1993: “000”LARIN YILI! (2)

ÜNYA ekonomileri “sıfır” kavD ramından çok çekti. Bizim eko› nomi çok daha fazlasını çekti.
Yurttaşlık bilgisi dersinden on, aritmetikten sıfır alanların, memleketi, ısrar ve inatla, iktisatçılara değil, ya o

.mühendise, ya bu mühendise, ya

kendilerine yönettinneleri yüzünden,

Yirmi yedi yıldır memleket ekonomisi mühendislere teslim olduğu
için, kafamız da onlannkine benzedi.

varsaatalım! demeye ladık.
Şimdi sıkı durun! Tür parasının
sağındaki 000’ı mühendis kafasıyla
atmanın iktisatçı gözündeki yorumunu yapacak Türkcan…
“Attım demekle atılmış olmaz…
Birinci savaş sonrası Almanya’sı be
cerdi, altmış sekiz kuşağının doğma
› “Madem d ersiz, sağtala kaç tane

1993:“00lI”Iarııı

Kurlhan F SEK

sına bir yıl kala Fransa becerdi. Niye? Onlardaki Earadan 000 atma
operasyonu, ço köklü iktisad* reformlar tarafından destek!’ i. Ağsro dengeler yerine oturtu u, en
yon hızı tek haneli oldu, ne
srfırlandı. Dahası bütçe açıklannı, dış
ödeme açıklarını, kamu finansman

srfınmız şaşlı. deliklerini ka t”Sıfır” konu- tılar…” pa
‘klallşzfşlgsınbfıvlkî *k* *
os) sebebini sor- Peki, enflasmuştum Prof. Dr. (en hızı çift raErgun Türk- amlarda dolacan’a… “Mühen- şan, üç haneye
dislerle iktisat ı- yaklaşan ülkelerlar sıfm niye e- de ne olacak?
ğişik yprumlu- Meselâ, bizdeı
. yar?” B0livya’da, BreCevap vermiş- zilyalda…
ti: “Hesa -kitap _TürkcanHn
adamıdır e i… anlattığına göre.
onlar için( de. enflasyon hızını
iz sıfır, solda- kesemedikleri
‘sını-dır, ikıisatçmın özü pa. için, 000 atmak Bolivya’ya yaramaradaki sıfır ır, önemsiz oan sıfır, mIŞ, BfeZİlYaWa Yâf Olmamlşm Bir
sıfırdır_ om ne kadar sıfır tek, muhasebecilerle îânıaıfa yağegsen, o ı- eı- ka mış… Az yazıp az yoru u arı, der…” pan dağ Ybe. ter-i kebir ve etiket kağıtlarından ta
sarruf ettikleri için… Ayrıca, paradan
000 atılması, fiyatlardan 00 atılmasına eşdeğenniş…

Ben iktisattan anlamam, anlayanların (veya anladıklarını zannedenlerin) yalancısıyım, ama, o sonuncu lâfı
anladım. Mağımdaki sıfırlar azalam eıtfilırıîrtle eki, bakkal fi atların
s ın sa aşa – rı a ı
kalacak… YM ğ’ yu y”

Yani, paradan 000 giderse, hepi
miz aç kalırız!

YAPMADl ” DEYEN

“Bu HÜKÜMET Hic Bişiı’
Laser.:
sumo: ne DB/!CEK BAGALIM?
92V: 93 YAPMAMIŞ Mıvız 9

yılı! (2)

cerıilılrıle suçsuz
amma da cuk haa!

ERNOBllJdeki radyasyon facicasını, iki tek, Kenan Evren’le
5 Tu Özal üstlenmedi. “Vallaaa, h rimiz yoktu, çayımızı içmeye devam ettik!” dediler.
_ Onların dışında herkes “suçlu”…
lkrar yoluyla…

Rusya’nın (eski adı SSCB) büyükel isi Çernişev, Trabzon’a yaptığı
ay ık mutad ziyaretinde, “yine mutad
üzere”, vali Atay Aktuğ’a içini dök
ı. mü?… “İlk _günden beri kendimizi
suç u hissedıyoruz… Polonya, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Rusya
bu işten çok sıkıntı ekti. Hükümetlerden yardım istedik, işbirliği istedik. Kimse il ‘lenmedi…”

Son cüm eye dikkat şimdi…

“Bazıları bu konuda dans edi
or…”
Y Kimi kasdettiğini merak ettim, yılbaşı ‘tatilini radyasyonlu bölgede geçirip Ankara’ya döndükten sonra dış
politika muhabirlerimiz sorup öğrenir
herhalde…

ı ..

