Burası Mülkiye 141

BURASI M

Fakültesi’ni, ilk defa, 1956 yılında gördüm. Emektar avlusunda top
oynamaya, emektar salonunda maç izlemeye giderdik.
İki yıl geçti aradan…
İleriki yıllarda bilinçaltıma yerleşen bir
çelişkiyi orada yaşadım.
Basketbol liginde kıran kırana bir

Ş İMDİKİ adıyla Siyasal Bilgiler

` Harbiye-Mülkiye maçı vardı.

Saha kenanna, Mülkiydnin yedek ku
, lübesinin etrafına nasıl girmişlerdi, bil
mem, ama, Harbiyeli öğrenciler fastbreak’e kalkan llhan’ın bacağına yanık
sigara basmışlardı.

Arbede çıktı.,
Mülkiyeli milli boksör Metin salon giriş kapısını tutmuş, gelene gidene _yumruk atıyor, saldınlan savuşturuyordu.

Aradan iki yıl daha geçti.

Okul komutanı Talat Aydemir salonda, cihet-i askeriye tribündeydi.

Bense garip bir spor muhabiriydim.

Mülkiye-Harbiye dalaşını Mülkiye
önde götürüyordu.

Harbiye tribünlerinden Mülkiye tarafı- ‘

na .bir şeyler atıldı.
“Genç ve dinamik gazeteci” heyeca
l nıyla Talat Albay’ıma bir şeyler söy
lendim. Maçın gidişinden.sıkkındı, kaşgöz işareti yaptı, tribünler üstüme boşaldı. ı

Nasıl kaçıp kurtulduğumu bir ben bilirim… ›

‘ *i*

İki gün sonra sıkıyönetime çağnldım.
Cemal Madanoğlu komutandı.

ÜLKİY

m1
ÇARŞAMBA, 6 ARALlK 2000

141

ORASI NEBESİ

ğ o

ı

“silahların namlu ucunda,
süngülerin gölgesinde spor
yapılmaz!” diye yazmıştım.

“Bir daha yapma, kafanı
kıranm!” dedi, “Dua et ki, _baban
bizden, bizim .müsteşarımız…”

***k

Dört yıl geçti aradan…

“Misafir nümayişçi” olarak,
ODTU’den Mülkiye’ye eylem koymaya,
söylem îletmeye gelmiştik.

.Iı ç_

Hep beraber bağnştık…

“Morrison Süleyman…”

Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız, o
sıralarda ana muhalefet lideıiydi.

Mülkiye binasından zor kaçtıydı.

l ‘. – ***k

İki yıl daha geçti. SBFye asistan

oldum. ç

1966 yılından bu yana SBF den

mezun olanlar hatırlasınlar. ..

Ya hoca/lık yapmışımdır kendilerine,
ya kopya çekmeye çalıştıkları
sınavlarda değnekçilik. . .

i***

12 Mart Cuntası gelmişti.
Mümtaz Soysal dekandı,
“Anayasaya Giriş” dersi veriyordu,
sınıttaydı, ‘

Tutuklanacağını biliyorduk.

Cahit Talas, Fehmi Yavuz,
Muammer Aksoy ve Bahri Savcı
hocalanmız dekanlık odasındaydı.

Dekanlık odasının kapısı tekmeyle

açıldı.

27 Mayıs’ın bakanı Cahit hocamız
sinirlendi.

Diyalog gelişti. _

“Ne arıyorsunuz burada? Kapı
vurmayı bilmez misiniz?”

“Sen kimsin?”

“Cahit İalas…” ş

“Haaal Oyle mi? Sizi de
arıyorduk… Şöyle alalım
efendim…”

t *t*
Harbiye-Mülkiye ikilemi ilginçtir..
Olağan dışı_ rejimler oldu mu, Fakülte

Profesörler Kurulu’nun yarısı bakan
olur, yarısı hapse girer.
Demokrasiye dönüldü mü, yarısı eski
görevlerine, hocalığa döner, mapus
yatanlar “üst bürokrat” olur.
Ilişkinin esası hoşgörüdür,
işbölümüdür.
Burası Ankara, burası Mülkiye. ..
Yani, Türkiye…

l
l