5 kişi için şov 22 mebus için seçim

_ ı ı ‘ l 5

U fıkrayı daha önce anlaîınış mıydım? Anlattıysam affedin, yeri yine
geldi. `

Papazın biri ölmüş… Yetmiş
yıllık ömründe içki, kumar, fuhuş yok… Hemen cennete buyur etmişler… Bir bakmış, 4-5
kişi miskinleri oynuyor, etrafta
birkaç irıekten başka in-cin
yok… “İsterseniz cehenneme
de bir bakalım!” demişler, kabul etmiş…

– İOooohhhh! Vur patlasın, çal oynasın, dört kol çengi, rakkaseler, curcuna, ateş-mateş de yok… “Mega Şov”
yanı…

“Hayrola, yukarıda niye bunlar
yok?” diye sormuş papaz…

Cevap baştan belli… “Bu işler masraflıdır. Dört-beş kelek için şov yaptıracak halimiz yok herhalde…”

i’ ‘k ‘k

Hikmet Bila’nın “Sosyal Demokrat
Süreç İçinde CHP ve Sonrası” kitabını
son bir haftadır tekrar karıştırıyorum.
Hem tarihin, hem fıkraların tekerrür ettiğini gösteren ilginç bir bölüm yakaladım

“İş Kabînesi”nin göreve başlamasından sonra dedikodular ve jurnalcilik

alır yürür… Änkara’nm “yülsek” çev- .

relerinde Atatürk’ün lnönü’yü harcadığı, Cumhurbaşkanı’na karşı gelen İsmet Paşa’nın tecrit edildiği, eski Başbakan’ın Atatürk’ü hedef aldığı için
görevden uzaklaştırıldığı söylenir.

Mustafa Şeref’in İktisat Bakanlığı’ndan uzaklaştırılarak yerine Celal Bayar’ın getirildiği 1932 yılında geçen ve
“Yalova operasyonu” olarak bilinen
olay da bu ayrılığın temelindeki nedeni
ortaya koymaktadır. Unlü S0fra’da,
Atatürk, yıllarca, yanında tuttuğu, güyendiği insanların sonradan karaktersiz
çıktığını söyleyerek konuşmasına başlamış ve yanındaki Mustafa Şeref’e dönerek şu diyaloğu başlatınıştır:

“Meselâ sizin maiyetinizde de_ bir

için
22 mebus için seçim

Sanayi Umum Müdürü mü nevannişj – ı

onu nasıl bilirsiniz?” ‘ 3

“Dürüst, çalışkan ve kıymetli bir. ` i
mesai arkadaşım olarak bilirim, Pa- ‘
Şam…”
Mustafa Şeref böyle söyler ama, neye uğradığını şaşırrnıştır. Atatürk öfkeden titreyerek, bağırmakta ve iktisat Bakanı’nı bir çocuk gibi azarlamaktadır:
“O, sizin dürüst ve tli arkadaşmız, memleketimizin i ‘sadi ve sına” gelişmesini baltalamaktan başka
bir şey bilmeyen bir adamdır. Ortada,
bundan birkaç l evvel iki yüz elli bin
lira sermaye i e kurulup bugün üç
dört milyonluk bir mali müessese kudretini haiz bir milli bankamız-var. İşte,
bu kadar azbir zaman Içinde böyle
bir başarı elde etmiş olan banka, geçenlerde İstanbul’da bir kâğıt fabrikası
kumıa ruhsatı almak için Bakanlığınıza başvuruyor ve buna karşı, sizin dürüst ve

kın tek bir nokta bulaınadım. Kati kanaatim şudur ki, yalnız kötü ni etli
hareket etmiştir; ya da bazı tesirler altında kalmıştır”… 4
i’ t ı› ş
Mustafa Şerefin ne dediğini, o gittikten sonra haramyemez memurun
başına nelerin geldiğini bilmiyorum.
‘ Ama, papazın ne tepki/gösterdiğini
kestirebiliyorum.
~ “Bir daha bu dünyaya papaz olarak gelirseenımmmm…” `

kıymetli arkadaşınız, nedendir i

bilmem, bin türlü müşkülat çıkanyor. _v ‘ş
Ben meseleyi-tetkik ettim. Yapılan î’

müracaatta kanunlara, mevzuata ay- ‘