Mahalli İdarelere özerklik! Anlat, Heyecanlı Oluyor!
MAHALLİ İDARELERE ÖZERKLİK!
AN LAT, HEYECANLI OLUYOR!
Türkiye’de idari reform çalışmalan
1848 yıhnda başladı.
Devam ediyor.
Türkiye’nin idari yapısı 1849 tarihli
Vilayet Nizamnamesfnde neyse, 150 yıl
sonra aynıdır.
O tarih sürecinde, idareyi reorganize etmek için, tastamam 167 komisyon
‘kuruldu, çalıştı, dağıldı. Hazırladıkları
raporlar, Bab-ı Âli arşivlerindedir.
Yüz metrekarelik bir depoda durur.
› i’ ‘k ‘k
İngiltere değişik bir ülkedir.
Çok köklü bir feodal geleneği vardır.
Krallarını, kraliçelerini sallamazlarI
Ziyarete gelen devlet
büyüklerine “kentin altın
anahtarını verme” ahşkanlığı onlardan gelınedir.
Bizdeki gibi “yalakalık” için verilmez o anali
Belediye başkam kentin en büyüğüdür, seçilmiştir, merkez; hükümetten
gelen birine anahtar veriliyorsa, demokratik mesajı
açıktır.
“Al şu anahtarı, bu kıyağımı da
unutma… Buraya ancak benim ve beni ,
tevkil edenlerin izniyle girebilirsin…”
**ir
İngiliz usûl ve esaslanna göre, ma-ı
halli yönetimlere, belediyelere yetki verecekınişiz…
Züüüzzzzttttl_ ş
‘Türkiye’de idarenin reorganizasyonuna sevdah ilk “büyük ‘Türk büyüğü”
Mustafa Reşit Paşa’ydı. ‘
Akıllı adamdı. İngiltere’ye değil,
Fransa’ya gitti. Görgü ve bilgisini artır
dı, döndü, Tanzimat Fermaııfnı çıkart
tı.
Türkiye’nin hem ortasma hem sof
rasına bomba düştü. ‘
Yıl 1839…
“Can ve ‘mal güvenliği” diye bir şey- .
lerden söz ediyordu. Hangi can güvenliği, hangi mal güvenliği? Allah’ın verdiği
canı padişah alıyordu (yerinde infaz),
mal-mülk sistemi zaten muiydi, padişahındı. Tutmadı.
160
İkinci reforma gelindi. Sofradaki
“mönü” değişti.
Güzelim kuzu kapamalar, tandırlar
gitmiş, “mayonezli levrek” gelmişti. Yıllar önce, sevgili yemek yazanmız Tuğrul Şavkay’dan dinlemiştim bu reorganizasyonun öyküsünü…
“Büyük Reşit Paşa, Fransa’da yemeğe davetliydi. Sofraya başından ve
kuyruğundan ‘balık’ olduğu anlaşılan
bişiler geldi. Yumurtanın sarısı, zeytin- ı I
yağı-limon kanşımı bulamacın ne olduğımu sordu. ‘Mayonez’ dediler. Türkiye’ye döndü, mayoneze bulanacak bahk
aradı. En lezzetsiz balığımız levrekte
karar kıldı…”
0 da tutmadı.
Kırmızı ve beyaz etin
lezzetsiz olduğu yerlere
özgüdür “sos”…
‘A’ i’ ‘k
Reşit Paşa’nın 1838
yılıııda Türkiye’ye getirdiği sadece bir şey tuttu.
Bonapartist devlet
anlayışı…
Fransa köylüdür.
‘Pürkiye de köylüdür.
Engels’in dediği gibi,
“Köylü patatese benzer…
Bir patates, öbür patatese benzemez.
Köylülükse patates çuvalı gibidir. Bir
çuval patatesin tek ortak özelliği konuldukları çuvaldır…”
Ama, Marx daha doğrusunu söylüyor: “Köylü, köylülük, tabiatın kölesidir.
