Etnik mozaik: İstanbul
padişahları anti demokratikti.
Memleketin doğusunu kaderine terk
edip batıya yönelen Fatih Sultan
Mehmeften sonrakiler, hababam,
debabam, doğuya gittiler. Konya
buğday imparatorluğu, Şam, Halep,
Kahire, İskenderiye, hırka-i şerif, sakal-ı şerif derken oraya çakılıp kaldılar
‘İmparatorluğu “luzurl Şlpşlri”.
oraya çakma” bır dlegıkoduxusu
ama, kendileri g?” k’ps”;,i yda
batıdan s doğuya bgıç’ ar’
gitme imtiyazını b. edsoşılet .
kullanırken, , in- ll .. ler.] ççvğjy’
sanların doğudan gun?” ylm.” .In
batıya gelmesine salan& tüm ât’
set çektiIer.Oza-‘ a “as” a`
manki tabiriyle lanlrhamlş Sa’
“padişah ferma- mye”. ‘Zler’ Y?’
nı”, şimdiki de- W?? ‘gmçê’ .gqî
yimıeı,, n,, dğızğğırnu, ışıttığını
gerekıyordu, Fı- y ”İéğnbûl Sos_
rat-Dicle hattının
batısına geçmek için…
Ya salla, ya yüzerek geçmeye kalkışanlar vuruldu, asıldı, kesildi.
‘A’ ‘k i’
Etniklere “seyahat hürrîye ‘” tanıyan ilk padişah, aynı zamanda “tek
Mülkiyeli padişah” olan ll. Abdülhamit’ti. Gezmek, görmek, görgü ve
bilgisini artınnak, her kaldırım taşından *altın fışkıran İstanbul’|a tanışmak, trafiğinde sıkışıp boğulmak isteyen her Allah’ın kulu için ferman
imzalamaktan bıktı, “Gelsinler,
l f:ıııiıit ıııuza ııi: ismim
Kurlhan F sar(
‘ ama, bana bulaşmasınlar, yaklaşımâığıcliar, yeter, başka ihsan istemem!”
l. ‘ ‘
Geçişleri serbest bıraktı, sarayını
gelenlerden kaçırdıkça kaçırdı. Hem
demokrasi, hem kafa huzuru…
Ama, “İstanbul” diye tam bir etnik mozaik…
i’ ‘k ‘A’
Efendim, Hürriyet dergi grubu
yetesi” üzerine
tesbit yapmışlar… Il. Mahmut (tanzimat femıanındantanıdığımız) döneminden bu yana İstanbullu olanların
sayısı ya üç, ya Erhan _IŞrad, Süha Toner, Muhtar Yiğit… Obürlerinin hepsi başka yerden gelme…
Hiç İtirazım yok… Sınıfsız, kay
naşmış, imtiyazsız bir sosyeteyiz…
Keşke Türkiye de öyleolsa…
‘ i Keşke, başbakanlık, “Kürt kökenli memurlara dikkat!” diye genelge
yayınlayıp etnikyangına körükle gitmese!
&ELM
&Tiz;
/
Talısie cenaze…
KMEĞE zam geldi, az rsiri…
EGiyim-kuşam zam gör ü, zırtpırt kostüm değiştirrnezsin… Sigara-içkiye zam yapıldı, ya azaltırsın, ya
içmekten hepten vazgeçeısin… ‘
Peki, cenaze kaldırma ûyatları el
yakmaya başlarsa ne olacak? insanlar
ölmekten vazgeçemeyeceklerine göre, çaresini bulmak lâzım… Bursa’nın
Yenişehir ilçesinde cenaze levazımatçılığı yapan Hasan Alpat bulmuş çareyi… Taksitli sa .. _ .
“Allah gecin en versin, 3-4 ,milyon liradan ucuza cenaze kaldıraınazsın…” diyor A_lpat, “Mezartaşı bir
buçuk, mezar rı yarım milyon… Kefen, tahta. ha u, çarşaf. Peştçtnal;
muk, taz, takunya, kova, ibnk, gu
lira daha ekleniyor faturayı, Cenaze
malzemesine gelen yüzde 35’lik son
zamlardan sonra, çare yok, talsitli satışlara başladık lşler canlandı…”
GENELEIIİNİ
‘IUIAMAYANLAH
Bkoalisyon hükümetinden sıkılmaya başladım. Hepsi geveze.
