20 Ekim 1991’i hatırlamak

::sı Ag!

“sbs, Pdğdr 1 l

‘NSANIN kendisini tekrarlaması’,
‘çoğu zaman bunama işâretidir,
ama, bazen de mecbûriyettir. Beni
hangi sınıfa sokarsınız, bilmem, takdir sizin…
Son genel seçimlerde seçmenin
partilere beşli bir mesajı vardı.

0 AP’nin devamı olan DYP’y|e
CHP’nin devamı olan SHP’ye buyurdu: “Kara kuwetleri komutanı kim
olacak, genelkurmay başkanlığına

kim gelecek diye î “Sen biraz. istira- ”
keçi inatlaşması- hat et… ileride
na girdiniz, ikini- belki lâzım olurzin de dediği ol- sun…”
madı, Esener-Er- 6 B . . .
söz dalaşından, eşlrğc’ mesal
önce Evren arka- rahmetl’ lsnlet
sından 12İEylül Paşalclall, mül’
çıktı. Uzlaşmayı genldl” ýlklîarl’
öğrenin…” gozde l en’
mı yapmanızı
9 Aynı iki parti- tavsiye ederim…

ye seslendi: ”Tu
tarlı olmayı öğrenin… Bir cumhurbaşkanı üstünde bile anlaşamadınız… Ama, 12 Mart ikinize de karşıydı. Biriniz tuttu havacı paşasını, öbürünüz tuttu sıkıyönetim paşasını
cumhurbaşkanlığına aday gösterdi.
Komik oluyor abiler…”

9 Arkasından koalisyon çağrısı yap:ı: “Devir değişti artık… Sizin kan dâ/ânız yüzünden 12 Eylül’lere ihtiya
r>
o

MVERKEZ BAANKASI BAŞKANI İSTİFA Erri…

_ AA!..

Kurthcın FISEK

20 Ekim 19911 hatırlamak…

cımız yok… Mederf insanlar gibi konuşmayı, uzlaşmayı, anlaşmayı öğrenin…”

9 Önce DYP’ye haber yolladı: ”Değiştiğini zannetmiyorum, ama, partilerin Abdurrahman Çelebi’si sensin…” Ikinci sinyal SHP’yeydi: “Yirmi iki aylık iktidarın boyunca ne
yaptığını gördük. Senden ancak de’ netçi, DYP’ye
bekçi olur…”
ANAP’a da seslendi bu arada…

Yoksa, sizi ben
bile kurtaramam…”
*t*

Belki yanılıyorum, ama, 20 Ekim
1991 seçimlerinin oy ayrım ve sayımı tamamlandığında sonuçları böyle
yorumlamıştım… Seçmenin dediklerinin bir bölümü oldu, büyük bölümü olmadı.

Eskiden aralarında didişirlerdi.

Şimdi kendi içlerinde yiyişiyorlar.

i

s ii Bir verimize
kacanlar…

AŞLIĞA bakıp “siyasî haber”

Q”
beklemeyin… lznıir-şlıha’mızın

l haberine göre, Ege Universitesi

tıp fakültesi kulak-burun-boğaz

bölümü, kendilerine başvuran 1.387

— . . hasta üzerinde tespit yapmış…
OLLN, Sol s – .. ..
olaylarınınlllğtîirhğğeldîs Kulaglmlza lîaçênlîrlll buyuk
ötü çağnşımlar yapıyo; çoğunluğu kıbrıt çopu, burnumuza
ama, Selçuk Üniversitesi tıp ğğâğnéğinkğğîîîlğfaalfğğbb bogaza

fakültesi dekanı Ergun Onur
ilginç bir tespitte bulunmuş…
Konya-hha’nın haberine göre,
Türkiye’de her yıl ortalama l
milyon kişi çeşitli biçimlerde
yamyormuş’ yan* tedavisinin deneyimli ellerle ve gerekli

yllllk toplam ede” yanm cihazların yardımıyla çıkarılmalıdır
trilyonmuş… ‘

,, . . ,, Giri im sırasında ve a sonrasında
Kurlar bız’ baba! karşilaşılacak olumsluz sonuçlar .böylece ortadan kalkacaktır…”
Kaçanlara, kaçıranlara,
kaçırılanlara duyurulur.

çekirdeğiymiş…

Bir de önemli dipnot var
araştırmada… ”Kapsadığı bölgenin
hassasiyeti nedeniyle, yabancı
cisimlerin çıkarılması işlemi,

sloganından sonra “Yaktın bizi
ana!” feryatlarının yükseldiği bir
zamana denk düştüğü için
ilgilendim haberle… ı
Her yaştan insan yanıyor. lleri

yaştakiler kendi .
dikkatsizliklerinden,
sorumsuzluklarından… 0-10 yaş
grubundakiler, analarının,

babalarının dikkatsizliğinden, “En iyi mîsýlffr hiç
bilgisizliğinden, lâubalîliğinden… gelmeyenıdır…”
Bilmem, anlatabiliyor muyum? William Shakespeare, 1596)

MESUT YILMAZ
iyorlar: “Muhalefet yapmayı
4/ hızla öğreniyor…”
Diyorum: “Hayır, lâf ola beri
gele, kilometre dolduruyor…”
ANAP’ın Marmaris ilçe teşkilatıyla yaptığın toplantıda beni haklı
çıkardın… “Koalisyonun şu sıralarda dağılması işimize gelmez…” demişsin, ”Yirmi aylık gidişleri devam ederse, edeceğe de benzer, ilk seçimde iktidardayız…”
Olabilir… Rüfâiler karışır, seçmen karar verir, ama, yan gelip yatan, hükümetin çuvallamasını bekleyip iktidar olmayı özleyen bir
muhalefet anlayışını ilk defa görüyorum.
Kazâra olursa, “Enkaz devraldık!” yâvesinin devam etmesinden
korkarım…