Dokunulmazlığa dokunanlar!

Adalet komisyonlarının oluş
turdukları “alt kurul” toplandı, Şırnak bağımsız milletvekili
Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasını onayladı.

Alt komisyonda SHP’li üye yok…
DYP’li üyelerin sayısı 3, ANAP’ın l,
Refah Partisi’nin yine l…

Uç DYP milletvekilinin oylarıyla,
Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığının kaldırılması üst komisyona önerildi.

“Kaldırılsınl”

YÜCE meclisin Anayasa ve

diyen üç DYP’li- yattı 12 Eynin isimlerini lül’de… 1986 yıöğrenmeye zah- Iında, “PKK’ya
met etmedim bi- ardım ve yatakle… Onlar de- ık ettiği” gerekmokrasinin ayı- çesiyle, yine hap
bıdır.
“Kaldırılmasın!” diyen iki
alt komisyon
üyesinden biri

l 5 ..Aıîà DOKUNDUMİH:

Kurlhan FISEK

llııkunulmazlığa ılııkunanlar!

mensu Iannı destekledi ‘ ve bunlara yar ım edilmesi gere iğini söylediği, Ağrı il kongresinde yaptığı
konuşmada bir yasa dışı örgüt mensubunu övdüğü, D Beyazıftaki
kepenk kapatma ey emini övdüğü
iddia edilmektedir. Dolayısıyla, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmiştir…”
***k

HEP başkanı Ahmet Türk, “evin
de yasak yayın ve kaset bulundur duğu” gerekçesiyle bir yıl hapis

se tıkıldı, milletvekili seçimlerine
girdi, kazandı,
mazbatasını cezaevindeyken al
Refahlı… Melih dı, hemen tahliye
Gökçek… Obü- edildi.

rü ANAP’lı… Av- ‘ Milletvekilinin
ni Akyol… dokunulmazlığı, korkmadan, sıkıl
Her namuslu demokratın teşekkür borcunu ödüyorum onlara…
“Hayır” diyen ellerinize sağlık!

. ***k

Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasına karar veren alt
komisyonun gerekçesi ilginç…

“Erzincan DGM savcılı ının incelemesinde, Mahmut A ınak’ın,
HEP Muş il kongresinde Kürt halkını ayrı bir millet olarak gösterdiği,
yasa dışı faaliyet gösteren örgüt

madan, hapis korkusu çekmeden,
seçilen insanın kendisini seçenler
adına konuşma hakkıdır.

Dokunulmazlığı anayasa koyar.

Seçileni hapisten çıkartır.

Osman Bölükbaşı’yı hapisten çıkarttı (1960), Ahmet Türk’ü hapisten kurtardı 0987)…

Sırf “konuştu” diye birinin dokunulmazlığını kaldırırsan, o ayıp
“kaldıran” taifesine yeter. Meclise
değil, oraya sızmışlara yeter…

Saracoğlu
niye İzne cıktı?
EVFİK Altınok istifa ett-i, Koç
T grubuna dönüyor galiba… Kaldı Rüşdü Saracoğlu’yla Coşkun
Ulusoy… Saracoğlu, Hürriyet grubunun yeni yavrusu Capital’e ilk defa
demeç verdi. Hemen arkasindan
yillik izninin 12 günlük bölümünü
kullanmaya başladı. Dün… _
Faiz hadleri zorla düşürtülen
Coşkun Ulusoy (ziraatçıdır kendisi),
program dışı, Istanbul’a gitti… Bir rivâyete göre annesinin elini öpüp
hayır duasını almaya, bir rivâyete
göre yıllık gelirini 11’e (yazıyla on
bir) katlamaya…
“Korkunç Yenge’nin intikamı”
diyor bazıları…
Bazıları da “babanın dolduruşa
gelmesi”…

YILDIRIM AKBULUT

Safa Giray’la Cengiz
Altınkaya’nın Yüce Divan’a
sevkedilmelerinden hemen sonra
kalp krizi geçirmeni
yadırgamıştım. “Onlardan sana
ne?” demiştim. Emin
Ozgönül’ün Hürriyet’teki
haberini okuyunca sebebini
anladım.

“Benim de evim yıkıldı!”
diye, Erzincan’daki 210 deprem
evine müracaat etmişsin… Eşin
Samia adına… Bayındırlık
Bakanlığı da, eski başbakan
(tuzukuru) değil, sade vatandaş
(tuzu ve sırtı ıslak) muamelesi
yapmış sana… Hatırladığım
kadarıyla, Erzincan deprem
evlerinin dağıtımında paıtizanlık
yapıldığını söylüyordun…
Oradaki depremzedelerin
yaralarına merhem olmak için el
uzatmaktan söz ediyordun…
ANAP’ın el uzatması işte…
Torbaya girer, kendilerini çıkartır.

Ara ııahavı
eeli kabloyu

NKARA’NlN Çankaya’sında
. 118 daireli bir site var. Yeşil
Çankaya sitesi… Orada oturan
seçme insanlar, kablolu televizyon
bağlanması için, 1990 yılında baş
vurmuşlar P1T’ye… Uç yıl geçmiş, `

ne arayan var, ne kablo döşeyen…

Derken, geçen hafta, hummalı faaliyet başlamış sitede…

Ama, heyecan (ve merak) kuisakta kalmış… Tek daireye çekilmiş kablo… Emel Yatmaz hanimefendinin
evine…

“Kim?” diye sorarsanız, onu da’
söyleyelim…

Başbakanlık konutu özel kalem
müdiresidir kendisi…

Babanın bütün basın toplantılarında, iki omuz, bir dirsek, bakanları
kenara itip, Demirel’in tam karşısına, C.C.’nin yanına oturur, en ön siranın en seçme yerine… Protokol
problemleri de yaratır, “Git başka
yere otur!” diye bakanı fırçalar…

Böylesine birini “öncelikli kablo
döşetti” diye kınamanın anlamı yok
herhalde…

Özer’in kardesi
Yatağan kurlıanı

NAP milletvekili Nevşat Özer,
A umum Muğla ahalisinin yüreğine dehşet saçan bir açıklama
yaptı: “Yatağawdaki termik santralın saçtığı radyoaktif kirlilik yüzünden ağabeyim öldü…”
__ Acısını paylaşiyorum, ama, Şevki
Ozer’in ölüm tarihi 9 Ocak 1993…
Kaygısını paylaşıyorum, Ismet
Paşa’nın tabiriyle “muhalefete
muvafakat düşmez”, ama, abartmanın da bir haddi hesabı var.
Resmen gülünç olmaya başladı
ANAP…
Belki böylesi daha iyi… Memleketin yüzünü güldürmek için başka
çareleri kalmadı galiba…

en I N i F
“Ne biçim dünya bu?
Hırsızlar bile birbirlerine itimat
etmez oldular…” (William
Shakespeare, 1599)