1. Karaumut, 2. Karaumut 3. Yağızumut, 4. Boşumut

` menlerine olacak…

_birsınaviğlacaktı oralarıng, Fırat-f,
**Dicle hîatnnın doğusunda esamig _ . r
i: `_.si oktıynnıadığiiçın, Orada seçime

PekL-Birirıei g g, .
` yan .İstanbullu seçmenin ‘günahıînei- ı

21

4 Ekim 1994
SALI

1. Karaumut, 2. Karaumut

3- Yağlzllmul› BOŞHM*** e

Z seçmenli, çok seyircili› _
DSP. Büyük Kurultayı’nda ` `
Bülent konuştu.

“Ben olsam 4 Aralık seçimlerinde sandığa gitmezdim, gitsem
bile boş oy atardıın…” v . Olan Kartal-Usküdar

VséçTam__anlamıyla “kitle partisi”
olma çizgisine giren DSP için ,iyi

.gi i __erjnigarllarım

i**

i DYP’nin ağır megafyonlarından Kıratlıoğlu’nun “Koalisyon orta ımızdan

memnunuz!” dediği saatlerde, kinci Ka- ;

raumut Diyarbakır’da konuşuyordu. ‘
?DYP bize muhtaç ‘Idir…” – ;lşin ilginci, kendileri konuşurken, mi
ting meydanında DYP_ bayrakları, flama
şlan dalgalanıyoıfdul

” _’ . verici” bir seçinıýyaklaşýımığ.. g

*k*

l Aıkadaşlarasordümf men& Baykal

ne yapıyor bu aralarda?”

Uçüncü Yağızumuftan haber bulup
çıkaramadılar. i

Milletvekillerinin (ve teşkilatın) bir bölümü DSP’ye’gitmişti. Büyükçe bölümü
SHP’ye katılma kurultayının hazırlıklarını
yapıyorlardı. Geri kalanlarıysa (çoğu milletvekili) direnişteydi.

“A be adam! Madem SHP’ye döne- `

cektik, bizi oradan niye ayırdın…”
. – m .

Allah’a şükürler olsun, 4 Aralık
1994’te oy kullanmayacağım… Benim
seçmen bölgemde seçim ok da ondan…

Gönlüm Ecevit’te o saydı, sözünü
dinleseydim, memur olsaydım, mevcut
koalisyonun bana verdiği 220 bin liralık
zamma cebimden 30 bin lira daha katar,
250 bin Iirami “oy kullanmama” cezası
olarak seve seve (ve içim kan ağlaya ağ

‘a ‘um wbağla
IİOGA l

işime gelmezdi de ondan…
.Gönlüm Baykal’da olsaydı, sözünü

ı dinleseydim, “birleşme kurultayı” konu-y
sunda konuşurdum. Rüzgârın eseceği yö-,

nü beklemezdim. Sonra ne yapardım?

.. Güle gağlaya sandık başına gider, oyumu::.

CHP’ye’kulla”rıırdım. A ‘
. *i*
Ben sosyal demokrat olsaydım, ne yapardım? `
Ikinci Enternasy0nal’den beri ne yaptıysam, onu yapardım. Yani, 105 yıllık
huylanmı tekrarlardım.
“sandıkta mahcup duruma düşmek”

korkusuyla, seçimleri boykot ederdim.

“Kuwetlinin yanında olmak” oyununu
oynardım. Arazi olurdum, işi oluruna;
oyları dalgalanmaya bırakırdım. ›

Sosyal demokrasi (veya demokratik ‘

sol) tabir edilen 4. Boşumut’u kovalar,
kendimi sandıktan kovalattırırdım.

Hep söylüyorum. “Sosyal demokrasi
Montgollîer Biradeılefin balonudur. Ne
kadar safra atarsa, 0 kadar yülselir. Nereye kadar yükselir? Gazı kaçana, safrası
tükenene kadar…”

Allah’tan, 4 Aralık’ta oy kullanmayacağım…

Sosyal demokrasiye “tepki” olsun diye, üstüne de para veremem!

,lâyalöderdim “ ‘ ” .

l ‘i ” _ Karayalçııfda olsaydı, sözü: r

nu dinleseydim, herhalde DYP bayrakla-g

15 _rınin gölgesinde oy kullanmaya bozulur-,
İdum. Ama, oyumu yine kullanırdım. “Bir
« bası beş almaya” sevdalı bir kuşaktan

«deği im… 220 bin alıp 250 bin basmak