7 yavrulu Hermes
Kuıthcın FISEK
7 vavruIuHermes
tanır mısınızîYunanca hemıa söz
cüğünden gelir adı… “Taş”, “ka
“, “sert cisim” anlamındadır. O tarih
erde demir çağına girilmediği, yontma
ve ci|â|ı taş devirlerinde yaşandığı için,
adının çağ atlamışı “demir” olabilir.
Arkadia bölgesindeki Kyllene Dağı’nı mesken edinmiştir kendisine… “Be
.reket Tanrısı” olarak bilindiği için, sembolü abartılmış bir fallustur. Rivâyete göre, Kyllene dağının yüksekliği 840 metreyle 1187 metre arasında bir yerdedir.
Tam ölçümü yapılamamıştır.
Aslında, serttir, ama, bereket getirir,
babalık yapar. Asıl özelliği, koyun ve sığır sürülerinin çobanlığını yapmaktır.
Bu önemli (ve ayırdedici) özelliği sebebiyle, “Çoban Tanrısı” olarak da geçmiştir literatüre, mitolojiye…
Orada bitmez işi… Pan’lar ve
nympha’lar ondan sorulur. Çağ atlamış
Tophane ağzıyla, ilkleri zampikler, ikincileri yavrulardır. Birbirlerine düşmesinler, “kötü vaziyetler” olmasın diye,
Kyl|ene’nin değişik rakımlı yerlerinden
işaret verir, karşı cinsler sûlh olur.
Bu kadarla kalsa bile yedi ceddimize
yeter marifetleri… Mitoloji sözlüklerine,
ansiklopedilere göre, fareli, atlı köyün
– kavalcısından bin kere daha iyi müzik
E SKl Yunan tanrılarından Hennes’i
yapar. Aynı zamanda, “Güzel Konuşma
Tanrısı sa ılır, halkı yakından ilgilendiren bilici ik, falcılık işlerine öncülük
eder…”
Yedi yavrusu olmasına rağmen, kutsal sayısı, uğurlu rakamı 4’tür… Ayın
dördünde doğduğu söylenir, yaşgününe
ilginç kıyafetlerle gelir. “Genellikle başında şapkası, üstünde kısa eteldi elbisesi, ayağında kanatlı sandaletleri vardır.
Bazen omuzlarında kurbanlık bir koyun, bazen elinde şapkası ve bastonu
olur. Omuzlarına koyun alması özel dağının tepesine çekileceğinin, başından
şapkßını çıkarması ku arının arasına
karışacağının, yedi yavrusundan birini
himayesine alacağının habercisidir…”
ßynı mitolojik kaynaklara göre,
M.O. 500 dolaylarında, kıyakçılığın sonu ayakçılık olduğu için, yedi yavrusu
da sırt çevirdiler ona… “Sakalsız ve çırılçıplak, cıscıbıldak bir delikanlı olarak
kaldı…”
*f*
Türkiye’nin şu andaki en önemli meselesi DYP’deki 7 adaydan hangisinin
genel başkan (ve dolayısıyla başbakan)
olacağı…
Bunak ihtiyarlar gibi, tutmuşum, mitolojik takılıyorum… Affolal
KURTHAN FİŞEK
(Kenan Evren’inMisafiri)
ürriyet GazetesiH nirgßir Gikinün
Hi ” °”
sinde her gümr devlet
adamını veya bir politikacıyı elektrikli
sandalye’ye oturtur ve kendinizi söz. de yargıç yerine koyarsınız. 9 Haziran
1993 tarihli gazetenizde beni 0 sandalyeye oturtmak suretiyle içinizde
taşıdığınız kin ve intikam duygusunu
bir kere daha ortaya koymuşsunuz.
“Ne olursun sus, sen sus ki, ben
de susayım” diyorsun. Sırası gelince;
“Konuşan Türkiye
dersiniz”, “Yasaksız
Türkiye” olsun istersiniz. işinize gelmeyince başkasının
konuşmasına karışır, kendinize göre
ahkâm kesersiniz.
Siz her gün yazacaksınız, sizin yaz- . i _- _dıklarınız mübah, ‘ ” d?
başkalarının yazıp söyledikleri kusur
olacak öyle mi? Işte sizin demokrasi
anlayışınız bu…
Benim konuşmalarımdan rahatsızlık duyuyorsanız, onları okumazsınız.
Elbette rahatsız olmayacak bir çok vatandaşımız var.
Benim verdiğim beyanatı tam oku
..şesinde ahkâm kesmeyi bırak… Çünkü
madığınız anlaşılıyor. Eğer
hepsini tam
okunıwcıtızş olsaydınız: “rek
sandı Anayasa oylama- sıyla birlikte Cumhurbaşkanı seçilmem şekline pişman oldum” dediğimi görürdünüz. Maalesef onu bile doğru dürüst okuma zahmetine katlanmamışsınız. Ayrıca “Başbakan olacak kişinin
genç, havalı, alımlı olmalı, ekonomiden anlamalı” demediğimi, “Başbakan
olacak kişi ekonomiden anlayan, genç
ve fizik yapısı güzel birisi olmalı” dediğimi de öğrenmiş olurdunuz.
O konuda yalnız
sizler fikir beyan edecek değilsiniz. Her vatandaşın kendi fikrini
serbestçe açıklama
hakkı olduğunu da mı
inkar edeceksiniz? Sizin fikir özgürlüğü dediğiniz bu mudur?
Sayın Fişek;
Allah aşkına ne
olursun sen de şu
Elektrikli Sandalye kö
çok kere gülünç oluyorsunuz.
Bu yazımı ister yayınlar, isterseniz
yayınlamazsınız. Ama yayınlarsanız
dürüst hareket etmiş olursunuz. Dürüst
gazeteciliğin de gereği budur.
Kenan EVREN
7. Cumhurbaşkanı