Gökten yağmur-bereket yağdıracak yüce bir kudreti arar. Onlar için hükümdar, hem anadır hem bahadır. Kuvvetliden yana olur…”
Fransa’da küçük üretici hâkimdi.
Sayısal olarak…
‘Türkiye’de de durum aymydı.
Bir tek o tuttu. Musa’ya tıpatıp
benzediğimiz ‘
t *k i’
Herkesin bildiğini okuduğu bağımsız bir yerel sistem…
Güzel ve aykırı bir beklenti…
“Anglo-Salcson rüyası”…
Benden başka herkesin her şeyi bildiği bir merkez; sistem…
“Bonapartist karabasan”…
Kes kes al! Seçmece bunlar…
NOT DEFTERİ
I KÜHKUİ ÜZAL / YUSUF BOZKURT DZAL / ŞEVKET DEMIREL
AYDIN MENDERES / HASAN CELAL GUZEL / TANSU CILLER
(Nncnıeltııı Erbakan ın ”olusoynculıık” benzelmesıni Iazlasıyla
Iıukkırnıklcrı icııı) …………………………………………………………………….. ..D
NECIVIETTIN ERBAKAN / ABDULLAH GUL/ SEVKET KAZAN
AHMET TEKDAL / NECAI KUTAN / SALIH KAPUSUZ
ABUULKADIR AKSU / HECEP TAYYIP ERIJÜGAN
lYııııııırIa kapıya (Iayaıııııca. bir kısım ıııenyayıı yaranınak ınaksa
` dıyIa alınadıklıırı takla kalınaılıgı ıcın) …………………………………….. ..Ü
HASAN IIUSEYIN CEYLAN /SEVKI YILMAZ
(Erbakan ın “bır kısını ıneılyııvıı bıal yeınegıııe personel kapısın
,` (Ian ııırıp ınulîzıklzı cıınlonılıklnrı ıcın) ……… ..
DLIVIANIAYA DEVAM EDİYOR SAYIN…
ŞEVKET DEMİREL
(Nöbetçi “Şeımet TeIIeIı”I
(Mnnııebetelz Şevket Etendl)
Cumhurbaşkammızın sık sık seyahate çıkması
beni ürkütüyor. “Sağlığı elverir mi?” korkusu içinde
Doktorlaıından iyi haberler alıyorum…
‘Turp gibi maşaallah!”
Tam rahathyorum, gündeme “başkanhk sistemi”
geliyor.
Yine doktorlanna soruyorum… “Sağlığı nasıl?”
Cevap geliyor. “Eyidir, eyidir…”
000
A be münasebetsiz Şevket Efendil
Türkiye’ye “başkanlık sistemi” gelirse başkanın
kim olacağının tartışıldığı bir ortamda, şu
aşağıdaki münasebetsizliğinin ne münasebeti var?
“Süleyman Demirel
için doğum yeri olan ı
Isparta’mn İslamköy İ& t’ – u
Beldesi’nde mezar yaptırılıyor. Geçtiğimiz yıl, Demirel’in, kardeşi Şevket Demirel’den kendisine bir mezar yaptınlmasım istediği öğrenildi. Şevket Demirel
gizlice bir mezar projesi hazırlattı ve mezarın yapımma geçtiğinıiz günlerde başlandı. İnşaatın müte de Şevket Demirel üstlendi. Mezar için
Kütahya Porselen’den özel bir taş sipariş edildi. Duvarlari örülmeye başlanan mezar için bugüne kadar
1 milyar lira harcandığı öğrenildi…”
HAFTANIN HINMETI
“Erken şöhretin yolu mezarda biter…”
(Thomas Gray, 1770)
Teımo42/1997
TEST
SUSURLUK.. 20 YILLIK
“DOMİNO OYUNU”… i
a. Dürüst Oktay
b. Sadettin Tantan
o. Kemal Yazıcıoğlu
d. Atilla Aytok
Abdullah Çatlı, Susurluktan yıla lar önce İstanbul Beyazıttaln’ bir
kahvede tarih öğrencisi bir hanımla
Boğaziçi Üniversitesi Makine Müberıdisliğinde okuyan bir
tanıştırdı, mutlu bir yuvanm temelini
attı. Kimdi bu genç tarih öğrencisi?
