Ana-babaya kemer, bebelere balon!

20 Haziran 1994

PAZARTESİ

BİR ıaüııüıı ııiııîııııssi
i KURTHAN FİŞEK

Anlıaııa kemer, tıetıelere hatun!

azetelerde minik bir haber ilişti göG züme… Sayın Süleyman Demirel’e,

pehlivanlığa yaptığı emsalsiz katkılar yüzünden, Edirne belediyesince, “altın
kemer” verilecekmiş… Başbabamızın
sporla ne ilgisi olduğunu, böyle bir kemeri
niye hakkettiğini merak ettim, sordum, s0ruşturdum, öğrendim.

Canlı şahidim Edirne belediye başkanı
Hamdi Sedefçidir.

“Kırkpınarün geleneğidir, başpehlivanIığı üst üste üç kere kazananlara altın kemer takılır. Sayın cumhurbaşkanımız Edirne’de KırkEınar yağlı güreşlerini üç

ere izlediği için, bu altın
kemeri ziyadesiyle hakketmiştir…”

lyi vallaaaa!

Askerlerinkine, polislerinkine çok benzeyen 0
beyzbolcu kepini iki defa
daha takarsa, genelkurmay
da “başıbozuk paşası” rütbesini törenle verir herhalde…

***k

Geçtiğimiz mayıs ayının 7’sine, Beypazarı-hha’mızın bir haberine gitti aklım…

Beypazarı ‘nın ANAP’lı belediye başkanı İbrahim Demir tarafından, Hillary Clinton’a hediye edilmek Üzere, Amerikan büyükelçiliğinin ikinci kâtibine verilen gümüş kemer, Beyaz Saray’da ‘yerini buldu,

sevinç yarattı.

Beypazarlı gümüş ustası Bilal Keleşoğlu tarafından yapı/an 200 gram ağırlığında, 85 santimetre uzunluğunda, 950 ayar
âurrcıfvüşten kemer, Hillary’i çok duygu/an
ı ı.

Hillary Rodham Clinton, “Güzel kemeriniz için çok teşekkür ederim…” dedi,
ekledi: “Gümüş işi çok zarif… Beypazarı
ustalarının sanat ve zerafetini ortaya lmyuyor. Beni bu özel hediyeyle hatır/Elişinız için çok iyisiniz. Nezaketinızi fe âde takdir ediyorum…”

***k

Kemer takma-sıkma
dönemine girdik.

SHP-CHP kökenli belediye başkanı Demirel’e
kemer takıyor.

ANAP’lı belediye başkanı Amerika’ya kemer
gönderirken, ANAP’ın
y_ kendisi genel başkanını
” ‘ ‘ ` Amerika’ya gönderiyor.

Fakir-fukara takımı kemeri sıktıkça sıkıyor.

“Yerinde infaz” hükümlerinin çalıştığı cezaevlerinde, bazı sanıklar (sayabildiğim kadarıyla şimdilik 6 tane), ya kemerle tavana asık, ya yerde kemerle boğuk vaziyette bulunuyor.

Takılmadık bir tek “bekâret kemeri”miz kaldı galiba… Gerekmez, alıştık.

l-lA M 2.
AG-IOOJIEILU 1..

B
HER Iı-ıTiMALE KARSI
kENDiNl Auerıızıvoız..

lllvarhalıırtlan
duvar manzaraları

‘ki yıl önceydi. Gazeteci arkadaşlar, Diyarbakır’daki bir sünnet düğününden
dönmüşlerdi. ,

“Çok ilginç…” dediler, “Viskiler sırlarseller gibi akıyordu. Hatta, viski şişeleri
gül salsısı niyetine masaları donatmıştı…”

Viskinin markasını sordum. “l-ß” dediler. Güldüm. Yeşil şişe, sarı etiket, kırmızı
yazı… Bayrak rengi…

Gazeteci arkadaşlar yine oralardan
döndüler. Bütün duvarlara “Arslan BIK”
yazılmış… Konuşuyorlardı, kulak misafiri
oldum.

“Karakartalların en fanatik taraftarları
orada… Amma da çok tutanı varmış…
Bölge valimizin etkisi oldu herhalde…”

Yine güldüm. _

O BJK, Beşiktaş Jimnastik Kulübü değil… Bili Kurdara…

Koyu Beşiktaşlı olan, her yakaladığına
Bllg rozeti takan olağanüstü hâl bölge valisi Unal Erkan’a küçük bir ispiyonumdur.

“Dalkavukların
kıymeti, onları
dinleyenlerin
sayısıyla doğru
orantılıdır…”

(Jean de la Fontaine, 1688) ‘

NECMl HOŞVER ‘

DYP’nin Bolu milletvekili olarak
meclisin yasama çalışmalarına ne gibi katkılarda bulunduğunu, meclisin
toplantılarına katılıp katılmadığını bilmiyorum.

Ama, “1402’lik” tâbir edilenlere
haklarının iadesi için getirilen yasa
teklifine karşı çıkmışsın… “Türkirehin çok önemli sorunlarının buunduğu şu sırada, 1402’Iiklere haklannın iade edilmesinin hiç bir önceliği yoktur!” diye, şalvarının yırtık yan
cebinden fırlamışsın…

O l402’likIerden biri benim…
Kendi hukuk kavgam Danıştay’da devam ederken, kendi çapımda cepheyi
genişlettim, eski siya9^lerin haklarının
iadesi için yazdım, çizdim, savaştım…

Ben bütün özlük haklarımı bağımsız yargı kararıyla geri aldım, yine
“üniversite profesörü” oldum. Ama,
haklarını geri alamayan 10 bine yakın
insan var.

1402’Iikleri icât eden bir asken`
idarenin kapattığı bir partinin (AP) devamında (DYP) milletvekilisin… Ve,
hâlâ, Türkiye’nin gündemindeki en
önemli ve öncelikli sorunun insan
hakları olduğunun idrakinde değilsın…

Sol yakanda sırıttırdığın 0 rozetinden utan!