Lâf etsinler, sürümden kazansınlar…
DYP Manisa milletvekili Yahya Uslu,
“yüzsüzlerin hamîsi” maliye bakanı
Sümer OraI’ın gözünün içine bakıp,
“Ben de vaktiyle ‘ ‘ vergi kaçırdım!”
demiş, ayakta alkış anmıştı.
Hamza Canbaş (Bolu-hha) kardeşimizin haberine göre, 7 milyar lira
civarında bir paraya malolan Bolu küçük sanayi sitesinin açılış töreninde,
sanayi-ticaret bakanı (bakmakla yetiniyor) Tahir Köse, “Kimse isteyerek vergi ödemiyor, aslırıda vergi bile verrni
or!” demiş, ayakta ve çılgınca alkışanmış… _
Hükümet ben değilim, sizsiniz…
Stopajla maaşımın yarısını alıp götürmeyi biliyorsunuz, bari alay etmeyin…
Al kışlayanlar oradakiler… Küfredenlerse geride kalanlar…
“Peşin bilinmezlerle uğraşanlara ya filozof denir,
ya aptal…”(Rex Stout, 1967)
i îlşıölunmez, amma…
t’ l EÇECİLERL’ ve arkadaşları ‘yeni’
çöreotu derken,_bir buçuk milyon
İRİNCİ yaşgününü kutlayan bu l
‘› I- ı.*~.;._ .. – – ._ _ç › ‘v _ ..
. t. .. . i. .:.. n
parti mi kurar, yolGa Refah’a mı
giderler? Ankara siyasî kulislerinde iiııdi bunun dedikodusu başladı.
He in gözü onların üstünde… Ama,
bana kalırsa, tersini yapmak, Refah’ta
ne olup bittiğine bakmak lâzım…
Necmettin Erbakan’ın durumu belli… Leyleği havada görmüş vaziyette,
her gün bir yerde, iktidar ortağı partilerin başlarına giydiriyor. İnönü’nün adını civcive, Demirel’in adını PKK’cıya,
telefon bekçisine çıkardı bile…
Ama, değişik sesler de var Refah’ta… Trabzon’da yaptığı bir konuşmada, Hasan Mezarcfnın kullandığı
üslûbu epey yumuşatmış il başkanı
Tayyipirdoğan… “Bize intihar komandolan lâzım değil…” demiş, “Başta sarık, elde silahla devleti yıkmaya
kalkışacak kadar enayi deği ‘ …”
› Ilginç… Böyleleri çoğa ırsa, Keçecij. ler takımı Refah’ta yer bulabilir, tutu.’ nabilir. ” y `
Ama, başka sesler de var. Meselâ,
RP’ye geçeceği ısrarla söylenen Kahramanmaraş bağımsız milletvekili Okkeş
Şendillefinki… O da Kayseri’de konuşmu “Allah’ın dâvâsına kölelik
için y çıktık biz… Lâik düzen Müslüman’a göre düzen değildir. lâik düzen yıkılacaktır, biz yıkacağız…”
Ne kadar dinci muhafazakâr olurlarsa olsunlar, Keçeciler takımının bu
son çizgiyle uzlaşabiImesi ihtimali zayıf… Sonunda 0zal’ın işaretini bekleyecekler galiba…
ANAP’lN ŞAHİNLERİ
Doğrusu, ANAP’ın öyle
çabuk ve kolay dağılacağını
tahmin etmiyordum. Tamam,
yanıldım, ama, “ANAP’ın
İnleri” tabir edilenlerden
zmir milletvekili Tîmur Demir’le
Samsun milletvekili Adem Yıldız
da fena halde yanılmışlar
meğerse… Geçen haftaya kadar
dut yemiş bülbülken (her
ihtimale karşı), çeneleri
düşüverdi aniden… “OzaI’ı
Çankaya’dan indirelim!”
diyorlar. Beyzadeleri elektrikli
sandalyelerimizde misafir
ederken, Mesut Yılmaz’a da bir
önerim var. Bu ikiliye dikkat!
Nankörün sağı solu belli olmaz…