aMuazzezAbaoı ~
,b.MeralAkşener
c. MuıtafaAkdağ
d. Alda Pekkan
Papa`ya suikast davasında sürp
riz bir tanık, Bulgar bağlantısını
çürüttü. Davanm seyrini değiştiren
bu tanık kimdi?
a. Frank Zappa
!Mıßlıış .r
CEVAPLAR
Ianooıız/ıesv
Susurluk hayatımızı değiştirdi. b. Abdullah Çatlı
Herkese eğlence çıktı. Aç-kapa, c.MarloııKenıal
mum söndür, tencere-tava… d. Martalla
Yapmayın… Susurluk ciddi bir Tank Ümit tarafından KKTC’de
olaydır. Tencere-tava dövmek, elekt- kurulan First Merclıant Bank,
rikleıi açıp kapamak değildir. Susurluk olayı sırasında, sık sık günİlstişim Yayınları’ndan çıktı deme geldi. Ümit bu bankayı kurarEnis Berberoğluhun kitabı… ken Susurluk kalıramanlarından biOkııyun… !inden borç aldı. Kimdi?
“Entel” takılırsanız, kimlerle a. Yaşar Öz
dans ettiğimi _ b. MehmetAğar
Sadece 1 dakikalık elektrik ta- &Mehmet Eymür
sarı-ufiı yapmış olursunuz… d. Özer Çiller
Kitabı okursaniz, kimlerle dans Abdullah Çatlı 1982 yılında ABettiğimizı’ D`ye kendi ismiyle giriş yaparSusurluk Çetesi yalmz gezmez. ken yanında İtalyan Gladio Şefi ve “Il
Ailenin İçişleri Bakanı Meral Ak- Coccolo” lakaplı Stefano dalle Chiae
şener, Meclis kürsüsünde vardı. “Il Coccolo” Ital11 Haziran 1996 ile 3 Ka- yancada ne anlama gelir?
sım 1996 tarihleri arasın- a. Yürekli, babayiğit
da yakalanan çeteleri ~ h. Selvi boylu
saydı. Sizce “son bilanço” c. Cehennem Meleği
. neydi? d. Kısa, bodur
s. 3 çete, 2 polis Abdullah Çatlı Botaş
b. 20 çete, 78 polls – ihalesini kazanan
c. 1 çete, 0 polls Baysa şirketindeki hissed. 10 çete, 10 polis. lerini ünlü bir FenerbahSusurluk çetesini yakalamak is- çe yöneticisinden satın aldı. Kimdi?
tarkan görevden alınan bir polis &Ali Şen
seli, yıllar önce Abdullah Çatlimn ta- b. Hüseyin Koeadag
limatıyla ülkücü cinayet sanıgına o. Güven Sazak
sahte “alibi” düzenlemekle suçlan- d. Ömer Çavuşoğlu
_ mıştı.’ Bu polis şeii kimdi? Binbaşı Cem Ersever’in ölüsü bulun
E duğunda ortahk karıştı. En doğru tespitı’, “Kendi aralarında bir
iç hesaplaşma olduğu anlaşılıyor” diyen genç bir poliltikaa yaptı. Kendisinden beklenmeyen ölçüde dogru istihbarata dayanan bu sözleri söyleyen lıimdi?,
a. Mesut Yılmaz
b. lınıet Sezgin
c. Yıldırım Akbulut
d. Tansu Çiller
Ömer Lütfü Topal, öldürüldüğü gün
dogum yapan eşini ziyaret etti.
