Bush buşluğunu bildi kış kışlığını bilmeli!

ı .ı , ısuat 2001

kış kışlığını bilmeli!

ERŞEYİMİZİ miladi takvime gö
‘ 7 re örgütlediğimiz için, çocukken
Ö öğrettilerdi, önce kış, hemen ar
kasından ilkbahar, sonra yaz,

ç’ n sonunda da sonbahar gelirdi. Sırf Haz
eti İsa kış ortasında doğduğu için…
Şimdilerde iklimler değişiyor. Sorumlusu

‘j, “ozon deliği” herhalde…

Birileri delip duruyor.
i Barajlanmızda su seviyesi düştü, kuraklık
İ kapıya dayandı, gündemin birinci ve ikinci

– “‘ eylem maddeleri tesbit edildi.

‘o E Enerji tasarrufu yapalım, yoksa su. suzluktarı gebeririz!

başımıza taş yağacak!

A; 2 Kar-yağmur duasına çıkalım, yoksa

***k

,- “Mevsim ıklim ortalamaları” çok de. ‘i ti.
gşSizi bıktıracak sıklıkta tekrarlasam bile,
İ yine tekrarlamakta ısrarlıyım… Gökten
~. Müjde Ar yağsa, kafamıza Aydemir Ak*baş düşecek…
~ Türkiye’nin “belirsizlikler cenneti” oluduğunu, ev7eınsel ıkliTn_ koşullarına endekslendiğini vurgulamak için bu girizgâhı yapİtım.

Ölümsüz bir Anadolu özdeyişiyle, “Kış
‘kışlığım bilmelil”, ama, bilmiyor, bir tür
lü Öğrenemiyor işte…

‘ ***k

Elbette “kış kışlığını bilmeli”, ama,
‘ tekerlemenin devamıyla, “buş buşluğunu
‘ bilmeli”…
Orijinal tekerlemeye göre, “buş” sözcü’T’ ğünün sonuna gerçi bir “t” harfi takılması
gerekirdi, ama, o kadar kusur kadı kızında
da olur. l
Amerikan veliahtı Bush, babasının mirasına sahip çıktı, İngiltere’nin Deniz Baykal’ı sayılan Tony Blair’in desteğiyle Irak’ı
bombalamaya koyuldu, Türkiye’nin jeopolitiğini ulusal ve uluslararası gündemin birinci
sırasına yerleştirdi.
Yani, Bush buşluğunu bildi.
Neyse ki, olayın dışındayız… Hiç değilse
‘ şimdilik…

***k

Amerika’da ne zaman devlet başkanı değişse “ulusal ve uluslararası problem”
çıkar.

Amerika’nın ilk devlet başkanı George
Washington’da Köle sahibiydi (420 tane),
gezmekle bitmeyecek kadar tarım arazisi
vardı. “Centilmen çiftçi” dedikleri topraksoylu sınıfındandı. Gözü doymadı, İngiliz
imparatorluğunun tapulu topraklarına göz
dikti, Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nı
başlatıp başanyla bitirdi.

Hemen arkasından John Adams geldi.
Biraz çift-çubuğu ‘(120 bin dönüm), birkaç
kölesi (68 tane) vardı, ama, dürüst insandı.
Kimse kendisine saygıda kusur etmezdi.
Avukattı. Boston Çay Partisi’nde (1770),
Amerikalı vatanseverleri öldüren İngiliz denizcilerini savundu.

Olabilir. “Yalakalık” seçilmeye engel
değildir. l

Uçüncü başkan Thomas Jeffersodun
babası inşaat mühendisiydi. Paranın para,
mühendisliğin geçerakçe olduğu o günlerde
312 köle, 124 bin dönüm tarım arazisi kotardı. Hepsini 14 yaşındaki oğluna bıraktı.
O da “demokrasinin ve özgürlüklerin
babası” kesildi.

Amerika’nın “son demokrat” devlet
başkanı Abraham Lincoln’du. Okula yürüyerek gider, sırtından düşüp kolunu luracağı
eşeği olmadığı için, mum ışığında kitap
okurdu. Sıkıntılıydı, gençlik günlerini yoklukta geçirrnişti. Zenci kölelere özgürlüklerini verebilmek için, Amerikan İç Savaşı’nı çıkarttı, tiyatro eseri izlerken öldürüldü.

John F. Kennedy ilginçti. Marilyn
Monroe ilişkisini devam ettirirken, sarışın
güzel kadınlardan bıktı, Küba’ya “Domuzlar Körfezi çıkarması” yaptırdı. Beceremedi, yüzüne gözüne bulaştırdı, sonra da
öldürdüler.

***k

George Bush’un siyasal itibarı düşmeye
başlamıştı, Irak operasyonunu başlattı.

Kaybetti. Yerine Bill Clinton geldi. O
da, Beyaz Saray’ın Oral (pardon, Oval) Office’inde saksofon çaldı, çaldırttı. O da gitti.

Şimdi de, mahdum hazretleri Irak’ı bombalamaya başladı.

Amerika’da ne zaman başkan değişse,
gündemi değiştirecek olaylar çıkar.

Tek ricam var.

Bizi bulaştırmayın… Bizim kışlar
kışlığım bilmiyor, ama, onların buşları
buştluklarını iyi biliyor.