Burası mahkemelerimiz (2)

ÇARŞAMBA, lO OCAK 2001

BURASI MAHKEMELERİMİZ (2)

NAFARTALARUaki eski adliye
Abinasına giderken gençtim, korkuyordum.

Artık toplantı ve gösteri yapmadığım, her yere arabayla gittiğim için
korkmuyorum. – › r .

Zâten bizden sonra o güzelim bina kapandı.

*f*

Sıhhiye’deki modern Adliye Sarayı’na
gittiğimde yolumu kaybedlyorum.

Bina çok büyük ve kanşık, karmaşık…

İkinci Asliye Cezada, bizim gibi “basın yoluyla hakaret” suçluları da, hortumcular da yargılanıyor.

Çağnlma sırası bekleyen avukatlardan
biri beni tanır gibi oldu.

“Hangi banka dâvâsı sizinki?” diye sordu.

“Banka soymadım, birilerine hakaret etmişim galiba…” dedim.

Yanhş yere giimişim…

Basın savcılığına varıp ifademi verip
çıktım. , ı

Asansör azdı, az olanlar da çalışmıyordu. Adliye sarayının avlusuna, DTCF bi
nasının karşısına vatana, orada boş taksi

bulana kadar akla karayı seçtim.

Yine de çok iyidir. Eski çokbilmişlerin
dediklerine bakınayın…

Adalet gecikse de, yine adalettir.

. ***k

Ankara mahkemeleri konusunda
“nostaljik” talalırken, eskilere bakıyorum da mevcût hâlimize şükrediyorum. ‘

Eski mahkemelerimiz ilginçti.

TBMM’nin 23 Nisan 1920’deki kuruluşunu izleyen dördüncü günde, “Hıyaneti Vatanîyye” kanunu çıkarıldı.

Kısa bir süre sonra da, bir-iki ay içinde,

ilk İstiklâl Mahkemesi kuruldu.
Neler olduğuna
***k
?BMW üyeleri arasından seçilen

ve olağanüstü yetkilerle donatılan ‘
bu mahkemelerin ilki, Ankara İstiklal Mahkemesi ‘ydi.

Bu’ mahkeme, 21 Sayılı Yasaß/Ia
1 1 __Eylül 1 920’de kurulmuştıı.

Oteki illerde l-lıyanetı’ Vataniye
Yasası ‘na aykırı davranışta bulunanları ve asker kaçaklannı yargılayan bu mahkemenin ele alıp sonuç

omısı uı-:ıııssi

landırdığı en önemli dava, Yeşilor
du Davası idi.

Mustafa Kemal’in de bilgisiyle kurulan ve çalışmalarım yaygınlaştıran
mahkeme, ilkin Yeşilordwyu layıp malıkum etti, sonra T
(Türkiye Halk İştirakiyım Fırkası)
kurucusu Tokat Mebusu Dr. Nazım
Bey’i 15 yıl sureyle kürek oezasma
çaıptırdı.

Sözkonusu Mahkeme, İstiklal
Mahkemeleri ‘nin kuruluşuna
İstiklal Mehakimi adlı genel yasanın
çıkaıılmasıyla çalışmalarını durdurdu (22 Mayıs 1921).

Ancak, 1925’de patlak veren
Şeyh Sait Ayaklanması ‘ıu bastırmak
amacıyla İsmet Paşa Hükümetihce
çıkarılan Takı-iri Sükûn Yasası ile
birlikte, İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu.

Doğu illerindeki mahkemeler

ayaklanmaya ilişkin davaları ele
alırken, Ankara İstiklal Mahkemesi
de İzmir Suikasti gibi önemli davaları yargı kapsanuna aldı.

“Uç Ali ‘ler Mahkemesi ” olarak bilinen ve Ali Çetinkayahın başkarılığım, Kılıç Ali’nin mahkeme üyeliğini, Necip Ali Küçükahın da savcılığııu yaptığı mahkemedeki yargılama, İzmir suikastı’ olayı sanıklarıyla
ilgili bulunduğu gerekçesiyle Terakkiperver Cumhuriyetçi Fırka davasına dönüştü.

Kâzım Karabekir, Ali Fuat
Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele
gibi Ulusal Kurtuluş Savaşı ‘nm
ileri gelenleri tutuklandılar. Hatta
mahkeme, Karabekir’in .
tııtııklanmasına karşı çıkan İsmet
Paşa için de tutuklama kararı aldı.
Yargılama sonunda altısı mebus,
on üç kişi ölüm cezasma
çarptırıldı. Ali Fuat Cebesoy,
Refet Bele ve Kâzım Karabekir
sugsuz bulundular.

Asıl yargı yeri Ankara olmakla
birlikte, davayı lnnifde gören Ankara İstiklal Mahkemesi, dönüşte
aynı davanın sanıklarından bazılarını da Ankara’da yargıladı. Yargıla
ma sonunda İttihat Terakki ileri gelenlerinden eski Maliye Nazırı Cavit
Bey ve Dr. Nazım Bey ölüm cezasına çaıptırıldılar. Rauf Orbay ise, o
sırada Türkiye’de olmadığından gı
_ yabmda on yıl kalebentliğe malıkûm

edildi.

249 Sayılı İstiklal Mehakiıni Yasası, birkaç değişikliğe uğradıktam
sonra, 4 Mayıs 1949’da yürürlük?’ `
ten kaldırıldı.

i**

Bu alıntıyı Anadolu Yayıncılık’ın yirmi
yıl önce yayınladığı Yurt Ansiklopedisi’nden yaptıın. Bir tek eksik kaldı.

“Halef” konumundaki şimdiki mahkemelerimizin yukarıda anılan selefi Ankara’nın neresindeydi?

İnanın, araştınyorum, öğrenemedim.

Atpazanhda mı, Hergele Meydanı’nda
mı, Kaleiçinde mi, Ulus Meydaninın göbeğinde. Atatürk heykelinin tam karşısındaki soğan cücüğü gibi duran (ve şimdi
müze olan) ilk Meclis-i Mebusan binasının
bodrum katında mı?

Benim için, biz Ankaralılar için çok
önemli bir konu bu…

Ankara’nın konuş-kunıluş-muvazenesini, kilit noktalarını bilmeden, Türkiye’yi
nasıl tanıyacağız?