Susmak zamanı, beklemek zamanı

susmak zamanı, beklemek nıanı

Üz BİNLERCE insan sokaklar
da, milyonlarca insan televiz
yonlarının, radyolarının başında, sevgili Uğur Mumcu’yu mezara
uğurlad.k.

Kurlhan F SEK

ırâ “TBMM müdahalesi” karannı çıITU.

“Kana kan intikam!” diye bağırmadı.

“Qıur meselemizdir, bütün faili

Cenazenin kalktığı gün Ankara’da meçhul cinayetleri çözeceğiz!”
yağmur vardı. ~ ‘ diyen İsınet Sezgin’e, başbeyimizin
Tabiatın tuhaf cilvesi, ertesi saba istediği 500 günlük mehilden bakiye
kar yağmaya baş- kalan 64 günü
ladı. Bir k tek verdi.
U ur’un so ağı- ı , ı
nağ, Karlı Sokak’a
düşmedi kar… Özal’ın AmeDevamlı yanan rika gezisi sırasınmumların, meşa- da Ortalık İYİ clelelerin, yangın y& ğilmiş… Meteororine dönmüş lojiden aldığımız
kâl lerin sıcaklı- Ve gör& SU’
ğıylğ, yere değ_ y h, – lusepken kar dümeden eridi, hep. ” ŞÜYOITTİUŞ… Hasi su oldu, sel ol- , ‘ İ Vanl” Olanca İÇ
du… . karartıcılığıyla,
Demirel’in Suûd` Arabistan
“körfez ülkeleri” kralı FahdHn
ziyareti sırasında, İran’dan şikâYeîÇİ
ortalık günİük-güneşlikmiş.. Yaz sıca- olduğunu bilmeden, İran içişleri nağının verdiği iyimserlikje, başbeyimiz zırr Abdullah Nuri’nin Türkiye gezisi.
iyimser konuşmuş… “Uç failı meçhul nl Yanm blrakîlğln] dl-‘Ymêğan, Cümcinayet kalmıştır. Hepsini çözece- hulbeYlmîl BIOOİGNSS “Stili-NEW HViz… Halkımızın, lııaaskıılnlıııêıızın ?lay dınllaltmışî_ tehdit değlıd
ndaki tavrını i ran ü ‘ e’ye ‘ ‘ ir.
mm…” karşı ‘Yo- reiiıfrıkın oruz, onHalkımız, basınımız “takdirle larbllßen korkun»- İran _ltökenlî_ ba’için ne yaptı? zı radıkal unsurların Tüıkıyddelcı sû
Sustu, kimse): suçlagadıi. “Sen
n, o r” iye, IK ,D ıs, Dsı,
m APIETPŞSK, DKK, HKK, TSE,
KKK, JKK, MİT, CİA, KGB, TCK gibi
üç harfli örgütlere, harf çorbalarına
bulaşmadı, sataşmadı. Meclisi topladı, yağmurlu günde bile birbirlerinden tek bardak suyu esirgeyen partileri birleştirdi, faili meçhul cinayetle
ikastlerde parmağı olduğu iddiası,
bizdeki CİA benzeri örgütten,
MİT’ten çıkıyor. Bu fikirleri onlar ortaya atıyor, pompalıyor…”
Soruşturma* selâmetle sonuçlanır
inşallah… Yalnız failler değil, “aleti
ve zımrı”” müşewikler de ortaya çıkar.
Umarım…

am_ ”’ :::ziyarDEMİREL, 3.5 MİLYAR DOLARLA DÖNÜYOR…

î$l

Bayram ıleüll seyran
ıIeğĞII mr nlve öıltiı?

UR Muncu’nun cenaze töreni
TRT’den naklen verildi. Herkes
sevindi. Rahmetliyi toprağa vermek için Iâik Maltepe Camii’ne gitmek
yerine, evde oturmak, ekrana buğulu,
yaşlı gözlerle bakmak “bin kere evlâ”,
meçhul faillere soba, radyatör sıcağında lânetler yağdınnak yüz kere rahattı.

şi amma da uzattınız, Mumcu’nun 43 dakika vermeseyîlıniz, kışkırtma yapıyorsunuz!” diyener var.

