Hiç mi güzel şeyimiz yok?

Kurthan FISEK

Hit; mi güzel şeyimiz yok?

AZAR sabahı uyandığımda
P (06100 suları) okuyucu mektuplarını yaydım önüme…

Kusura bakılmasın, başka vaktim
yok…

“Düsseldorf” damgalısını açtım.
Serzeniş doluydu. Id I d

“Yinni edi ı ır A man a’ ayım… Çocuklanmyburada u, burada büyüdü, burada okudu. Geleneksel Türk terbiyesiyle onları…
Ne punk oldular, ne serseri… Okudular, bu yıl üniversiteyi bitiriyorlar. Sizin ılarınızı onlar da okuyor, ben
de omorum. lçimiz kararıyor. ‘Türkiye bizim Vatanımız, dönelim’ diyorlar,
‘Hele biraz bekleyin’ diyorum. Bu kadar kötü olamaz durum… içimizi karartmayın, lütfen güzel bir şeyler söyIeyin…”

ı. *ü

Once kötüleri söyleyeyim…

Uğur’u öldürdüler. Daha önce
Emeç’i, Bahriye ve Muammer hocaları, Turan Dursun’u, İlhan Darendelioğlumu, Cavit Orhan hocamızı,
Umit’i öldüımüşlerdi. “Meçhul failleı”
kol gezmeye berdevâm…

Olen her 4 kişiden 1’i, 0-1 yaş grubundaki bebekler… Zatürree, sarılık,
dizanteri, kötü beslenme gibi sebeplerden…

Haaa, az kaldı unutuyordum, ceza
evlerimiz hâlâ dingonun ahırı… Kaçan
kaçana… Enflasyon hızı yüzde 60-70
civarında, 500 günün başında sayıları
5 olan “delildeı” yine 5 tane…

i***

Şimdi iyi haberi vereyim…

“Cidâ” olanlar kazanmaya başladı.

Anadolu Endüstri Holding’in en
zorda olduğu zamanlarda bile basketbola yatırımlarını kesmedi Efes Pilsen…
Bu akşam, Avrupa’nın ya birinci, ya
ikinci takımı olacak… Iki buçuk metrelik gündüz fenerlerine milyarlar yatıran
öbür kulüplere ibret olsun, organizatöre (oyun kurucu) para yatırmayı akıl
eden bir tek kulüp o… Naumovski’ye,
onu bulup çıkaran Aydın Örs’e selâm!

Beşikten (ve çok özel şartlarda ana
karnından) alıp yetiştirdikleriyle, Eczacıbaşı’nın kızları Avrupa ikincisi oldu
voleybolde… Cengiz Göllü’ye selâm!

“Peygamberleri bir tek duklan
yerde sevmezler” misali, Bqegiîtaytan

soğutulan Serpil Hamdi Tüzün, Türki-_

ye’nin gençlerini Avrupa şampiyonu
yaptı.

Sevgili gurbetçi dostum…

Yüzün gülsün, Türkiye’ye dönesin
istiyorsan, akşam maçta beraber olalım… Sonra bir başka güzelliğe, Kumkapı’ya gideriz…

RAMAZAN MANİLERİ…

ANAP heyeti
Zonguldak’ta!

EVCUT koalisyon hükümetinin kabızlığından (ve iç dalaşlarından) heyecana kapılan

ANAP atağa geçti.
Haberin ilk ucu Zonguldak-hha ta
_rafından yakalandı. Yenice omıanla
rında ele geçirilen iki ayı, korumaya
alınarak, Balkayası mevkiindeki hayvanat bahçesine götürüldü.

Haberin ikinci ayağını Selahattin
Temiz (Zonguldak-hha) arkadaşımız

yakaladı. Hayvanat bahçesinin bara
kalarında rutûbet oranı çok yüksek,
bahçenin yeri de deniz kenarı olduğu
için, ayılar zatürreeye yakalandı.
Hayvan sevgisi birdenbire depreşen ANAP da, duruma el koymak ve
akıl vermek için, genel merkezden heyet oluşturdu.
Bir defada cevap verin…

“En sıkıntıdaki iki
mahlûk,

– – politîkacıyla akvaryum balığıdır. Herkesin
gözü her an onların Listündedir…”
(Lewis Carroll, 1891)

SÜLEYMAN DEMİREL Altematifin
yok, biliyomm… Olsun da istemiyonım… Ama, bazı şeyler zivanadan
çıkmaya başladı. Tansu Cavit’i, Cavit Sümer’i, Sümer Rüşdü’yü, Rüşdü
l|han’ı sevmiyor. Ne olacak şimdi?
Gülücük-öpücük dağıtma çizgisine
girdin… Vali kalkıyor, bakanı suçluyor, bakan “terbiyesiz” diyor…
Olur, sinirlilik hali, yatıştırılır. Ama,
aynı vali, 0 cesaretle, çizmeyi aşmaya devam ediyor, ses yok… Cezaevinden adam kaçıyor. Yarısının sorumluluğu içişlerinin, öbür yarısının
sorumluluğu adaletin… “Adaletçinin suçu yok!” diyorsun, en mute
ber ve mutemet bakanın kalkıp,
“Biz üzerimize düşeni yaptık, adaletçi kendi haline baksın!” buyunıyor. Biri hariciyeci, öbürü turizmci
iki Mülkiyeli birbirine giriyor, “Haberim yok, hallederiz!” diyorsun…
Tekrar ediyorum, DYP+SHP’ye alternatif olsun istemiyorum… Ama,
benim kadar sabırlı adama bile bıkkınlık, sıkkınlık gelmeye başladı.