Sanatımızın yalan, sermayemizin iftira! Seninki ne be adam? (2)

Â

t*

*l ` .vvELKI gün, Ankara mu
i tımın en önemli kişilerinden

letvekilj .Abdülbaki › e
`Tuğ’dan “açıklama” aldım. “Tehdit” vardı içinde…
Yazdım, aynen yayınla- v
dım. l
Mevcut kanunların gerek-i
lerini yerine getirmek için değil… “Bazı zevat” benden daha komik olduğu için…

_fakir

Yarım wizyılıgeçkin haya- . ,
ş biri olan
KenaniEvren’e’, bu köşeden, zaman zaman bulaşırım… _
“Dünyaya tekrar gelsem şarkıcı olmak isterim!” demesine gülüp geçerimmkTakılmaıdaln dda îdâmîm…
“Kaaaaga ei, e, aree
bakîdiu/lg . 5 y

Resim yapmaya başlayınca takılırım.
“Picızassdnunyaptıklarını kürt kuyru- ›

n a
di ‘ ‘ ‘, herkes’ devlet başkanı olabilir,
reîagrln aslâ olamaz…” ş

O benim problemim değil… Bunca
yaşlarına rağmen cuntaya oynamaya
yeltenip o senin resimlerine yarım milyar sayanlar utansın… l

Resimden anlamam… Hangisi sulu,
hangisi yağlı, bilmem…

“Paşamın sulubo a sergisi…” diye
başlayan yazıya açık ama gelir. “Cahil
adam! Yaptığım resimler, sulu değil,
ğalğlıboya… Oğren de gel! Bu kadar ca
i olduğunu bilseydık, daha baştan
profesör olamazdın…” .ı

Kenan Paşa’mın bütün açıklamalarını yayınlıyorum.

Benden daha karakomik de ondan…

***k

Ankara milletvekili Abdülbaki
Tuğ’un elinden bisürü “siyasxîri suçlu”
geçti. ‘

Ankara’dan kaçtı, TBMM albümüne
göre, Kıbrıs Barış Kuwetleri Askerî
Mahkemesi Baş Hâkimi oldu.

Döndü.

. mal-mülküvar mı?

‘lirsin, ama, Atatürk’ün de- *

Sanaltımız _yalam sermayemiz
iftira! seninıçişne (2) i

KURTAN FİŞEK ş
Ç ssmisoraşaa. î ı r
ı Orada (KKTC) ne iş yaptı? Arsası,

‘Kulağıma çalınan, tahkik edemediğim bir dedikoduyu aktardım. “12 Mart
öncesi ve sonrasında, kontrgerillanın

ı …”
. Cevapigeldi iki soruya…
ı “Kin ve husûmetiniz, size, yarar değıl, zarar getınr…”
” ` a: i* v:

‘ Tuhaf bir huyum vardır. .

Kin tutmam, bir fincan acı kahvenin
kırk yıllık hatırını bilirim…

Dört gün elektrikli işkence gördükten sonra, Abdülbaki efendinin (o za_man astığı astık savcı binbaşıydı) karşısına çıktıydım.

Kahve ikram etti, tören duruşundan

”oturur vaziyet”e geçirtti, sevecen şe
kilde ifademi aldı.
Bülent Ecevit seçimi kazandıydı.

*i*

Tuhaf bir huyum vardır. Kin tutmam…

Ama, bazı şeyleri de unutmam…

Tehditten hiç hoşlanmam…

“Kin ve husûmetiniz size ancak zarar getirir!” diye beni tehdit edenlerin,
kontrgerilla bağlantılarını gündeme getirmeye devam edeceğim…

Sahi, aklıma son anda geldi, Nusret
Demiral’la hısımmışınız galiba… Yeni
duydum.

Yanılmış olabilirim…