Susurluk kahramanlarından biiisi kalp spazm: geçirdiği gerekçesiyle aynı hastanede kalıyordu. Kimdi?
a. Tevfik Ağanıoy
b. Alaaddin Çakıcı
e. Tarık Ümit
d. Dündar Kılıç
“lırıı I*rr_”ı]r| Kılıf.
BIR ISIM
BIR İŞLEM
(Hamak ‘ııııuı ıuw
Anıırmınııııl
AYDIN MENDERES (RP)
NEREYE ADAYSIN?
(“AY” Joker)
KAMRAN İNAN (ANAP)
AMAN, NANIKI
MUSTAFA KALEMLİ (ANAP)
MÜKEMMEL SALATA
(‘ `EM” Joker)
EKREM PAKDEMIRLI (ANAP)
KADMERLİ MERKEP
HAYREITİN UZUN (ANAP)
HAY, NE NURSUZ ITI
(“Sf’ Joker)
HİKMET çam (CHP)
“HİT” EMANETÇİ ‘
(“A” Joker)
AWAZ cöxosıvıln (ova)
VAY, özne KOMIK
MAGANDAI
(“KOMANDO” Joker)
Tİ
Tunceli’de “tenis” oynanırsa,
akarsusuz Kürt köyündeki “yüzme”
havuzunda “susporlan” yapılır.
Veya yapılmaz; yapılamaz!
Beden eğitimi hocası, on iki yaşmdaki Reşo`yu dersten kovmuş…
“Ben burada hocalık yaptıkça,
derslerime giremezsin!”
Çocuğun öfkeli Şeyhmus babası
dayanmış hocanın kapısına…
“Oğluma niye böyle bir ceza verdin?”
“Okulun yüzme havuzuna çiş ya›
pıyor…” ‘
“Ne var bunda? Çocuk bu… Hepsi
yapmıyor mu?”
“Seninki tramplene tırmamp oradan yapıyor…”
F I S I L T I
-lvlNP-DEPİN
KADER BİRLİĞİ
Hafta sonunda, Refah 1971 yılında mahkemede
Partili bazı arkadaşlarla be- okunan raporun ilginç bir
raber oldum. Sordum. . bölümü vardı.
“Dünya en med- “Türkiye’de Kürt halkı-el
yatik siyaset bilimcisi Maurice Duverger’den RP’nin
niye kapatılmaması gerekti
ği konusunda, bilirkişi raporu istemişsiııiz… Doğru mu?”
,istediklerini söylediler. Kendilerine
bir. anekdot aktardım.
‘A’ i t
” 1970
‘nde, Türkiye İşçi
Partisi’nin aldığı 8
yılında, j;
Dördüncü Kongresi- i’
bette vardır. Ama, halk olmak, devlet kurma hakkını
vermez… Milletleşip devletleşmenin dört şartı,
dil birliği, toprak
birliği, bilinç birliği, iktisat birliğidir.
Bilinç birliği dışında Kürtlerde hiçbiri yoktur. Normal
“bir iktisadipolitikayda, üniter_ devlet
sınırları içinde,
Türkiye’nin etnik
sorunlarına çözüm
numaralı karar yüzünden, aranmalıdır…”
I-2 Mart askeri yönetimi, Anayasa Mahkemesi Tİ”kein kapatılma” istemiyle P’i kapatmayacaktı.
dava açtırmıştı. Duverger açıkladı, kafa
Maurice Duverger dokuz lar karıştı, TİP 15-0 kapatılsayfalık bir mektup gönder- _dı. – . ` _ i. .
di. ‘ ` ‘k ü -ıı
Bir kopyası dönemin baş- Bu sohbet ve uyarıdan
bakam Nihat Erim’e, bir sonra öğreniyorum…
kopyası Anayasa Mahkemesi’ne, bir kopyası Belıice Bo
ran`a…
Refah Partisi, Duvergere
“özür mektubu” yazmış, “Aklını kendine sakla!” demiş…
161