Kirli eller havaya yine geliyoruz tufaya

.Lîİdlr…*”

_ÜLEYMAN Demirel’in sevdiğim birçok lafı vardır. Şimdi
.. j hatırlamak, hatırlat` zor olabilir. Onun için,
ggson vecizesirıi aktarmakla yeîtlııiyorum. v
j ` “Bazı memurlar kirli
ßolabilir, ama, devlet temiz
Bir tek soru soracağım… ”

“Devleti memurundan soyutlamak

mümkün mü? . ~
Sırada ikinci soru var. “Devlet”

ı

‘ -.

*t*

‘Efendim, “devlet” dediğiniz şeyirı
…özünde bürokrasi yatar.

. ürokrasi, devletin ta kendisiş ‘- Bürokrasi kendi başına bir dünyajdır, kendi özkuıallan vardır.

Mesela, koltuğunu, masasını, ma
” kam odasını, özel kalem müdür veya
. müdiresini kaybetmek istemeyen bir

A üst bürokrat, işi ağırdan alır, bugün yapabileceği bir işi yatma bıtıkır

Niye?
sebepsiz olmaz bu lâgarlık… Iki te
me! sebebi vardır.

Dünya ölümlüdür, yarınlar gel
‘ omeyebilir, bugünden boşuna
yorulmamak gerekir. Yarın ola, haymola! Ayrıca, dün dündür, bugün

‘İ de bugün…

Dünya ölüınlüdür, ama, değiş
gkendir. Yarın gelebilir, ama,

bugünden yapmak zonındakahp seni

yoracak işin yapılması ihtiyacı yarın

ortadan kalkmış olablir. Kafam şimdiden boşuna yornıa…

‘ i’ i ‘k

Bürokrasinin takvimi kendine özgü
Daha açıkçası, sabah evinden çıkan
bürokrat, kendine göre bir “iş plam”
yapmıştır. O planı kimse bozamaz…
Replikler otomatiğe bağlıdır.

“Dur be kardeşim, daha yeni

“Bir bilmece de halledemeyecek
` ‘ yani?” .
“Saate bakmıyor musun, yemek saati…”
“Dur be birader, yemekten yeni

Kirli eller havay
î :eyine geliyoruz tufaya

10 Aralık 1996

HOCA ,

YÄZIYUR

geldik…” `
“Amma uzattın sen de yahu!”
“Arkadaaaşşşl Dikkatli konuş, karşında devlet memuru var.
i’ i’ ‘A’

Devletin (ve bürokrasisinin) önemli
özelliği, çalışma hızını kendi paşa
keyfine göre ayarlamasıdır.

Bunu, en iyi, “Yeşil Şapkanın
Evrakı” isimli, kırk yıl önceki hikâyesinde, Aziz Nesin anlatır.

Adarmn biri, altı aydır iş takibine ve
dilekçe kovalamasına gidip gelmekten
bıkınış, “Lanet olsun!” deyip devlet binasından çıkımş, kel başına kış ayazmı
yiyince, ördek yeşili, 59 numara, tüylü, iki hava delikli, siyah kurdeleli, kenarlan kıvnk ve hafif yukanya bükük
şapkasını içeride unuttuğunü anlamış,
apar-topar geri dönmüş… Şapkanın
peşine düşmüş…

Ara da bulasın! Yeşil şapkasi işleme gimıiş bile…

Şimdi de adamın yakınmasını dinleyin…

“Hani, çocuklar birinin şapkasmı kapa: da elden ele atarlar…
Şapkası alman da ortada fır döner. Ben de öyle… Şapkayı bir
türlü ele geçiremiyorum… Bizim
Şapkanın muamelesi öyle bir Iuzlı
yürüyor ki, ben bir odadan girene kadar, şapka öbür odaya geçiyor. Şapkayı verdiler sonun Şapkamn iki hava deliği olmuş, iki yüz delik… Evrakı, zaptı
iğneleye iğneleye benim şapka
delik deşik olmuş…”

‘A’ ‘k ‘A’

Türkiye’deki pislikler, bürokrasi yokuşuna koşuldu.

Bürokrasi budur.

istediği zaman uyuz eşek gibi rahvan gider, istediği zaman tabanı yanmış ite döner.

e. .. _ .. – .. .. – . .v0 4. ıwuov- -.-nu .ıııncmı ı.._…’›ı..-;._.. ,. .. .. ı. .- .. .. _