TURGUT OZAI. ı
Yine kabahat gazetecilerde…
Hem kendini, hem Cahit Ara|’ı,
hem 24 Ocak kararlarını (“altta
kalanın canı çıksın”) paklamak
için, “Cahit çok konuşur,
sürümden kazanırfmutlaka
doğruyu söylemiştir, gazeteciler
kaçırmıştır!” diye
buyunnuşsun… Sonra da
eklemişsin… “Radyasyon
tehlikesinden haberim yoktu,
bana kimse bişi söylemedi…”

Kendine yakıştırdığın “wisegazın: sıfagıbilrırışyi, bilgeliği,
i giç iği, i giç i tas amayı
r. “Vallaaa haberim

yo l” demek yakışmaz, “wiseguy’ imajınla çelişir. Dahası,
senin abine, memleketin
babasına lâfsal malzeme çıkartır.
kalkı , “Radyasyon yoktu da biz
mi çı k? ‘ dese ne olacak?

_ (Benjamin Frank/in, 1768)

Meclisin ılertllsı
Adnan Ekmewmls…

DNAN Ekmen SHP Batman mil- `

letvekilidir. Eskiden yüzü ülerdi, yüce meclisin bayın ırlık,
imar, ulaştırma ve turizm komis onlannın başına getirildi, suratı asıl ı, gülmez oldu. Niyesini sordu arkadaşlar…
Elcevap… ‘fGeçen dönem Mardin’den seçilmiştim, bu dönem Batman’ geldim. Çevrem Fen’ , ama,
bölgenıde işsizlik, yoksul uk giz boyu… şsiz kim varsa, otobüs parasını
toplayıgaAnkara’ya geliyor, meclis kapısına yanıyor, ihale istiyor…”
Dikkat! Iş değil, ihale…
Ekmen’e “niye iş değil de ihale?”
diye sonıldu. ‘
‘ Yine elcevap… “Bütün o komisonların başkanıyım… ‘Komisyon
kanı’ diyorlar ya, bizimkiler ihale
komisyonu başkanı zannediyorlar.
hale vermediğımi söyleyince, iş istiyorlar bu sefer… O da olmayınca,
‘Adnan bizi sattı’ diye parti örgütüne
şikâyet ediyorlar…”
Hep siyaset ilere bula ıyoruz,
ama, seçmenler e “sütten çı ış akkaşık” değil hani…

!ince sanalcıvım

sonra banka müıluru

ONYA-hha büromuzdaki arkaKdaşlar bankanın ismini yazmamışlar, ama, ikinci müdürün kim

‘ olduğunu söylemişler. Halil Yılmaz…

Akşam saatlerinde kasaları kapattıktan

sonra, gecenin ilerleyen saatlerinde*

Konya pavyonlarında şarkı söylüyormuş…

Büromuzun eline sağlık, haberler
şöyle… “Unlü sanatçılar tarafından
da okunan ‘Unutursun diye’ ve ‘Dayanılmaz bir çile bu Allahım’ adlı par
lann da bestecisi olan Yılmaz, Tür!

kiîydde devlet memurlannın “ç şartlar altında yaşam savaşı verdiklerini,
bu yüzden de ikinci iş yaptıklarını
söyledi…”

Bazen yorucu oluyormuş ikinci
iş… Ama, müzi isevi ormuş, 30 yıllık
sanatçı, 20 yıllı ban acıymış… Saygı
duyarım, kızsın istemem, ama, yirmi
dört saat para çekilen (veya çekileceği
iddia edilen) o şubeye gidildiğinde,

belli bir saatten sonra, tele-para çek-‘

me makinelerinde neden “hizmet dışıdır” diye yazıldığı anlaşıldı galiba…

“Savaşın
iyisi, banşın kötüsü olmaz…”