“Cenaze töreni o kadar uzun verilir mi?” diyenler var.

Onlara benim bir tek cevabım var.
d TRT devletin sesidir, susturucusu
ur.

Zahir duydular… Spor sayfalarından… “Ne kadar nalden yamyrapılırIsa, seyirci, aktif izleyici o aza
ır…

Sokakların, tribünlerin dolmayacağını düşiıindüler. d ı

Boşa acağını varsay ıar.

Ne de olsa, devletin temenıfsidir,
sözcüsüdür TRT…

Sokaklar doldu, taştı. Nasıl TRT (ve
devlet) ama?

TRT’ye kızmayın… Bir bildiği (veya
duyduğu) var. ‘

ERDALİNÖ IIJDENİZBAYKAI.
BULENTECEV T
Uğur’un ölümünde herkesin
gözleri y lıydı. “Solda beraberlik
olsun, bi ik olsun!” diye sloganlar
atıldı. Uç tane partinin lideri, belki
korumaları, belki özel kalemleri,
belki sırdaş-koldaşları kanalıyla
haberleşebilir, “laik”.Maltepe
camiine beraber gidebilirlerdi.

U ünün de aklına gelmedi, herkes
bi diğini yaptı. Uç partinin liderine
sözütrın “Cşiıaze ilînı” vemıek
ıçın r eşe ı en, an aşan,
Usküdarlı ilçe başkanlanndan,
Mehmet Muş’u (SHP), İskender
Tüzsüzoğluhu (DSP), Ali Cihat

lşı ‘ı (CHP) örnek alın kendinize…
Ya onları örnek alın, ya onlar ibret
olsun!

ÜRKlYEDE devlet otoritesine kızmanın, isyan etmenin en ucuz
şekli, trafik kurallannı ihlal etmek’.”Benbu ” ‘ …..”diyebaşlayıp arkasını getirirsen, taksimetre
ağırdan başlar.
“Tralîk kuralları” da otoritedir.

Devlete isyan etmenin, başkaldırrna- .

nın en ucuz çaresigyayaların kırmızı
Lşıktıa geçi 40 bCİin, şoför esnafının 140
ın ıra oıßmesı ır.
Al paranı, şaapmışım devleti, kaç
paraysa verelim!
Rüstem Keyder dostumdan “sitenı

ı mektubu” var. Devlet otoritesine isyan

etmek için kırmızı ışıktan geçip ölenle
ro
Pardon, çağ atladığımıza göre, ya
l İl’ İlzmİ/.u . ı . ı
“Kırmızı ışıktan kımlerın geçşını
merak ediyordum…” di or, ” ıye
geçtiklerini merak ediyonkın

12 Eylül’ü protesto ediyonnuşsun… ı

Bravo !Busiviltvoplumvesos
yal disiplin anlayışına lıaynn kaldım.

Lâf aramızda, o da haklı… Ben de
haklıyım…

lllllllîlll

IIIGSGİESİ
YOK, telâşlanmayın, kapısında beş

on yüz bin milyon konıma polisi
nin bulunduğu “medis loimanları” değil… O kadar koruma olmasa,
zâten o kadar problem olmaz…

Milliyet retîkimizden Rıdvan Akar
kardeşimizin haberi…

SSK’ya 5 ay vekâleten, Bağ-Kur’a
yine vekâleten bakmış olan (ANAP
döneminde) lsmet Atilla namlı milletvekili, 1.8.1982 tarihinde taşınıp ayda
yalnızca 182.500 lira ödediği, 110
metrekarelik SSK lojmanlarını çok sevmiş, çıkmak bilmiyormuş…

Helâl olsun, hoş olsun…

Ama, insafın bir ölçüsü var. Kendisi
12 Eyül’ün mirasıdır. Lojmanlar zoıbaların hediyesidir, ikramıdır.

Hangi partiden milletvekili olduğunu merak ettiniz değil mi?

Kendisi DYP’dendir efendim…

“Sahipsiz köye köpekler hâkim
olur…”
(Anadolu özdeyişi, on altıncı

rin, öldürenlerin sıfatını veriyor: “Kı- ‘
İ?

Yüzyıl)