırladığında dünya kamuoyu
pek sevmişti seni… Bakalım, halkın
seçilmiş temsilcilerine bu yaptığından sonra, halkın kendisi de seni
sevmeye devam edecek mi? 25 Ni
san’a bir ay kaldı şunun şurasında…

Iloüuıta işsizlik
sorunu cuzulmez

İYARBAKIIPA gidip döndü
ğümden beri, şu “işsizlîlı” me
selesine taktım kafayı… 18-24
yaş grubunda yüzde 90’i aşanbir işsizlik oranının olduğu bu bölgede, genç
insanların, ya ayakçılık (getir-götür işleri). Ya işportacılık, ya kaçakçılık, ya eşkıyalık yapmak zorunda olduklarını
söyledim.

Ankara’ya döndüğümde masarnda
birikmiş hha bültenlerini elden geçirmeye başladım. Aydın’dan Yalçın Ata’
nın haberinde duraladım… Aydın `l”ıcaret Odası_ salonlannda yapılan toplantıda, Iş ve lşçi Bulma Kurumu genel müdürü Ahmet Pekeren, “lşsizlikle mücadele” için Dünya Bankası’dan 107
milyon dolar (yaklaşık 10 milyar bizimkinden) alındığı müjdesini vermiş…
Kime? Oncelikle Egeli işadamlarına…

Nasıl? “Turizm sektörüne yönelik
eğitim Icurslan düzenleyerek…”

Anadolu’nun doğusuyla güneydoğusu biraz daha bekleyecek anlaşılan.

Emniyette “güzel
konusma” kursları

‘ EMLEKETİMİZİN en çok
M “bumundan soluyan” meslek
__ gruplarından biri trafik polisleridir. Uç şeritli yolda çift park etmiş
arabaları temizlemek için, analarından
emdikleri süt burunlarından gelir.

Ankara’nın alçak irtifalı semtlerini
864 rakımlı tepeye bağlayan Cinnah
Caddesi’nde seyir halindeydim geçenlerde…

Ondeki trafik devriyesi, araba hoparlöründen yolu açmaya çalışıyor.
Polis bağırdı: “lan yürü!”

Meğerse, trafiği tıkayan arabanın
plakasının üç harfli kısmıymış
“LAN”…

Onun için, içişleri bakanlığının
“Güzel Konuşma Semineri” düzenlediğini duyunca sevindim. Derslerin
muhtevası sevincimi artırdı. Konuşma
nedir? Hızlı okuma ve anlama! Konuşma sanatının püf noktaları! Başlıca
söyleyiş yanlışları! Konuşmanın insan
hayatındaki yeri ve önemi!

Sevincim kısa sürede kursağımda
kaldı. Sadece valiler, genel müdür yardımcıları, daire başkanlan ve müşavirler katılıyorrnuş seminere…

“En kaba, bayağı ve göz karartan
ihtiras, iktidar hırsıdır…”

(William Pitt, 1773)