rnak’ta bir Şırnaklı (2)
Erdek’teki rahatını bırakan, Şırnak’a gitmenin bedelini de
Ankara’ya geçici görevle tâyin edile
rek gören. Dr. Cengizhan Uysal’ı
dün tanıtmıştım size…
Şırnaklı’ların dayanışmasıyla,
inadıyla döndü memleketine… Kol
H EMİŞEHRİ dolduruşuna gelip
.ları sıvadı, stetoskopu boynuna taktı,
hasta bakmaya koyuldu.
Derken, meşhlııâßveyâ meşûm)
“22 Ağustos Ola ” pa adı. Taranan, bombalanan evlerden biri de
Uysal’ınkiydi. Evdeki iki misafiri
bodruma sığınarak kurtuldu, Uysal
hastalara, yaralılara bakıyordu, evde
yoktu, sıyrıksız kurtuldu.
Neyse, olaylar yatıştı, bu sefer
emniyetçe gözaltına alındı Uysal…
Imzasız iki ihbar mektubu (veya telefonu) vardı hakkında… “PKK militanlanna yardım ve yataklık etmekle kalmadı, aynı militanlara el ‘altından ilaç ve sağlık hizmeti da …”
Sorguçlar bir yandan, ma kerneler, savcılar öbür yandan, sağlık bakanlığı müfettişleri beri yandan, Uy
. sal’ın seceresini, sicilini, “22 Ağus
tos Olayları” boyunca yaptıklarını
didik didik etti “devlet”…
Eskilerin deyimiyle “pîr-ü pak”,
yeni tabirle “tertemiz” çıktı, beraat
etti, işinin başına dönerken her memurun korkulu rüyasıyla karşılaştı.
Kurthcın F SEK
Şırnak’ta Iıir sırnaklı (2)
Sarı zarf… “Olağanüstü hâl bölgesinde_ çalışması sakıncalı görüldüğü
için”, tâyini Yozgat’a çıkmıştı.
‘A’ ‘A’ i’
Dr. Cengizhan Uysal tam bavullarını toplaıken, “yeşil kart” dağıtmak için Şırnak’a yolu düştü Yıldınm Aktuna’nın… Ayıptır söylemesi,
sağlığa bakar kendisi… Dilekçe de
okur boş zamanlarında… Verilen sürüsepet dilekçede aynı şey yazılıydı:
“Yeşil kart istemezük, yeşil kartımız
müdürümüzdür…”
şaşırdı_ “Devletin ve hükümetin tenısilcisî” sıfatıyla yanında
duran vali Mustafa Malay’a nelerin
olup bittiğini sordu, “Vallaaa, ben de
Cengizhan beyin başka yere tâyinine
karşıyım, ama, olaylar benim dışımda gelişti!” cevabını aldı.
,Şırnak şehir meydanında toplananlara coşkuyla söz verdi Aktuna…
“Müdürünüz görevde kalacaktır,
ben ketîlim!”
TEMPO’dan Mehmet Korkmaz
arkadaşımız anlattı bunları… Aktuna’nın kefaletiyle, Yozgat’tan Eskişehir’e aktarılmış Dr. Cengizhan Uysal’ın görev yeri…
Nasıl kefalet ama? Nasıl devlet
ama?
Dr. Cengizhan U sal’ın dramı,
idealistlerin evrensel ramıdır.
.__.__ı
İvı’
.BÜLENT çizior
CİNDORUK DEMİREI.’E PATLADI _
EMAMETı’
kum’
ZAMAMWDA .f
A2Mı$ız
Küsüsülı ücüzlerin
t “eksik” Iıarısması
ll.Lî eğitim, spor ve kültür bakanları bizde düşmandır. Ne
zaman icraat yapmaya kalkış
‘salar, birbirlerinin ayaklarına basar. lar…
Bababeyle mahdumbeyin koalisyonunda kural bozulmadı, daha ilk
günden eğitimci Köksal T0ptan’la
kültürlü Fikri Sağlar birbirine girdi.
Birine bağlı talim-terbiye kurulunun
yasakladığı kitapları öbürü serbest
bıraktı, kültürel himayeye aldı. En
akıllı da spor bakanı Mehmet Ali
Yılmaz çıktı, mektep sporlarını bir
yana itip profesyonellere yöneldi,
rahat etti. .
Doğrusu, bütün bunları bildiğim
(ve değişmeyeceğine inandığım)
için, YA-PA’nın “Bu Yılbaşı Çocuklara Kitap Armağan Edelim” kampanyasının Köksal To tan’la Fikri
SağIar’ın (kırmızı pla a sırasıyla)
müşterek himayelerinde düzenleneceğini öğrenince şaşırdım. Ama, sakin kafayla düşününce, örgütlenmenin eksik olduğuna karar verdim.
Protokolde eksik var. içişleri
bakanı İsmet Sezgin’i de katacaklardı aralarına… Ilk ikisinin dağıttığını
Sezgin’in polisleri toplamaya, toplatmaya kalkışırsa, seyreyleyin gümbüıtüyül
C AVİT ÇAĞLAR Otuz yıl öncesini hatırlıyorum… Ankara’nın leş gibi havasından kurtulmak için otobüse atlar, hafta sonlarını “misk gibi” kokan “yeşil”
Bursa’da geçirirdik. Şimdi gazete
fotoğraflarına, televizyon görüntülerine bakıyorum, o güzelim
şehirde yeşillikten eser kalmadığı
gibi, neredeyse Zonguldak kadar
kapkara olmuş… Sebeplerini
araştırdım, seni gösterdiler. Sâyende, neredeyse Türkiye’nin yıllık bütçe açığının yarısı kadar bir
para aktarılmış Bursa’ya… Ustelik, çevrenin temizlenmesi, temiz
tutulması için değil, “daha fazla
sanayileşmek” için… Benzeımek’
gibi olmasın, ama, “deve cilve
yap demişler, dokuz dü devirrniş!” lâfı geldi aklıma…
“İnsanın en iyi dostu
hayvandır. Soru sormaz,
eleştiri yapmaz…”
(George E/iot; 7870)